Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

PAULO FREIRE ve ELEŞTİREL PEDAGOJİ PERSPEKTİFİNDEN EĞİTİM-4

“Paulo Freire ve Eleştirel Pedagoji” başlıklı önceki üç tematik yazıda, Freire’nin eleştirel eğitim kuramında geçen, ezen ezilen çelişkisinin çözümünde;eğitimin özgürleşme pratiği, gerçek yüce gönüllü öğretmen/önder tavrı, problem tanımlayıcı yöntem,konus

Kategori: Bilimsel Makaleler - Tarih: 30 Ekim 2019 18:56 - Okunma sayısı: 5.617

PAULO FREIRE ve ELEŞTİREL PEDAGOJİ  PERSPEKTİFİNDEN EĞİTİM-4

PAULO FREIRE ve ELEŞTİREL PEDAGOJİ

PERSPEKTİFİNDEN EĞİTİM-4

“Paulo Freire ve Eleştirel Pedagoji” başlıklı önceki üç tematik yazıda, Freire’nin eleştirel eğitim kuramında geçen, ezenezilen çelişkisinin çözümünde;eğitimin özgürleşme pratiği, gerçek yücegönüllü öğretmen/önder tavrı, problem tanımlayıcı yöntem,konusal evrenin antropoloji temelindeanlamlı konusal içeriği gibi unsurlardan söz edildi. Bu yazıda da son olarak, Paulo Freire’nin görüşlerine görekültürel eylemden söz edilecektir. Kültürel eylemin gerekçesi, ezilenlerin,kendilerini özgürleştiren,insanları aydınlatan bir praksis olan diyalogcueylem kuramınaihtiyaçları olmasıdır.Diyalogcu kültürel eylemin hedefi,özgürleşmek iken; diyalog karşıtı eylemin hedefi,egemenliktir.

Freire’nin öğretim yöntemi ve devrimci eylemle ilgili görüşünün ortak özelliği, insanlaşmayı geliştirmek, insandışılaştırıcı olguyu doğuran gerçekliği değiştirmektir. Eylem ve düşüncenin örgütlenmesi, gerçekliğin nedenlerinin eleştirel analizi, praksisi dolu dolu yaşamak demektir. Kültürel eylem, sosyal yapıya, bu yapıyı ya korumak ya da değiştirmek hedefiyle etkide bulunan daima sistematik ve amaçlı eylem biçimidir. Kültürel eylem (bilinçli veya bilinçsizce) ya egemenliğe ya da insanların özgürleşmesine hizmet eder (Freire, 2016, s.181).

Freire’ye (2016) göre “her gerçek devrim, kültür devrimidir”(s. 183). Kültür devrimi, önderler ve halk arasında diyalog praksisine dayalıdır, birliktir, iç içe birlikteliktir. Önderler ve ezilenler yani insanlaşmanın özneleri birlikte düşünürler, böylece önderleri tarafından ezilenlere,düşünmeye dayalı praksis hakkı tanınır. Bu,diyalogcu kültürel eylemin özüdür. Önderlerin bilgi düzeyi elbette halka göre fazladır, ancak önder,bilgisini halka dayatmaz. Öğrettiği için de kendisine minnet duyulmasını beklemez. Freire, yaratıcı itkinin öldürüldüğü öğrenme koşullarını, Eugene Ionesco’nun “Gergedan” adlı oyununda olduğu gibi “tekrarlayan, eleştirel düşünmeyi rededen, bir gergedan olmayı hoş karşılayandır” diyerek betimler (akt., Mayo, 2012, s. 91).

Kültürel eylemin başlangıç noktası, insanın kendini ve dünyayı sorgulamasını sağlayankültürel sentezi başarmaktır. Yani, yabancılaşmış kültürü analiz etmektir. Önderler, halkın talepleriyle özdeşleşmeli ve bunu bir problem olarak tanımlamalıdır. Aksi takdirde, kolay çözüm yanılsamasını içeren etkisiz girişimden öteye gidilemez. Mayo (2012) bankacı eğitim modelinde, öğrenenin, kendi eğitiminin içeriğine,işçilerin kapitalizm koşulları altında kendi emeğininin üretimine yabancılaşmasını,insandışılaştırmanın koşulunu karakterize eden bir yapı olduğunu belirtir.

İnsanın özgürleşmesini sağlamayı hedefleyen, diyalogcu kültürel eylem, sosyal yapının çelişkilerini çözer. Freire,ezilenlerin eğitiminde, “konusal evren, en eleştirel olduğu yerde etki yapacaktır”derken, öğrenenlerden de öğrenilmesine dikkat çeker. Kendisi de tarım işçilerine demokrasi, azgelişmişlik vb. tematik konuları öğretirken onlardan daima öğrendiğini, birlikte öğrenerek ilerlediğinisöyler.

Freire, ezilenlerin sosyal çelişkilerin farkında olmalarını sağlayan eğitim etkinliğini “kültürel eylem” olarak adlandırır.Bu, sosyal değişme iklimi yaratmaya yardımcı olma ve önce gelme amacında olan hegemonya karşıtı eylem türüdür. Kültürel eylem,öznelik bilincinin (sence of agency) gelişmesini sağlar.Bu amaçla, zaptedilmesi gereken halk eğitimi çok önemlidir (Mayo, 2012).

Eğitim tarihimizde,halk eğitiminin önemsenmesine dair bir olay şöyledir: 1937’de Köy Enstitüleri projesinin başlangıcında,Bakan Saffet Arıkan ve İlköğretim müdürü Tonguç, çıktıkları köy gezilerinde, köylülerle diyalogları sırasında bilmedikleri pek çok şeyi öğrendiklerini farkederler. Tonguç hayretle: “Köylüye bir şey öğretmek için önce köylüyü tanımak gerek!”der(Yağcı, 2018, s. 144).Freire, birlikte öğrenmenin, seçkinci tavrı ortadan kaldırdığını belirtir. Tarihsel, ekonomik çelişkinin çözümü içinbilinçlenme(conscientização)yoluylainsanlar, insanlaşmalarının önündeki engellerle birlikte düşünüp mücadele edebildiğinde,kültürel eylem gerçekleşebilir.Yani, halkla diyalog kuran hümanist önderler birlikte dönüşümün özneleri olurlar. Bu çok büyük bir çabadır.Bilinçlenme(conscientização) idrakinde olan toplumlar özgürleşir; siyasi, ekonomik ve kültürel karar alma erkleri kendilerine aittir. Sosyo-ekonomik gelişme de, ancak özgün örgütlenmeye dayalı diyalogcu eylemle mümkündür. Devrimci önderlerin özgürleştirici praksisi gerçekleştirmesi, iktidar araçlarına güvenen egemenlerin örgütlenmesine nazaran çok zordur. Bu eylemlerin, örgütlenmenin amaçlarına, örgütlenmenin de özgürleşmenin amaçlarına hizmet eden, kültürel sentez niteliği taşıması gerekmektedir.

Kendi sekterliklerinin tutsağıegemenlerin diyalog karşıtı eylemleri sunidir.Çünkü kullandıkları yöntem,sahte yüce gönüllülük görünümü altındakitleleri evcilleştiren manipulasyondur,kural belirlemektir, buyurmak vecehalete hükmetmektir. İnsan, “şey” durumuna indirgenir. Halka güvensizlik söz konusudur. Egemenler, ezilenlerin özgürleşmeleri için bir sorumluluk taşımazlar. Diyalog karşıtı eylemde kültürel sentezin aksine kültürel istila olur. Sosyal yapıdaki çelişkiler ne kadar anlaşılmaz ve insanlar da bunu düşünmezlerse egemenlik hedefi güçlenir. Ezenlere bağımlılar, kendisini oluş halinde ve dünyayı da eleştirel algılamaz. Sadece önderlerinin kararlarını izlerler.Kültürel istilada, konusal evren de sadece egemenlerin kendilerine ait sözleri vedeğerleridir. Freire’ye göre (2016, s. 128)tüm zamanların egemenlerinin bakış açısına göre gerçek düşünmenin önkoşulu, halkın hiç düşünmemesidir.

Sonuç olarak Freire, ezilenlere, özne olma yolunda insanlaşmanın yöntem ve içeriğini, dünyayı adlandırmak üzere eleştirel bilinç,sevgi ve alçakgönüllülükle halkın birbirlerine bağlanarak praksise dayalı diyalogla özgürleşmeye çağrı yapmaktadır.

Kaynakça

Freire, P. (2016). Ezilenlerin pedagojisi. (Çev. D. Hattatoğlu ve E. Özbek). 12. Basım.

İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Mayo, P. (2012). Özgürleştiren Praksis. Paulo Freire’nin Radikal Eğitim ve Politika

Mirası. Çev. Hasan Hüseyin Aksoy & Naciye Aksoy. Ankara: Dipnot Yayınları.

Yağcı, Ö. (2018). Büyük Oğul Efsanesi. Ankara: Bilgi Yayınevi.

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Bilimsel Makaleler Yazıları