Bilgi toplumuna doğru yönelimin arttığı günümüzde bilgi Francis Bacon’ın dediği gibi “güç”tür. İnsan ürettiği ve edindiği bilgi(ler) sayesinde birçok başarıya imza atmış ve güçlüğü yenmiştir. İnsan bazen bir bilgi kırıntısı için bile akılalmaz mücadeleler
Kategori: Bilimsel Makaleler - Tarih: 16 Eylül 2019 08:55 - Okunma sayısı: 1.409
Prof. Dr. Ali Rıza ERDEM[1]
“Var olmaya değer her şey bilinmeye de değerdir; çünkü bilgi varlığın bir simgesidir, onda iyi ve kötü aynı anda bulunabilir.”
Francis Bacon
|
Bilgi toplumuna doğru yönelimin arttığı günümüzde bilgi Francis Bacon’ın dediği gibi “güç”tür. İnsan ürettiği ve edindiği bilgi(ler) sayesinde birçok başarıya imza atmış ve güçlüğü yenmiştir. İnsan bazen bir bilgi kırıntısı için bile akılalmaz mücadeleler içerisine girmiş, aşılması zor engellerin üstesinden gelmiştir. Bilgi, ulaşmak için hedef gösterilen bilgi toplumunda odak noktası olarak ele alınmakta ve insan hayatında giderek daha da önemli yer edinmektedir.
Bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi sonucunda, sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş aşamasında tüm bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak ve zenginleştirecek bilgiye erişim olanağı artmaktadır. Bilgi erişiminin gerekliliği Alvin Toffler tarafından “geleceğin cahili okuma yazma bilmeyen değil, bilgiye nasıl erişileceğini bilmeyendir” şeklinde ifade edilmiştir.Bilginin artması, eğitim-öğretim ve araştırmalarda etkin olarak kullanılmasının gerekliliği “bilgi okuryazarlığı”nı zorunlu hale getirmektedir. Bilgi okuryazarlığı terimi ilk kez 1974’te Amerikan Bilgi Endüstrisi Derneği başkanı Paul Zurkowski tarafından Kütüphane ve Bilgi Bilimi Ulusal Komisyonu için hazırlamış olduğu bir raporda kullanılmıştır. Bilgi okuryazarlığı ile ilgili çeşitli tanımlamalar yapılmıştır. 1970’li yıllarda yapılan tanımlarda daha çok bilgiyi bulma ve kullanmabecerilerinden söz edilirken daha sonra yapılan tanımlarda bilgi ihtiyacını tanımlama,bilgiyi bulma, kullanma, değerlendirme, iletme gibi bilgi problemi çözmenin tümaşamalarından söz edildiği görülmektedir.Kurbanoğlu’na (2010: 743) göre bilgi okuryazarlığı, “bir beceriler bütünü olarak ‘bilgi gereksinimini fark etme’, ‘bilgigereksinimini tanımlama’, ‘bilgi arama stratejileri geliştirme’, ‘bilgi arama, bulma, seçme, değerlendirme, kullanma, sını?ama, düzenleme, yorumlama’, ‘yeni bilgiyi mevcut bilgiyle bütünleştirme ve iletme’ gibi bilgi becerilerinin; ‘muhakeme yürütebilme’, ‘karar verebilme’, ‘problem çözebilme’, ‘analitik düşünebilme’, ‘eleştirel düşünebilme’, ‘sentez yapabilme’, ‘yaratıcı düşünebilme’, ‘yeni bilgi üretebilme’, ‘geçmiş deneyimlerden yararlanarak bilgi ve beceri transferi yapabilme’ ve ‘bilgiyi içselleştirme’ gibi üst düzey düşünme becerilerinin; ‘iletişim’, ‘ekip çalışması’, ‘işbirliği’, ‘kişisel güdülenme’, ‘uyum sağlama’ gibi bireysel becerilerin; ‘fonksiyonel okuryazarlık’, ‘bilgisayar okuryazarlığı’, ‘ağ okuryazarlığı’, ‘kütüphane okuryazarlığı’, ‘medya okuryazarlığı’, ‘görsel okuryazarlık’ gibi çeşitli okuryazarlık becerilerinin birleşimi”dir.Bilgi okuryazarlığıkısaca bireyin ihtiyaç duyduğu bilgiyi bilme, bilgiye erişme, bilgi edinme ve kullanma becerisini elde etme olarak ifade edilebilir.
Bireye bilgi okuryazarlığını kazandıracak eğitimin verilmesi düşüncesi 1980’lerin sonundan itibaren yaygın biçimde tartışılmaktadır.Eğitim kurumlarının bireye anahtar becerilerden biri olan bilgi okuryazarlığı becerisini ilköğretimden itibaren kazandırması bireyin başarısı açısından çok büyük önem taşımaktadır. Bilgi okuryazarlığı eğitimi esnasında bireye ihtiyaç duyduğu bilgiyi bilme, bilgiye erişme, bilgiyi seçme ve kullanma konusunda kazanımları edinmesini sağlayıcı öğrenme ortamlarının ve etkinliklerinin bilgi okuryazarlığına sahip öğretmenler tarafından oluşturulması gerekmektedir.Bilgi okuryazarlığı eğitimi, yüzeysel öğrenmeden daha çok derin öğrenmeyi teşvik etmekte; bağımlı bireyi bağımsız, kendi kendine ve yaşam boyu öğrenen birey haline dönüştürmektedir. Bilgi okuryazarlığı eğitimiyle birey etkin öğrenmekte ve öğrenimini kontrol altına almakta, öğrenmede öğretmen merkezlilik yerini öğrenci merkezliliğe bırakmakta, karşılıklı etkileşim önem kazanmakta ve bireyin özgüveni, özsaygısı gelişmektedir. İlköğretimden itibaren verilmesi gereken bilgi okuryazarlığı eğitiminin başarılı olabilmesi öncelikle bu beceriyi edinmiş öğretmenlerle mümkündür
Kaynakça
Kurbanoğlu, S. S. (2010) Bilgi okuryazarlığı: Kavramsal bir analiz, Türk Kütüphaneciliği Dergisi, 24 (4),
723-747
[1] Adnan Menderes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, E-mail: arerdem@adu.edu.tr
02 Aralık 2024 21:54
02 Aralık 2024 22:54
01 Aralık 2024 19:03
01 Aralık 2024 13:19
02 Aralık 2024 13:05
02 Aralık 2024 21:30