Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Cahil Toplum: Neden Toplum Giderek Cahilleşiyor?

Cahil Toplum

Kategori: Sosyoloji - Tarih: 11 Ekim 2024 13:52 - Okunma sayısı: 15

Cahil Toplum: Neden Toplum Giderek Cahilleşiyor?

Cahil Toplum: Neden Toplum Giderek Cahilleşiyor?

Son dönemde medyada gündeme getirilen ve Ipsos Mori araştırma şirketi tarafından, 2016 yılı Eylül ve Kasım ayları arasında dünya çapında 27 bin 250 kişiyle görüşerek hazırlanan Cehalet Endeksi tartışma konusu oldu. Araştırmanın kendi çapındaki kriterlerine göre; Türkiye, en cahil ülkeler arasında 9'uncu sırada yer aldı. Bu bulgu bize ülke çapında bir şeylerin iyi gitmediğini bir kez daha fark etme fırsatı sunuyor. Cehaletin nedenleri arasında sürekli değişen ve kararsızlaşan eğitim sistemi, bozulan ekonomik koşullar, adalet sisteminde yaşanan sorunlar veya ülkeye durdurulamayan ve entegre olamayan göçmen akını gibi çoğunlukla sosyolojik olgular olsa da aslında cehaletin kökenlerinde psikolojik nedenlerin de olduğu söylenebilir. Bu yazıda insanı cahil olamaya iten sosyopsikolojik unsurları kısaca ele alacağız.

Cehalet Nedir?

Cehalet, basitçe ifade etmek gerekirse, bir konuda bilgi eksikliği veya yanlış bilgiye sahip olma durumudur. Ancak bu kavram, sadece belirli bir konuda bilgi sahibi olmamakla sınırlı kalmaz. Daha geniş anlamda, cehalet;

Öğrenmeye Kapalı Olmak: Yeni bilgi ve deneyimlere karşı direnç göstermek, öğrenmeye açık olmamak.

Eleştirel Düşünme Eksikliği: Bilgileri sorgusuz sualsiz kabul etmek, farklı bakış açılarını değerlendirmemek.

Önyargılara Bağlı Kalmak: Önceden var olan inançlara sıkı sıkıya bağlı kalmak, yeni bilgileri değerlendirmeyi engellemek.

Bilgiye Erişimi Sınırlamak: Bilgiye ulaşma imkanlarına sahip olmasına rağmen, bu imkanları kullanmamak gibi durumları da içerir.

Cehaletin Çeşitleri Nelerdir?

Cehalet, farklı boyutlarda ve şekillerde ortaya çıkabilir. Bunlardan bazılarını şöyle sırlamak mümkündür:

Bilgisel Cehalet: Belirli bir konu hakkında bilgi eksikliğine dayanan bu durumda insan ne bilip bilmediğini bilmeden belirli konularda bilgi sahibiymişçesine davranabilir.

Kültürel Cehalet: Farklı kültürlere ve değerlere karşı anlayışsızlık veya önyargıya dayanan çoğunlukla eksik ve yanlış bilgi kırıntıları içeren kültürel cehalet durumuna kendini belirli bir gerçeklikle sınırlamış kişilerde çokça rastlanır.

Ahlaki Cehalet: İyi ve kötü arasındaki farkı bilmemek veya bildiği halde yanlış davranışlarda bulunmaktır. Bu cehalet türü faydacı, fırsatçı veya çıkarcı ahlaki kişilik yapısına sahip insanlarda sıkça gözlemlenir.

Siyasi Cehalet: Siyasi sistemler, haklar ve sorumluluklar hakkında bilgi eksikliğine dayanır. Çoğu durumda siyasi mekanizmalar insanların cahil kalmasını kendi iktidarları lehine bir durum olarak görüp desteklerler. Cehaleti destekleyen siyasi mekanizmalar için cahil bir toplumun farkındalık düzeyi düşüktür ve cahil bir halk kolaylıkla bir şeylere inandırılıp yönlendirilebilir.

Cehaletin Nedenleri?

Toplumsal alanda yaşanan cehaletin birçok nedeni olabilir. En genel sınıflamayla bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir;

Eğitim Seviyesi: Kısıtlı eğitim imkanları, bilgiye erişimi sınırlayabilir. Coğrafi bölgeler arasında eğitim hizmetine ulaşmada yaşanan zorluklar, niteliksiz öğretmenler veya öğretim materyali eksikliği gibi olgular da insanların cahil kalmasına neden olabilir.

Sosyal ve Kültürel Etkiler: Aile, arkadaş çevresi, yaşadığı toplum gibi çevresel faktörler, bireyin bilgi edinme ve değerlendirme şeklini etkileyebilir. İnsan, çevresindekilerin ortalamasıdır. Çevresinde insanı bilgi ve deneyimiyle ileriye taşıyacak insanlar yoksa cehaletin oluşması söz konusu olacaktır.

Medya Tüketimi: Yanlış veya eksik bilgiler içeren medya içerikleri, bireylerin bilgi birikimini olumsuz etkileyebilir. Özellikle sosyal medyada yanlış, eksik veya kasten hatalı olarak sunulan içerikleri tüketen insanların zamanla gerçeklikten uzaklaşıp giderek belirli ve tekdüze bir alana çekilmesi söz konusu olabilir.

Psikolojik Faktörler: Korku, güvensizlik, önyargılar gibi psikolojik faktörler, öğrenme motivasyonunu düşürebilir. Yaşadığı yoğun stres ve depresyona bağlı olarak merak duygusunu yitiren veya tükenmişlik sendromu yaşayan insanların da salt huzurlu olma adına cehaleti tercih ettikleri bilinmektedir.

Cehaletin Sonuçları Nelerdir?

Cehalet, bireysel ve toplumsal düzeyde birçok olumsuz sonuç doğurabilir. Bunlar genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

Yanlış Kararlar Almak: Eksik veya yanlış bilgiye dayanarak alınan kararlar, bireylerin ve toplumun zarar görmesine neden olabilir. Çoğu durumda yanlış kararları düzeltmek de zor olduğundan birey ve toplumların cehaleti arttıkça hata yapma olasılıkları da artacaktır. Bu ise onları kaçınılmaz bir yıkıma götürecektir.

Önyargılar ve Ayrımcılık: Farklılıkları anlamamak, önyargılara ve ayrımcılığa yol açabilir. Bu durumda birey, farklı olana karşı dışlama, damgalama veya şeytanlaştırma gibi bilgi eksikliğine dayalı tepkiler geliştirebilir.

Sosyal Problemler: Cehalet, şiddet, suç ve yoksulluk gibi sosyal problemlerin ortaya çıkmasına veya artmasına katkıda bulunabilir. Bu etkileşim toplumu bir arada tutan yapıların giderek esnekleşmesine ve toplumda ciddi bir kargaşa halinin yaşanmasına neden olabilir.

Gelişmenin Önlenmesi: Bilgi ve beceri eksikliği, bireylerin ve toplumların potansiyelini tam olarak kullanmalarını engelleyebilir. Ekonomik gelişim ve sınai kalkınma ancak belirli düzeyde ve nitelikli işgücüyle sağlanabilir. Nitelikli işgücünü beyin göçüyle diğer ülkelere gönderen ve onların yerine niteliksiz ve cahil göçmenleri ikame eden toplumların zamanla içe çökmesi söz konusu olacaktır. Cehalet kaynaklı içe çökme durumunda toplumun yaşamasını sağlayan ekonomik koşullar bozulur ve toplumda kargaşa hali egemen olur.

Özetle, cehalet sadece bilgi eksikliği değil, aynı zamanda öğrenmeye açık olmamak, eleştirel düşünme eksikliği ve önyargılara bağlı kalmak gibi daha geniş bir anlam içerir. Cehaletin birçok nedeni ve olumsuz sonuçları olsa da cehaletin üstesinden gelmek için sürekli öğrenme, eleştirel düşünme ve önyargılardan arınma gibi çabalar göstermek önemlidir.

İnsan neden cahildir?

Bu sorunun net bir cevabı olmamakla birlikte, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle insanların kronikleşen bilgi eksikliği yaşadığı söylenebilir. İnsanı cahil yapan unsurları genel olarak şu başlıklar altında toplayabiliriz:

  1. Doğal Eğilimler ve Kısıtlamalar:

Bilgiye Erişim: Tarih boyunca bilgiye ulaşım sınırlıydı. Kitapların azlığı, eğitim imkanlarının kısıtlılığı gibi faktörler, insanların bilgi edinmelerini zorlaştırıyordu. Ancak teknolojinin ilerlemesiyle bilginin edinim ve dolaşımı kolaylaştı. Buna rağmen insanların büyük bir kısmı bu bilgi yığını içine girmektense dışarıda kalıp cahil olmayı seçtiler. Bu seçimin en önemli nedeni elbette çok şey bilmenin insana yüklediği farkındalık haliydi. Cehalet insana acı ve sıkıntıları fark etmeme gibi bilişsel bir perde oluşturuyordu. Bu temel motivasyon insanların bilgiden uzaklaşıp cahil kalmayı tercih etmesindeki önemli unsurlar arasındadır.

Genetik ve Biyolojik Faktörler: İnsan beyni, öğrenmeye ve bilgiyi işleme konusunda farklı kapasitelere sahip olabilir. Genetik yatkınlıklar, sağlık sorunları veya yaşlılık gibi biyolojik faktörler, öğrenme yeteneğini etkileyebilir. Bazı insanlar analitik düşünme, kendini sürekli geliştirip eleştirmeye diğerlerine göre daha yatkın olsa da toplumun çoğunluğu bu tür bir yatkınlığa sahip değildir.

Psikolojik Engeller: Önyargılar, korkular, inatçılık, merak duygusunun yitimi, depresyon gibi psikolojik engeller, yeni bilgiler edinmeye karşı direnç gösterebilir. İnsanların çoğu belirli bir konuda bilgi edinmenin kendisine yeni sorumluluklar yükleyeceğine inanır. Çarpıtılmış bilgi ve inançlar cehaletin önemli psikolojik nedenleri arasındadır.

  1. Sosyal ve Kültürel Etkiler:

Aile ve Çevre: Ailenin eğitim düzeyi, sosyal çevre, kültürel değerler gibi faktörler, bireyin bilgi düzeyini önemli ölçüde etkiler.

Eğitim Sistemi: Eğitim sisteminin kalitesi, müfredatın içeriği ve öğretim yöntemleri, bireylerin bilgi ve beceri düzeylerini belirler. Eğitim sistemi siyasi etkileşimlere fazlasıyla açık olduğundan iktidarın ideolojik yaklaşımı ve toplumu getirmek istediği nokta, toplumun cahil kalmasında etkilidir. Çağın gereklerine göre farklılaştırılmış ve çeşitli bilim alanlarını kapsayan bir eğitim sistemi bireyi bir dünya vatandaşı haline getirebilirken tersi durumda ülke giderek cahilleşir. Cehalet toplumsal yapıyı bozar ve kamusal alanda ilkel davranış kalıplarının (dezavantajlı gruplara yönelik taciz ve şiddet, hırsızlık vb.) artmasına neden olur. Cehalete dayalı kaotik ortamda az sayıdaki akil ve bilgili vatandaşını beyin göçüyle diğer ülkelere gitmesi de söz konusu olup bu durum nitelikli insan gücünün kaybı anlamına gelir. Nitelikli insan gücünü kaybeden bir toplumun ayakta kalıp kendini kalkındırmak bir yana idame etmesi bile oldukça güçtür.

Medya ve Bilgi Kirliliği: Yanlış bilgilerin yaygınlaşması, manipülasyon ve propaganda gibi faktörler, insanların doğru bilgiye ulaşmasını zorlaştırır. Doğrudan sapan insanlar için alternatif bir yaşam alanı sunan medya, insanları sürekli manipüle ederek onların cahil kalmasını sağlar. Alternatif gerçeklik içine hapsolan ve cahil kalan bir toplum üretim gücünü kaybedeceğinden sürekli tüketim giderek fakirleşen ve kaotik bir hal alan toplumsal yapıya neden olacaktır. Oysa medya insanların cahil kılmak yerine onların farkındalıklarını artırmayı sağlamalıdır.

Toplumsal Normlar ve Beklentiler: Bazı toplumlarda, belirli konularda bilgi sahibi olmanın veya öğrenmenin önemsenmemesi, insanların bilgi eksikliğine yol açabilir. Eğitim yoluyla edinilecek niteliklerin anlamsızlaştığı, liyakatsizlik, nepotizm ve adam kayırmacılığın arttığı durumlarda cehalet toplum tarafından bir erdeme dönüştürülebilir. Böylesi tehlikeli etkileşimler uzun süreli olmaz; çünkü toplum bir anlaşmalar toplamıdır ve bir yerde toplumsal normlar ve uzlaşı alanları çürüyorsa orada herhangi bir toplumsal birliğin var olması imkansızlaşır.

  1. Kişisel Seçimler ve Davranışlar:

Merak ve İlgi Eksikliği: Yeni şeyler öğrenmeye karşı duyulan ilgi ve merak, bilgi edinme sürecinde önemli bir rol oynar. İnsanların çoğu bir şeyleri merak ederek kendilerine bir ilgi alanı oluştururlar. Merak duygusunun zayıflaması ise bireyin kendine veya çevresine yabancılaşması olarak betimlenir. Çevreye yabancılaşma, çevreden gelecek uyaranlara karşı kendini yalıtarak giderek yalnızlaşmaya neden olurken kendine yabancılaşma, geçmişte var olan nitelikleri görmezden gelerek duygusal olarak içe çökmeye neden olur. Bu anlamda cehalet, merak duygusunda yaşanan bir zayıflamadan öte kişinin var olan gerçekliğe karşı geliştirdiği bir yabancılaşma tepkisidir.

Tembellik ve Erteleme: Çalışmaktan kaçınma, bilgi edinmeyi erteleme gibi davranışlar, bilgi eksikliğine neden olabilir. Ertelemenin pek çok nedeni olsa da insanın o an yaptığı işten daha fazla önem arz eden başka bir işe (çoğunlukla hiçbir şey yapmama) kendini vakfetmesidir. Zamanla ertelediğimiz şeyleri terk ederiz; ertelediklerimiz bizi geliştiren şeyler olsa da bunları önemsemez, kendimizi cehaletin kollarına bırakırız.

Eleştirel Düşünme Yeteneğinin Zayıflığı: Bilgileri sorgulamadan kabul etme, farklı bakış açılarını görmezden gelme gibi durumlar, yanlış bilgilerin benimsenmesine yol açabilir. Tek kaynaktan öğrenme veya çeşitli bilgi birikimlerini görmezden gelme sıklıkla yaşanan bir durumdur. Bu açıdan herhangi bir konuda doğru görüş elde edilmesi için bu konuyla ilgili en az üç farklı kaynağın incelenmesi gerekir. Çeşitlendirme olmaksızın bilgi edinme, cehaletin daha keskin bir hali olan yanlışta iddia etme veya yanlışta direnme davranışına neden olur. Bu açıdan kaynak çeşitlemesi cahil kalmamak için önemlidir.

Özetle, insanın cahil olması, tek bir neden değil, birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan karmaşık bir durumdur. Bu faktörler, bireyden topluma kadar geniş bir yelpazede yer alır. Kimi siyasi oluşumlar cehaleti anlamsızca destekleyerek toplumsal yapıyı çürütebilir.

Cahilliğin önlenmesi için neler yapılabilir?

Bu soruya yanıt olarak, eğitim sistemlerinin geliştirilmesi, bilgiye erişimin kolaylaştırılması, eleştirel düşünme becerilerinin desteklenmesi ve doğru bilgilerin yaygınlaştırılması gibi çözümler önerilebilir. Ancak, özellikle Türkiye gibi geri kalmış ülkelerden yoğun göç alan ülkelerde cehalet ve toplumsal yozlaşma önlenmesi oldukça zaman ve çaba gerektiren bir uğraştır. Yetişmiş insanları beyin göçüyle ülkeyi terk ettiği, bunların yerine cahillerden oluşan bir toplumun önemsendiği bir ortamda ne eğitim, adalet ve sağlık ve ne de diğer sistemlerde yapılacak iyileştirmelerin ülkeyi içe çökmekten kurtarması söz konusu olamaz. Önemli olan cehaletin önemsendiği durumları ortadan kaldırarak toplumda bilginin yeniden kabul gören bir konuma eriştirilmesidir.

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Sosyoloji Yazıları