Kitaplar, yol gösterici olmaları bakımından insan hayatında önemli bir yere sahiptir. Geçmişten günümüze insan, düşüncelerini yazarak kalıcı hale getirmiş ve kendinden sonrakilere ışık olmuştur.
Kategori: Edebiyat - Tarih: 12 Temmuz 2019 15:22 - Okunma sayısı: 9.069
FARKLI BİR TEDAVİ YÖNTEMİ: BİBLİYOTERAPİ
Kitaplar, yol gösterici olmaları bakımından insan hayatında önemli bir yere sahiptir. Geçmişten günümüze insan, düşüncelerini yazarak kalıcı hale getirmiş ve kendinden sonrakilere ışık olmuştur. Düşünmeyi, sorgulamayı, empati kurmayı ve daha birçok eylemi hayata geçirmeyi sağlar kitaplar. İnsana farklı bakış açıları kazandırırlar. Araştırmacılar, kitapların insan yaşamına etkisi olduğunu fark ettiklerinde çalışmalara başlamış ve bu şekilde kitapla iyileşmeyi sağlayan alternatif terapi yöntemi ''Bibliyoterapi'' ortaya çıkmıştır.
Bibliyoterapi terimi Yunan dilinden gelmektedir. Bu terim: “biblion”(kitap) ve ”therapeo” (iyileşme) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir. Anlambilim açısından bakıldığında bu kelimenin anlamı “Kitap yoluyla iyileşme'' dir. İnsanların kitapları potansiyel iyileştirici araçlar olarak kullanabileceğini ilk olarak Antik Yunanlılar fark etmiştir. Antik Yunan Şehri Teb’deki kütüphanede bulunan bir yazıtta The Healing Place of the Soul yani “ruhun şifa yeri” yazmaktadır. (Rubin, 1978, s.13, Akt: Yılmaz, 2014 s.173 )
Konu ile ilgili çalışmaları bulunan Uğur Öner, bibliyoterapi için ''İnsanların kimi temel gereksinimlerini tanıyıp, doyum sağlama ve onların iyileşmelerine yardımcı olabilmeleri için kitaplardan yararlanma sürecine ‘bibliyoterapi’ denir.'' (Öner,2007,s. 135) şeklinde tanıma yer vermiştir.
Binnur Yeşilyaprak ise bibliyoterapiyi ''Okuma ile sağaltım'' olarak dilimize uyarlamış ve bilgilendirmiştir.
Bibliyoterapinin kullanım amacı kitaplar aracılığı ile, kitaplardan hız alarak insanın kendisini tanıyıp iç görü kazanabilmesine yardımcı olabilmektir. Bu yolla, insanın kendi kişiliğini tanıyabilmesine yardımcı olunarak, onun, gelişimine katkıda bulunulurken, aynı zamanda bu yolla, insanlar arasında farklı bir iletişim süreci de başlatılmış olmaktadır. (Öner, 2007, s.136)
İnsan, bir kitabı okuduğunda kitaptaki kahramanın yaşadıklarıyla kendi yaşadıkları benzerlik gösteriyorsa yalnız olmadığını düşünür. Sorunlarının aslında aşılacak şeyler olduğunu fark eder. Kitaplar insana umut ve güç verir. Olaylara farklı bir gözden bakmayı sağlar. İnsan, okuyarak sorunlarına çözüm üretme yeteneğini geliştirir. Bu şekilde kendini iyileştirmiş olur. Bibliyoterapinin amacı da bireye yardımcı olmak ve onu okuyarak iyileştirmektir.
Kitapların iyileştirici ve yol gösterici yanları olduğu gibi birey üzerinde olumsuz etkiler bırakma özellikleri de vardır. Mesela Goethe'nin ''Genç Werther'in Acıları'' adlı eseri için yayımlandığı yıl okuyan çoğu insanın intihar etmesine sebep olduğu söylenmektedir. Platonik bir aşkı anlatan mektup tarzında yazılmış bu eser, bireyin duygularını ön plana çıkaran bir eser olması bakımından edebiyatta önemli bir yere sahiptir. Eserin sonunda kahramanın intihar etmesi okuyucuyu derinden sarsmış ve kötü etkilenmesine sebep olmuştur. Bu ve buna benzer birçok eserden anlaşılacağı üzere kitaplar her zaman bireyi olumlu yönde etkilemez. Fakat kitapların birey üzerindeki faydaları göz önünde bulundurulduğunda hayatımızda ne kadar önemli bir yere sahip olduklarını görebiliriz. Bibliyoterapi, kitap okumanın olumlu etkilerini gösteren bir terapi yöntemidir.
Gelişimsel amaçlı ve klinik amaçlı olmak üzere Bibliyoterapinin genelde iki kullanım türü vardır (Riza,1997, Akt: Öner, 2007, s.140). Bibliyoterapinin, klinik amaçlı kullanımı daha çok bu alanda eğitim almış psikolojik danışmanlarca yürütülür. Gelişimsel amaçlı olarak kullanılan bibliyoterapi ise, normal gelişim süreci içerisinde karşılaşılabilen günlük yaşama değgin sorunları önleyebilmek için ya da bu sorunlarla daha etkili bir biçimde baş edebilmek için uzmanlar ve eğitimciler tarafından kullanılabilir. (Öner, 2007 s. 140-141)
Burada dikkat edilmesi gerekilen husus bireyin sorunlarına yardımcı olabilmesi açısından doğru kitabı bulmak ve doğru zamanda terapiye başlamaktır. Bir danışman eşliğinde uygulanan bu terapide hazırlık ve kitap seçimi aşamaları çok önemlidir.
Bibliyoterapi üç evrede gerçekleşmektedir:
1- Özdeşleşme ve Yansıtma: Okur (Danışan) okuduğu kitabı özümser ve kahramanı kendisiyle özdeşleştirir. Okuduğu kitap ile kendi yaşantısı arasındaki benzerlik ve farklılıkları keşfeder. Olaylara farklı bir açıdan bakma olanağı bulur. Bu şekilde kendisiyle yüzleşir ve hissettiklerinin farkına varır.
2-Arınma(Katharsis): Burada okur, okuduğu kitabın etkisiyle duygularından arınır. Ruhsal bir rahatlama gerçekleşir.Okurun bilinçaltında bastırmış olduğu duyguları açığa çıkar. Bu evrede okur kendini sözel olarak ifade edebilir.
3- İçgörü ve Bütünleşme: Son evrede ise okur, danışmanın yardımıyla iç görü kazanmış olur. İyileşme evresine geçmiştir. Sorunlarına farklı bir şekilde yaklaşmaya ve çözüm yolları aramaya başlar.
Bibliyoterapi için danışmanın onaylayacağı, bireyin sorunlarına ve kişiliğine uygun kitaplar kullanılır. Bu kitaplara örnek olarak, sadece çocukları değil okuyan herkesi derinden etkileyen Saint-Exupery'nin ''Küçük Prens'' adlı kitabını verebiliriz. Küçük Prens, yetişkinlerin yaş aldıkça insani değerlerden uzaklaştıklarını ve bu yüzden çocukların dünyasına yabancılaştıklarını eleştirel bir dille anlatır. Küçük Prens'in 'Fil yutmuş boğa yılanı' çizimini yetişkinlerin şapka olarak algılaması çocukların algısının yetişkinlere göre farklı olduğunu gösterir. Bir başka örnek olarak özellikle çocukların yaşamında önemli bir etkiye sahip olan ''Pollyanna'' adlı eseri verebiliriz. Pollyanna, insana olaylara iyi yönden bakma yetisi kazandırır. Sevgi ile her sorunun çözüme kavuşacağını ve ufak şeylerden de mutlu olunabileceğini anlatır.
İnsanı derinden etkileyen kitaplara çokça örnek verilebilir. Albert Camus'un ''Yabancı'', Paulo Coelho'nun ''Simyacı'', Gabriel Garcia Marquez'in ''Yüzyıllık Yalnızlık'', Marcel Proust'un ''Kayıp Zamanın İzinde'' eserleri ve daha sayılabilecek birçok eser bireyin dünyasına ışık tutan kitaplar arasındadır.
Kitaplar olmasaydı hayatımızda ne gibi değişiklikler olurdu ? diye düşündüğümüzde akıllara Ray Bradbury'nin ünlü eseri ''Fahrenheit 451'' gelir. Eser kitapların olmadığı bir dünyanın insanlar üzerindeki etkisini konu alır. İtfaiyecilerin yangın söndürmekle değil , kitap yakmakla görevlendirildiği , kitap okumanın ve bulundurmanın yasak olduğu bir dünyanın nasıl olabileceğini etkileyici bir şekilde anlatır. Kitapların yakılması insan üzerinde bilgisizliğe yol açar. Yazar bu bilgisizliğin insan yaşamındaki değişimini gözler önüne serer. Kitapların önemini vurgulaması bakımından bu eser de bireyde etki bırakan bir yapıya sahiptir.
Türk Edebiyatında ise Oğuz Atay'ın ''Tutunamayanlar'' adlı eseri iz bırakan kitaplar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bireyin iç dünyasının tüm karmaşıklığı ile romanda yer alması ve insan üzerinde derin izler bırakması bakımından bu eser, Türk edebiyatında özel bir yere sahiptir. Oğuz Atay, kitapların insan üzerindeki etkisiyle ilgili 'Tutunamayanlar' kitabında şu sözlere yer vermiştir: ''... hiçbir kitabın beni bu kadar sardığını hatırlamıyordum. Divandan kalktığım zaman, artık başka bir adam olmuştum. '' ( sf. 212)
Orhan Pamuk'un ''Yeni Hayat'' adlı romanı konuyla bütünleşen o meşhur cümleyle başlar: ''Bir gün bir kitap okudum hayatım değişti.'' Gerçekten de bir kitap okuruz ve hayata bakış açımız değişir. Çünkü derinlerde bir yerde insan, varlığıyla ve düşünceleriyle yalnız olmadığını bilir. Hayatında bir şeyleri değiştirebilmesi için birilerinin ona yolu göstermesi gerekir. Kitaplar bu bakımdan büyük bir görev üstlenirler.
Görüldüğü gibi kitaplar, hayatımızı şekillendirmemizde önemli rolü olan en etkili kaynaklardır. Bazen bir kitabı okurken ''Bu kitap tam da beni anlatıyor.'' diye düşünürüz. Okuduklarımızda kendimizden bir şeyler bulur ya da okuduklarımızı hayatımıza yansıtırız. Kitapların etkisiyle ilgili birçok yazar ve şair düşüncelerini belirtmişler. Hermann Hesse konuyla ilgili ''Okuduğumuz her kitap içimizdeki pusulanın ibresini kendi tarafına çeker; yabancı bir beyin dünyaya ne kadar değişik noktalardan bakılabileceğini bize gösterir.İnsan ne de çok okuyabilir!'' diyerek kitapların etkisini dile getirmiştir. Victor Hugo ise ''Bilge kişiler, hayatın dertlerine çareyi kitaplardan bulurlar.'' sözüyle konuyu adeta özetlemiştir.
Kitaplar hayatımızın vazgeçilmezleri olarak her daim varlıklarını sürdüreceklerdir. Bibliyoterapi de kitap yoluyla insanları iyileştirme yöntemi olarak günümüzde kullanılmaktadır. Kitapların iyileştirici bir etkisi olması şaşılacak şey değildir çünkü okumak, en etkili ilaçtır ve ruhumuza ayna tutmak için yazılmış okunmayı bekleyen sayısız eser vardır.
Yazımı J. D. Salinger'ın ''Çavdar Tarlasında Çocuklar'' adlı eserinde geçen şu sözlerle bitirmek istiyorum: ''Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir."
Açelya YURDAGÜL
KAYNAKÇA
ATAY, Oğuz (2017), Tutunamayanlar, 86. Baskı, İletişim Yayınları: İstanbul
BRADBURY, Ray (2018), Fahrenheit 451, Çev: Dost Körpe , İthaki Yayınları: İstanbul
GOETHE, J. W. (2018) , Genç Werther'in Acıları, Çev:Mahmure Kahraman , Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları: İstanbul
SAİNT-EXUPÉRY, Antoine de (2016). Küçük Prens, Çev: Cemal Süreya & Tomris Uyar, Can Sanat Yayınları: İstanbul
ÖNER, Uğur (1987). Bibliyoterapi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, cilt.20, s.143–149
ÖNER, Uğur ve YEŞİLYAPRAK, Binnur (2006). Bibliyoterapi: Psikolojik Danışma ve Rehberlik Programlarında Çocuk Edebiyatından Yararlanma. II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu Bildiriler Kitabı (Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi), Yayın No: 203, Ankara, s: 559–565
ÖNER,Uğur (2007). Bibliyoterapi. Çankaya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Journal of Arts and Sciences, Sayı: 7 s. 133-150
PORTER, Eleanor H. (2007) Pollyanna. Epsilon Yayıncılık : İstanbul.
RİZZA, Mary (1997) “A Parent’s Guide to Helping Children: Using Bibliotherapy at Home.” The National Research Center on the Gifted and Talented 1997 Winter Newsletter
RUBİN, Rhea Joyce (1978). Using bibliotherapy: A guide to theory and practice. Phoenix: Oryx Press.
SALİNGER, Jerome David (2009), Çavdar Tarlasında Çocuklar, Çev: Coşkun Yerli, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
YEŞİLYAPRAK,Binnur (2009). Bibliyoterapi: Okuma ile sağaltım. 09.07.2019 tarihinde http://eduturkey.net/bibliyoterapi-okuma-ile-sagaltim-makale,18.html adresinden erişildi.
YILMAZ, Müge (2014). Bilgi İle İyileşme: Bibliyoterapi, Türk Kütüphaneciliği, cilt:28 sayı:2 s. 169-181
01 Kasım 2024 14:01
07 Kasım 2024 20:34
01 Kasım 2024 14:27
12 Kasım 2024 20:27
03 Kasım 2024 21:01
05 Kasım 2024 20:23
20 Kasım 2024 20:01
09 Kasım 2024 12:57
01 Kasım 2024 21:43
18 Kasım 2024 20:06