Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Eğitim odaklı yönetim yaklaşımı

Ali GÜNGÖR yazdı

Kategori: Fikir Yazıları - Tarih: 15 Mayıs 2019 02:09 - Okunma sayısı: 1.556

Eğitim odaklı yönetim yaklaşımı

EĞİTİM ODAKLI YÖNETİM YAKLAŞIMI

VE

EĞİTİM-KARİYER İLE İLGİLİ GENEL DEĞERLENDİRME

İçinde bulunduğumuz yüzyılın değerlendirmesiyle ilgili yazılan her makalede ve yazıda; öncelikle vurgulanan en tipik özellik, değişim, yenileşme ve bilgi patlamasıdır. Bilgi ve teknoloji alanındaki gelişmeler o kadar hızlı olmaktadır ki; bu değişim ve yenileşmeyi takip etmek, değişimi yönetmek,  bilgi ve teknolojiyi üretime dönüştürmek ve pazarlamak daha da bir önem kazanmıştır.  Bilgi ve teknolojik gelişmelerin sonucu olarak iletişim ağı; dünyayı küçük bir köye dönüştürmüştür. Dünyadaki bu küresel yeni sistem içerisinde, ülkelerin ekonomik yapılarıyla varlıklarını sürdürebilmeleri, yeni rekabetçi yapıya entegre olmalarına bağlıdır.  Dünyadaki bu yeni ekonomik sisteme bağlı olarak işletmelerinde küresel düzeyde rekabet edebilir duruma gelmeleri gerekmektedir. Dünyadaki bu değişim fırtınası beraberinde yeni bir takım sorunlar da getirmektedir. Ülkelerin bu değişim fırtınalarında yok olmamaları ve ekonomik açıdan rekabet edebilir duruma gelebilmeleri için değişimi doğru o kumaları ve doğru yönetmeleri gerekmektedir. Dünyadaki küresel yapı içerisinde en büyük silah artık bilgi olmuştur. Bilgi gücünü her alanda kullanan ülkeler;  en güçlü ekonomilere ve savunma sistemlerine sahip ülkeler olmuşlardır. Endüstri  - sanayi ve Savunma sistemleri de artık bilgi teknolojisiyle kurulmaktadır. Kısacası bilgi en büyük güç olmuştur. Rekabetçi ortamda bu gücü kullananlar; en güçlü ülkeler ve işletmeleri olmuşlardır. Ülkelerin bu rekabetçi ortamda, bilgi ve teknolojik gelişmeleri sadece takip eden konumdan çıkarak, yöneten konuma gelebilmeleri için; eğitim sistemlerini ve eğitim politikalarını bu perspektifte oluşturmaları gerekmektedir. Küresel yapı içerisinde değişimi yöneten ve yönlendiren ülkelerin yönetim sistemlerine baktığımızda, eğitim sistemini yönetim sisteminin merkezine aldığını görürüz. Tüm sistemleri eğitim sistemine bağlı olarak şekillendirmişlerdir. Ana temel sistem, eğitim sistemi olmuştur. Ekonomi, tarım, sanayi, savunma ve diğer sistemler en temel ana sistem olan eğitim sistemine göre şekillenmiştir.  Eğitim sistemleri; değişimi yöneten ve yönlendiren, gelişmeye açık, sürekli yenileşen dinamik bir yapıda olduğu için diğer sistemler de bu sisteme bağlı olarak sürekli gelişmekte ve değişime çok çabuk uyum sağlamaktadırlar. Eğitim sisteminin ana sistem olarak merkeze alınmadığı ülkelerde, bireysel ve toplumsal eğitim algıları da doğru ve çağın ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte gelişemediği için, eğitim merkezli bir bakış açısı da oluşamamaktadır.  Prof. Dr. İbrahim Başaran hocanın; ”…. toplumun beklenti ve istekleri doğrultusunda istendik davranış değiştirme süreci….” tanımı da artık eğitim kavramını tanımlamak için yeterli olamamaktadır. Eğitim sürekliliği, değişimi, yenileşmeyi, beklentilerin ötesini, ihtiyaçları ve geleceğe yönelik yeni hedefleri ve geniş görüşlülüğü olan bir süreçtir. Bir ülkenin sistemi, eğitim sistemi üzerine kurulmalı, diğer tüm sistemler eğitim sistemine göre şekillenmelidir. Eğitim merkezli yönetim sistemlerinin olduğu ülkelerdeki işletmelerde de sistem aynı bakış açısıyla yapılaşmıştır. Her sektörün temel ana sistemi eğitim üzerine şekillenmiştir. Bu tür işletmeler,  eğitim alt yapıları ve eğitim stratejileri güçlü olduğu için rekabet ortamında her zaman en önde yer alırlar. Ancak ne yazık ki işletmelerimize baktığımızda işletmelerde eğitim tali bir unsur olarak görülmektedir. İşletme politikalarında eğitime dair bir cümle bulamazsınız.  İşletmelerin yıllık harcama bütçelerine bakıldığında uluslararası çok başarılı kurumsal işletmeler hariç, işletmelerin en az payı eğitime ayırdıkları görülmektedir. İşletmeler eğitime en az pay ayırarak kar elde ettiklerini düşünebilirler. Ancak durum hiçte böyle değildir. Derinlemesine bir değerlendirme yapıldığında bırakın kar elde etmeyi, uluslararası piyasalarda rekabet gücünü kaybetmektedirler. İşletmeler değişimi yönetemediklerinden bilgi ve teknolojik gelişmelere uyum sağlayamamaktadırlar. Diyeceksiniz ki: ülke olarak eğitim politikalarımız farklı mı? Eğitim bütçeleri ile diğer bütçeleri kıyasladığımız da ayrılan pay nedir? Eğitim sistemi diğer sistemlerin ana sistemi midir? Bizler bura da siyasi bir analiz yapmak yerine;  yönetim ve eğitim bilimleri açısından analitik bir değerlendirme yapmak istedik.  Eğitim ile ilgili başta toplumsal algı olmak üzere topyekûn bir bakış açısı oluşturmalıyız. Eğitimi sadece öğretimle sınırlandırmamalıyız. Eğitim bir süreç olarak yaşamın her alanında merkeze alınmalıdır.  Başta ülke yönetimi olmak üzere eğitimi merkeze alan bir yapılaşmaya gidilmelidir. Ülke yönetimindeki ana politikalar bu perspektifte şekillenmelidir. Ülkedeki tüm sektörlerde; İşletmeler ana politikalarını eğitim üzerine kurmalıdır. İşletmelerde eğitimsel bir bakış açısıyla, sürekli gelişme ve yenileşmeyi hedefleyen geniş görüş açısı oluşturulmalıdır.  Ana politikalarında eğitimi merkeze alan işletmelerin kurumsal kültürlerinde de sürekli gelişme,  yenileşme ile birlikte öğrenme ve kariyer planlaması çalışmalarına önem verdiklerini görmekteyiz.  İşletmelerde örgütsel öğreneme ve kariyer planlaması konularını gelecek yazılarımızda tekrar detaylı bir şekilde ele alacağız. Eğitim odaklı yönetim yaklaşımıyla ilgili genel bir değerlendirme yaptığımız bu yazıda, eğitim ve kariyer kavramlarının işletmeler açısında önemine kısaca değinip altını bir kez daha çizmeye çalıştık. Örgütsel öğrenme nedir? Örgütsel öğrenme kavramı Bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişme ve yenileşmeyle birlikte daha da önem kazanmıştır. Bilginin çok çabuk eskidiği günümüzde, bu teknolojik yenileşmelerin takip edilmesi ve işletmelere uyarlanması için işletmelerin, öğrenen organizasyon yapısına sahip olması şarttır. Sistemlerini eğitim odaklı kuran işletmelerde örgütsel öğrenme sayesinde sürekli değişim ve yenileşmelere uyum kolay sağlanmaktadır. Öğrenen örgüt ya da işletme nedir? İşletme ya da örgütün en üst tepe noktasındaki çalışanlar ile en alt kademedeki çalışanların öğrenme faaliyeti içerisinde olmaları, değişim ve yenileşmeleri takip ederek kendilerine uyarlamalarına örgütsel öğrenme denir. Öğrenen işletmelerde öğrenme, kurumsal kültürün bir parçası olmuştur. Öğrenen işletmedeki çalışanlarda kurumsal aidiyet duygusu üst seviyede olup, çalışanlar kendilerini işletmelerle özdeşleştirmişlerdir. Öğrenen işletmelerde bireylerin öğrenmesi yüreklendirilerek ödüllendirilir. Örgütsel öğrenmelerin geliştiği işletmelerde, öğrenme önündeki tüm engeller kaldırılmış, bireylerin öğrenmeleri özendirilmektedir.  Sistemlerini sürekli gelişme ve yenileşme üzerine kuran işletmelerde kariyer yönetimi ve kariyer planlamasına da önem verilir.  Kariyer kavramı işletmelerdeki çalışanların işletmeye sadakatini arttıran, iş doyumunda önemli rol oynayan bir kavramdır. Kariyer nedir?  Kariyer en basit anlatımla çalışanın organizasyon içerisinde iş yaşamı boyunca alacağı pozisyonların bütünü olarak tanımlanabilir. Kariyer, çalışanların iş yaşamında, işe ilişkin tecrübeleri, faaliyetleri ve hiyerarşik pozisyonlarının bir bileşkesi olarak da tanımlanabilir. Günümüz rekabetçi ortamında sistemlerini sürekli gelişme ve yenileşme üzerine kuran işletmelerde kariyer gelişimi ve kariyer planlaması kurumsal kültürlerinin parçası olmuştur. Bu tür işletmelerin organizasyonlarında kariyer yönetimi etkili bir şekilde uygulanmaktadır.  Kariyer yönetimi, kariyer gelişimi, kariyer planlaması konuları yeni yönetim yaklaşımlarında ve insan kaynakları yönetimlerinin önemli konu başlıkları arasında yer almaktadır.  Yazımızın giriş bölümünde de ifade ettiğimiz gibi dünyadaki hızlı değişim ve gelişmeler değişimi ve değişim yönetimini zorunlu kılmıştır. Değişim yönetiminin odağını ise eğitim oluşturmaktadır.  Sistemlerini eğitim odaklı kuran ülkeler ve uluslararası işletmeler her türlü riskli ortamlarda ayakta kalabilmekte ve rekabet gücünü sürekli kılabilmektedirler. 

Sonuç olarak bu yazımızda eğitim ve kariyer konularına genel bir çerçevede değerlendirdik. Yönetim sistemlerini, eğitim merkezli bir bakış açısıyla değerlendirdik. Ülkelerin yönetim sistemlerinde ve özel sektörlerinde eğitimin önemi üzerinde genel bir değerlendirme yaptık. Eğitime bağlı olarak örgütsel öğrenme ve kariyer konularına değindik. Bu yazımız eğitim ve kariyer sayfalarımızın genel bir bakış açısı niteliğini de içeriyor. Gelecek yazılarımızda daha çok alt başlıklar ile eğitim ve kariyer konularını mercek altına alacağız. Gelecek yazımızda buluşmak dileğiyle ….

Ali GÜNGÖR

05065990942

ikegitmeni@hotmail.com

Facebook: Ali Güngör/Egitim ve Kariyer

Twitter: egitim_kariyer

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Fikir Yazıları Yazıları