Cahit Bulut John Steinbeck ve Gazap Üzümleri

Kitap Tanıtımı - Babası deftardar, annesi öğretmen olan yazar 27.02.1902'de Kaliforniya'da doğar. Kökeni 17.yüzyılda Almanya'dan Amerika'ya göç eden dedelerine dayanır.

JOHN STEİNBECK ve GAZAP ÜZÜMLERİ

Babası defterdar,annesi öğretmen olan yazar 27.02.1902'de Kaliforniya'de doğar.Kökeni 17. yüzyılda Almanya'dan Amerika'ya göç eden dedelerine dayanır.

Salinas ortaokulundan sonra dört yıl Stanfort üniversitesine dinleyici öğrenci olarak katılır.Biyoloji özellikle de deniz biyolojisine ilgi duyar ve bu konuda çalışma yapar.

Haberlerde objektif olamayıp,kendi duygularını da kattığı için çalıştığı gazeteden atılır.

İnşaatlarda çalışır,eczane kalfalığı yapar,bahçe işlerinde çalışır,çiftlik kahyalığında bulunur.

1930'da evlenir.Monterey'e giderek karı-koca balıkçılıkla geçinmeye çalışırlarken bir yandan da yazarlığa başlar.Yazıları az çok gelir getiriyordu.

1935 'de yayınlanan ilk romanı Yukarı Mahalle'den sonra tiyatro formatında yazılan Fareler ve İnsanlar'la tanınmaya başlanır. 1939'da yayınlanan Politzer Ödülünü almasına vesile olan Gazap Üzümleri adlı romanıyla ünü iyice artar. ''Büyük Buhran'' dönemi sorunlarını topluma anlattığından dolayı Nobel ödülünü de kazanan Steinbeck 20 Aralık 1968'de Newyork'ta yaşama veda etmiştir.Eserleri dönemin yaşantısı ve sıkıntılarına ayna tuttuğundan eşsiz birer kaynak sayılır.

ESERİN ÖZETİ VE KURGUSU

Yazar bu eserinde zaman zaman olayı keserek dikkatimizi başka insanlar üzerine çekmeye çalışır.1933'de ilk kez yayınlanan bu eser kapitalizmin şiddetli bir eleştirisidir.

Tom jood,daha önce canını kurtarmak için nefs-i müdafadan işlediği cinayetten dolayı Oklahama ceza evine girmiştir.Ceza evinden çıkıp ,fırtınaların etkisiyle çölleşmiş bir bölgeden geçerek yaşadığı şehre doğru ilerler.Yolda Jim Casey adında bir vaiz ile karşılaşır.Şehirde bir ölüm sessizliği vardır.Ata yurdunu terketmeyen Graves adlı çiftçiden herkesin göç ettiğini öğrenir.

Güneybatı eyaletindeki çiftçilerin çoğu toprak bankaları,olumsuz hava koşulları,makineleşmeden dolayı zor duruma düşmüşlerdir.Topraklarını ya satmış ya da satmaya zorlanmışlardır. Kırpıntı tüccarları, eski araba satıcıları onların sırtından geçinirler.

Tom ve Casey,Joad'ları Kalifornıya'ya gitmek için hazırlık yaparlarken bulurlar. Küçük kardeşleri Al,onları batıya götürmek için eski bir kamyon bulmuştur.Yola çıkmadan önce domuzlarını öldürdükten sonra parçalayarak tuzlarlar.Yolda karınlarını bu etlerle doyuracaklardır.

Ümit kapıları olarak gördükleri ve tarım işçilerine ihtiyaç duyulan Kalifarniya'ya, külüstür kamyonla yol almaya başlarlar.

İlk gece molasında büyük babaları kalp krizi sonucu ölür.Yol boyunca rastladıkları küçük toprak sahiplerinin nefret dolu bakışlarıyla karşılaşırlar.Daha önceleri iş için gidip ümitsizce geri dönen kafilelerin durumlarından gittikleri yerde de iş olmadığını anladıkları halde 'Umut ve güzel günler' hayali onları yoldan alıkoymaz.

Kafilenin yıkanmak için Kaliforniya yakınlarında,mola verdiklerinde,geri zekalı oğulları Noah,ailesine yük olduğunu düşünerek kaçar.

Yerliler onları Okies (serseseri) olarak görüyordu.

Çölden geçtikleri esnada ölen büyük annelerini gömdükten sonra aile Hoovervilla denen göçmen kamplarına yerleşir...İş bulamazlar..Başka bir bölgeden gelip meyve toplayıcıları arayan müteahite(Bizde elçi deniyor bunlara) adlarını yazdırırlar.Okie'ler (Oklahoma'lı yerli ve kültürlü soylu)çalışma belgesi gösteremediği için müteahiti polise teslim eder.Bu olay üzerine çıkan kavgada yakalanacağını anlayan Tom'un yerine Casey teslim olur. 

Dağılan aileyi toparlamak Tom'un hamile olan kız kardeşinin kocası Rosie Sharun'a kalır fakat o da aniden ortadan kaybolur.Anne Jood ,geride kalanları bir arada tutabilmek için büyük çaba sarf eder.

Başlarının bir daha derde girmesini istemeyen Jood'lar şartların nispeten daha iyi olduğu işçi kamplarına yerleşirler. Onları oradan atmak isteyen Okie ve onların kışkırttığı insanların çabalarını boşa çıkartırlar.Kaliforniya'ya geldiklerinden bu yana ilk kez insanca bir muamele ile karşılaşmaya başlamışlardır.

Bölgede iş olanakları olmadığından oradan ayrılarak bir çiftlikte çalışmaya başlarlar.Bu gün de rastladığımız gibi işlerinin ellerinden alındığını ve ücretlerin düşmesine neden olduğunu düşündükleri yabancı düşmanı kişilerin saldırısından dolayı polis eşliğinde çiftliğe gelirler.

Sabahtan akşama kadar şeftali toplayıcılığından aldıkları para ancak bir öğünlük yemeklerini karşılayabiliyordu.

Tom ,çiftliğin dışında anarşi yaratanları kontrol etmek amacıyla gece dışarı çıkınca ,ele başlarının eski vaiz Casey olduğunu görür. Onunla konuşurlarken pusu kuran polisler Casey'i öldürürler.Tom da başından yaralanır.Yaralanmadan önce bir polisi baltayla yere serdiğinden ailesi onu çadırda saklar.Ücretlerin daha da düşmesi ve Tom'un yakalanma riski Joad'ları tekrar göçe mecbur eder.Tom'u kamyonun arkasında yatak denklerinin arasına saklayarak yola koyulurlar.

Bir akarsu kıyısında mola vermiş göçmenlere katılarak pamuk toplamaya giderler.Ruth,Tom'un durumunu ağzından kaçırıp küçük bir kıza anlatınca ,tedbir amacıyla anne Tom'u yanlarından uzaklaştırır.

Tom, Casey'in verdiği mücadeleyi devam ettireceğini, haksızlığa uğrayan işçileri koruyacağını söyleyerek oradan uzaklaşır.

Kampın yanından akan küçük dere,sonbahar yağmurlarının etkisiyle taşmaya başlar.Kamptakilerin ev olarak kullandıkları arabaları suyla dolup taşar.Bu olumsuz şatların etkisiyle Sharon'un çocuğu ölü olarak doğar.Suların yükselmesiyle orada yaşamak olanaksızlaşır,aile yaya olarak kamptan uzaklaşmak zorunda kalır.Açlıktan ölmek üzere olan baba ile oğlunun sığındıkları bir ambara gelirler.Beraber kalacaklardır.Çocuğu ölü olarak dünyaya geldiği için Sharon'un memeleri sütle doludur.Ölmek üzere olan adamı emzirerek onu ölümden kurtarır.