SABIR

Fikir Yazıları - Kadir BAYŞU

SABIR
Sevgili Okur! Tek sözcük ancak öyle çok anlam yüklü ki! Gelin kulak verelim.
“Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.”(Bakara. 153.) ve “Allah sabredenleri sever.”(Ali İmran. 159.)
Cüneyd Bağdadiye sormuşlar “Sabır nedir?” diye. “Acıyı yudumlarken yüzünü ekşitmemektedir.” demiş.
Türk Dil Kurumu ise; “Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.” olarak ifade eder.
Aslında sabır, acelenin panzehiridir(Susanna Tamaro).
Bazen de akışına bırakmaktır; yaprakları, suyu, mevsimleri, olayları, insanları ve bekleyip görmek gerekir sonuçları.
Çoğunlukla büyük başarıların sahipleri, küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir(Friedrich Schiller).
Kim bilir belki de dünyada sadece sevinç olsaydı, cesur ve sabırlı olmayı asla öğrenemezdik(Helen KeIIer).
Sevgili Okur!
Bazen beklentiler bir anda gerçekleşirken şansa bağlıyoruz. Bazen de olmayınca yüzümüzü ekşitiyor, acılara bağlıyor, sabredemiyoruz, sabırsız davranabiliyoruz. İnsanoğlu ne tuhaf bir canlı değil mi? Şu kısa yaşam, insana sabretmeyi öğretirken, beklediğin için beklemenin geri kalan yaşamından gittiğini biliyor muyuz? Ne kadar kaldı ki ömrümüzden?
Küçükler büyümek, sınava girenler sonuç, yola çıkanlar bitmesini, ameliyata girenler bitsin bu zorluk, çıkmaza girenler ise çıkmak isterler sıkıntılardan.
Düşünsenize? Yaşam bazen fırsatları verirken bazen de ışık bile göstermiyor. Kader deyip oturuyoruz. Ne kadar istiyoruz ki? Evrenin enerjisinin ne kadar farkındayız ki? Bence yeterince istemiyoruz. Göstermelik yaşıyoruz.
Yönetim süreçlerini hatırlarsak; yönetim kararla başlar ve kararla biter. Alınan karar o işin yapılmasını istemenin ilk adımıdır. İradeyi ortaya koyanlar öncelikle planlar, örgütler, iletişim kurar, koordinasyon sağlar, insanları harekete geçirir, uygular ve sonuçlarını değerlendirir ve ardından kararı tekrarlar. Bu dairesel süreç hiç bitmez.
Eğitim süreci de bir sabır serüvenidir. Hemen başarılı olsun, tüm notlar 100 olsun, takdirname alsın, çabuk öğrensin diyen ailelere sesleniyorum.
Peki, anne ve babalar neden bu kadar sabırsız? Özellikle eğitimci olan anne veya babalar bu süreci bilmelerine rağmen en çok heyecanlı olanlar yine onlar. İnsan yetiştiriyoruz. Sihirli değnek yok ki? Beyne çip yerleştirme tamamlanmak üzere, bakarsınız bir programlama ile her türlü öğretim anlık gerçekleşebilecek. Düşünce gücü gelişiyor. Bakarsınız enerjinin insana etkisi daha net anlaşılır ve sabrın insanoğlu üzerindeki etkisini o zaman daha iyi anlamış oluruz.
Teknolojinin gelişmesinin temelinde de insanoğlunun sabırsızlığı var. Ne gerek var ki o zaman sabretmeye? Hemen ediniriz ihtiyaç olan bilgi ve beceriyi. İnsan görünümündeki insansılar geldi aklıma. Tek düze yaşanmışlıklar, beklentiler bile aynı, hüzün yok, neşe yok. Robotlaşmış insansılar.
Sevgili okur, dünya nereye gidiyor böyle? Eskiden insanlar bir şeyin gerçekleşmesi için senelerce beklermiş. Neden beklemiyoruz? Zamanın aralığı mı değişti. Dünyanın dönüş hızında mı değişiklik oldu?
Çok çabuk başarı bekliyoruz. Çabuk edinilen ve kolay kazanılan başarının ne anlamı var ki?
Gelecek adına özverili çalışanların başarılı olduklarını biliyoruz. Kolay yoldan başarıyı yakalayacaklarını düşünenler büyük yanılgıdadır. Öğrenciye hayatta başarı için “kitap okumalısın” denildiğinde, “Ne gerek var ki” diyormuş. Zorluğa katlanamayan bir nesil geliyor. Her istediği alınan, yokluk nedir bilmeyen, önüne konulanı yemeyen, aç kalmamış, ders dinliyormuş gibi yapan, bağımlı ancak neye bağlı olduğu bilinmeyen gençler.
Sevgili Okur! Mücadelemiz yaşadıkça devam edecek. İnancımız tam. Zorlukları hep birlikte yeneceğiz biliyorum.
Saygılarımla.
Kadir BAYŞU