GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ YAR. DOÇ. ÖĞRETİM ÜYESİ MEHMET BAŞARAN İLE STEAM EGİTİMİ HAKKINDA RÖPORTAJ
1. Mehmet hocam okurlarımızın sizi daha iyi tanımaları açısından kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Tabii ki Meral hocam. 2006-2011 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü’nde öğrenim gördüm. Üniversite örgün öğrenim hayatı devam ederken 2009 yılında ikinci üniversite olarak öğrenim görmeye başladığım Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü’nden 2013 yılında mezun oldum. 2011-2013 yılları arasında öğrenim gördüğü İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Eğitim Programları ve Öğretimi/Matematik Öğretimi Tezli Yüksek Lisans programına burslu olarak kabul aldım. Bu programda öğrenimim devam ederken 2012 yılında kısa süreli olarak Cambridge Üniversitesi’nde PGCSE alanında öğrenim görmek üzere İngiltere’ye gittim. İngiltere’de St. Edmunds’ College ve Linton Village College gibi prestijli okullarda matematik öğretmenliği deneyimlerinde bulundum. 2014 - 2018 yılları arasında Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim alanında doktora çalışmalarını tamamladım. Okul öncesi dönemde STEM yaklaşımında yapmış olduğu tezimle Türkiye’deki ilk okulöncesi dönemde STEM temalı doktora çalışmasını yaptım. Bahçeşehir Üniversitesi BAUSTEM ekibiyle beraber Türkiye’nin çeşitli eğitim kurumlarında STEM öğretmen eğitimlerinde eğitmen olarak görev aldım. TÜBİTAK Ortaöğretim Araştırma Projeleri yarışmasında bir Türkiye 4.lüğü ve bir Türkiye 1.liği olmak üzere danışman ödülleri aldım. Birçok uluslararası ve ulusal araştırma ve eğitim projelerinde çeşitli görevler aldım. Bununla birlikte kısa süreli olarak Gaziantep Üniversitesi Afrin Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevini yürüttüm. Halen Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretimi anabilim dalında öğretim üyesi olarak çalışmalarını yürütmekteyim.
2. STEAM uzmanı ve uygulayıcısı olarak STEAM ne demektir, bilgi verir misiniz?
STEM, [Fen (Science), Teknoloji (Technology), Mu?hendislik (Engineering) ve Matematik (Mathematics)] kelimelerinin İngilizce karşılıklarının baş harflerinin kısaltmasından meydana gelen kavram ilk olarak Dr. Judith Rahmaley tarafından 2001 yılında dile getirilmiştir. STEM; fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarının bütünleştirildiği, proje tabanlı, bir probleme çözüm arayan, bilimin gerçek hayatla ilişkilendirildiği, 21. yy becerilerini geliştirmeye yönelik, ürün ve tasarım temelli, ancak su?rece ve beceri gelişimine de odaklanan bu?tu?nsel bir öğrenme-öğretme yaklaşımıdır. STEM yaklaşımı aynı zamanda bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiğin birbiriyle entegre bir şekilde öğretilmesini içeren, bireylere karşılaştığı günlük hayat problemlerine çözüm yolları üretirken bilim insanı gibi düşünmeyi, teknolojiden yararlanmayı, mühendislik tasarım ve yaklaşımlarını kullanmayı ve bu problemleri çözerken matematikten yararlanmayı benimseyen bir eğitim yaklaşımı olarak da tanımlanmaktadır. Bu yaklaşım, sorgulama, çok yönlu? du?şu?nme, girişimcilik gibi becerileri desteklerken, bilim insanı gibi düşünen, gu?nlu?k hayattan gelen problemlere teknoloji yardımıyla çözu?mler getiren, mu?hendislik tasarım ve yaklaşımlarını kullanabilen, bu olaylarda matematiksel çözüm yollarını bir araç olarak kullanan bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
STEM yaklaşımı terimi farklı felsefeye sahip bireylerin bakış açıları altında farklı yorumlanmaktadır. Bu yaklaşımlar içerisinde en yaygın olarak kullanılan üç yaklaşım silo yaklaşım, gömülü yaklaşım ve bütünleşik yaklaşımdır. Bununla birlikte STEM+A, STEAM, STEM+A, STREAM, STEM+C, STEM+E, STREAM ve STEAM GLASS anlayışları mevcuttur. STEM alanında çalışmalar yapan uzmanlar ve akademisyenler STEM kısaltmasına katkı yaparak STEAM ve STEM+A kısaltmalarını oluşturmuşlardır. Alanda çalışma yapan bu kişilere göre STEM kısaltmasına eklenen “A” harfi “sanat”, “estetik”, “tasarım”, “mimari” gibi unsurları içermektedir. Ayrıca bu “A” harfi onlara göre 21. Yüzyıl becerileri için gerekli olan yaratıcılık, eleştirel düşünme, kritik düşünme gibi unsurların sembolüdür. Sanatın STEM yaklaşımına dâhil edilmesiyle büyük bir bulmacanın parçalarının çözüldüğü ve STEM yaklaşımında eksik olan bu alanların tamamlandığı belirtilmektedir.
3. Okullarda 21. Y.y. becerilerinin kazandırılmasında STEAM eğitiminin katkısı nelerdir?
Teknoloji alanındaki hızlı değişim ve gelişim yaşamakta olduğumuz dönemi bilgi çağı haline getirmiş ve yenilikçi iş gücüne yönelik duyulan ihtiyaç her geçen gün artış göstermiştir. Bununla birlikte 21. yüzyılda ülkelerin ekonomilerini teknoloji alanında yapmış oldukları yenilikler büyük ölçüde etkilemektedir. Ekonomileri bu derece etkileyen bu durum fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında faaliyet gösteren çalışma alanlarının önemini açıkça göstermektedir. Bu çalışma alanlarında faaliyet gösterecek nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulmuştur. 21. Yüzyıl eleştirel, yaratıcı, analitik düşünen, gerçek yaşamdan gelen bilgi temelli problemleri çözebilen, girişimci, araştıran, sorgulayan gibi becerilere sahip birer birey olmayı gerektirmektedir.
Yirmi birinci yüzyıl becerilerine duyulan ihtiyaç; sadece STEM alanındaki disiplinlerde faaliyet gösteren çalışma alanlarında değil bununla birlikte sosyal ve beşeri bilimlerde de kendini göstermektedir. Buna karşın bu becerilerin tam olarak genel bir tanımını yapmak zordur. Ancak 21. Yüzyıl becerilerine ilişkin bir takım tanımlamalar mevcuttur.
Partnership for 21st Century Skills Early Learning, Yirmi birinci yüzyıl becerilerinin;
“Öğrenme ve Yenilik Becerileri:
? Yaratıcılık ve Yenilik,
? İletişim,
? Kritik düşünme ve Problem Çözme Becerileri,
? İşbirliği.
Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri:
? Bilgi Okuryazarlığı,
? Medya Okuryazarlığı,
? Teknoloji Okuryazarlığı.
Yaşam ve Kariyer Becerileri:
? Esneklik ve Uyum,
? Girişkenlik ve Özyönetim,
? Üretkenlik ve Yükümlülük,
? Sosyal ve Kültürlerarası Beceriler,
? Liderlik ve Sorumluluk” becerileri olduğunu belirtmektedir.
STEM eğitim yaklaşımı işte tüm bu becerilere doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlamaktadır.
4. Okul öncesi eğitimde STEAM eğitiminin yeri ne olmalıdır?
STEM eğitimi; İngiltere, Amerika, Çin gibi dünyada ekonomide lider devletlerin eğitim politikalarında ve Avrupa’da birçok devletin üzerinde çalışmalar yaptığı alan olsa da ülkemizde henüz yeni ve gelişmekte bir alandır. Yeni olan bu alanda yapılan çalışmalar sınırlılık göstermekle birlikte özellikle okul öncesi dönemde STEM çalışmaları ile birlikte sanat, mimari, estetik ve tasarım gibi unsurların göz önünde bulundurulduğu STEM disiplinlerine entegre bir şekilde öğretildiği STEM+A çalışmaları da henüz yeni alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Sanat dalının STEM ile bütünleştirilmesi okul öncesi dönemdeki bireylerin daha anlamlı öğrenmelerini sağladığı için başarılarını pozitif olarak etkilemektedir. Bununla birlikte sanat dalının STEM eğitimine entegrasyonu çocukların el koordinasyon becerilerinin, ince motor kaslarının ve diğer disiplinlerde başarılı olması için gerekli becerilerinin gelişimini destekler.
Bununla birlikte araştırmalar çocukların erken deneyimlerinin beyin mimarisini geliştirdiğini ve STEM'in kişinin hayat boyu öğrenme becerileri için temel oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Sonuçta, STEM disiplinleri sadece içerik bilgisini değil aynı zamanda merak ve sorgulama, şüphecilik, değerlendirme ve analiz gibi güçlü düşünme eğilimlerinin yanı sıra yeni bilgi veya zorluklarla karşılaşıldığında güçlü bir öğrenme zihniyetini ve güvenini de gerektirir Bunlar bir çocuğun erken eğitiminde, bebeklik döneminden başlayarak ve STEM alanlarındaki başarısının temellerini atmak için erken yaşlarda devam etmesi gerekir.
STEM; fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarını kapsayan bir yaklaşım olmakla beraber okul öncesi çağdan yükseköğrenime kadar her alana hitap etmektedir. 36-72 aylık dönemi kapsayan okul öncesi dönem çocukların algılarının ve yaratıcılık seviyelerinin oldukça yüksek olduğu dönem olup, çocukların zekâ gelişimleri için kritik bir dönemdir. STEM yaklaşımı öğrencinin aktif katılımının sağlandığı, disiplinler arası, uygulamaya yönelik eğitim modelini ifade ettiğinden okul öncesi eğitimde yer alması kaçınılmazdır. Bu dönemi kapsayan STEM yaklaşımı erkenSTEM yaklaşımı adı altında değerlendirilmektedir.
ErkenSTEM bütünleşik öğretmenlik çerçevesi kapsamında 4-10 yaş aralığındaki çocukların öğretmenleri için öğretmen eğitimcisi akademisyenler ve okul öncesi öğretmenleri ile birlikte bir öğretim programı geliştirilmesi amaçlanmaktadır. ErkenSTEM bütünleşik öğretmenlik çerçevesi hayal dünyası, yeşil dünyamız, makinalar dünyası ve bilişim dünyası olmak üzere 4 temel tema etrafında şekillenmektedir. ErkenSTEM bütünleşik öğretmenlik çerçevesinin STEM bütünleşik öğretmenlik çerçevesinden farklı olarak tematik olarak şekillenmesinde John Dewey’in yaparak öğrenme teorisi ve Bruner’in spiral öğrenme kavramı temel teşkil etmektedir.
5. Bilgi Temelli Hayat Problemi ne demektir? Öğretmenler bunu derslerinde nasıl kulanabilirler, örneklerle açıklar mısınız?
Bilgi temelli hayat probleminden kasıt gerçek yaşamdan gelen, birden çok değişkeni içeren, 21.yüzyıl bağlamında süreç ve ürün birlikteliğinin birlikte ele alındığı problem türü olduğu belirtilmektedir.
BTHP genel olarak;
? Birden çok çözümü olan
? Birden çok değişkeni içeren
? 21.yy bağlamlarında
? Süreç ve ürün birlikteliğinde özellikleri taşıyan problemlerdir.
Öğretmenler derslerinde BTHP uygulamaları sürecinde öncelikle kendi yaşam deneyimleri ve ilgi alanlarını göz önünde bulundurarak problemler yazmaları gerekmektedir. Örneğin; çocuklardan içinden bulunduğunuz odanın hacmini ses dalgalarını kullanarak hesaplayan bir cihaz yapınız denildiğinde burada öğretmen aslında birçok faktörü göz önünde bulundurarak güzel bir BTHP örneğini sınıf içi uygulama olarak öğrencileri ile yapabilir. Buna benzer örnekler yayımlamış olduğum kitabımda ayrıca mevcuttur yararlanmak isteyen öğretmen arkadaşlar orada ayrıca bakabilirler.
6. Son zamanlarda okullarda yapılan tüm etkinlikler STEAM etkinliği diye adlandırılıyor, bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz? STEAM uygulayıcısı olmak bu kadar kolay mı?
Her yaklaşımın popüler bir boyutu vardır. Popüler boyut, bir yaklaşımın çarpan etkileri olarak düşünülebilir. STEM yaklaşımının da öğrenciler üzerinde etkisi olduğu kadar ortaya çıktığı kültüre ilişkin katkıları da olabilir. Bu anlamda STEM yaklaşımının popüler boyutuna ilişkin tartışmalar bulunmaktadır.
Bu tartışmaların en önemlilerinden ilki STEM yaklaşımının ABD’nin çıkarlarına hizmet ettiğidir. STEM yaklaşımı tam bir sistematik düşünce olarak ABD’li Dr. Judith Rahmaley tarafından 2001 yılında dile getirilmiştir. STEM yaklaşımının bu şekilde popüler olmasının dünyada etki düzeyi azalmakta olan ABD’nin imajına olumlu katkı sağlayacağı yönündedir. Aslında bu tarihten önceki dönemlerde de STEM yaklaşımına uygun çalışmalar yürütüldüğü ilgili alan yazında görülmekle birlikte bu yaklaşımın yeni bir yaklaşım olmadığı ileri sürülmektedir. Dolayısıyla bu yaklaşımın ABD’den çıktığı ve bu ülkeye mal edilerek o ülkenin imajına yönelik pozitif yönde katkı sağladığına yönelik eleştireler mevcuttur. İkinci olarak STEM yaklaşımına uygun olarak yapılan çalışmaların pahalı robotik malzemeler ve ekipmanlar ile yapılması gerektiği dolayısıyla ABD başta olmak üzere ekonomide lider ülkelerde üretilmekte olan bu malzemelerin satın alınmasıyla birlikte o ülkelerin çıkarlarına hizmet ettiği yönünde eleştiriler mevcuttur. Üçüncü ve son olarak STEM yaklaşımına yönelik yapılan çalışmaların ilgili alan yazında STEM, [Fen (Science), Teknoloji (Technology), Mu?hendislik (Engineering) ve Matematik (Mathematics)] kelimelerinin İngilizce karşılıklarının baş harflerinin kısaltmasının kullanılması, Türkçe kısaltması olarak FeTeMM kullanılmaması olarak belirtilebilir. STEM yaklaşımına yönelik belirtilen bu eleştirilere ek olarak; STEM yaklaşımına uygun etkinlikler yapmak için sadece pahalı robotik setler ile çalışmalar yapılması gerektiği ve ABD’de bu yaklaşımın büyük bir başarı ile uygulandığı şeklinde yanlış düşüncelerin olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, uluslararası sınavlarda büyük başarılar elde eden Finlandiya gibi ülkelerin eğitim sistemlerinde STEM yaklaşımının yer aldığı, sadece kodlama yaparak STEM etkinliği yapıldığı, Türkiye’nin 2030 yılında STEM alanında en fazla mezun veren ülkelerden birisi olacağı gibi yanlış anlayışların bulunduğu dile getirilmiştir. Bu düşünceler ile birlikte bu alanda yapılan tüm çalışmaların ABD’nin çıkarlarına hizmet ettiği, alınan tüm bu pahalı robotik malzemelerin doğrudan veya dolaylı olarak ülke ekonomimizi etkilediği gibi bir takım eleştirilerde mevcuttur. Bununla birlikte STEM yaklaşımının başta ABD olmak üzere eğitimde başarılı ülkeler kategorisinde yer alan Finlandiya ve Japonya gibi ülkelerin ekonomilerine, eğitim alanındaki başarılarına doğrudan veya dolaylı olarak ne kadar bir katkı sağladığına ilişkin net verilerin bulunmadığına yönelik görüşlerde bulunmaktadır. Bu eleştireler beraberinde ülkemiz adına bir takım milli eğitim yaklaşımı çalışmalarını beraberinde getirmiştir.
Bununla birlikte STEM uygulayıcısı olmak bu kadar kolay değilken bazı kişilerin bu alanda tek bir çalışması dahi olmadan STEM koordinatörü (bu tam olarak ne demek belli değil!) denildiğini görmekteyiz. Hatta öğretmen arkadaşlara eğitimlere verdiğine şahit oluyoruz. Tabii bütün bunlar STEM eğitim yaklaşımına zarar vermektedir.
7. Öğretmenlerin sınıflarında STEAM eğitimcisi, uygulayıcısı olabilmeleri için hangi kriterlere sahip olmaları ve hangi eğitimleri almaları gerekiyor? Bilgi verir misiniz?
Öğretmenler mevcut sınıf içi uygulamalarını STEM etkinlikleri olarak yapabilmeleri ve birtakım dönüşümler yapmaları için STEM eğitici eğitimlerini alanında uzman STEM alanında çalışmaları olan akademisyenlerden alarak tamamlayabilirler. Şuan ki durumda öğretmenlerin STEM uygulayıcıları olmaları için bu şekilde STEM eğitici eğitimleri alma zorunluluğu bulunmamaktadır.
& quot;