İşe İade Davaları

Hukuk - Av. Aykut Tolga ÖZBEK Yazdı

Çalışma hayatında en sık karşılaşılan durumlardan biri de işe iade davalarıdır. Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu şu süreçte ekonomik olarak hatırı sayılır bir işletmenin krizden etkilenebileceği öngörülebilir. Kriz durumlarında işletmelerin işçi çıkartması da en sık karşılaşılan durumlardan biridir. İş Kanunumuzun işçilere tanıdığı güvencelerden biri işe iade davasıdır. Bu dava türü ile ilgili genel bir bilgi sahibi olunması açısından bugünkü yazımızın konusunu işe iade davaları oluşturmaktadır.

İşten çıkartıldınız. İşe iade davası açabilir misiniz? Şartları nelerdir? Açıklamaya çalışalım.

İşyerinde En Az 30 İşçi Çalışması Koşulu

Bu koşul işyeri ile alakalı bir koşuldur. İşe iade davası açma düşüncesinde olan işçinin işyerinde işten ayrıldığı tarih itibarıyla en az 30 işçi çalışıyor olması gerekmektedir. Çalışan sayısı hesabında işverenin aynı iş kolunda birden fazla işyeri olması halinde tüm bu işyerlerindeki toplam işçi sayısı dikkate alınmalıdır. Çıraklar ve stajyerler sayının hesabında dikkate alınmazlar. İşçinin iş akdinin fesih edildiği tarihteki çalışan sayının dikkate alındığına tekrar dikkat çekmek isterim.

İşçinin Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi ile Çalışıyor Olması Koşulu

İşçinin işe iade davası açabilmesi için belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında çalışıyor olması gerekmektedir. Belirli süreli iş sözleşmesi kapsamında çalışanların işe iade davasından olumlu bir sonuç elde etmeleri mümkün değildir. Ama burada şuna dikkatinizi çekmek isterim. Bir iş sözleşmesinin belirli süreli bir iş sözleşmesi veya belirsiz süreli bir iş sözleşmesi olarak kabul edilmesi sadece başlığında bunun yazmasıyla gerçekleşmez. Mahkemeler sözleşmenin belirli süreli bir iş sözleşmesi olup olmadığının tespitinde sözleşmenin içeriğini incelemektedirler. Ayrıca belirli süreli iş sözleşmeleri ard arda devam etmesi durumunda zincirleme iş sözleşmesi ortaya çıkar ve bu sözleşmeler belirsiz süreli iş akdinin sonuçlarını doğuracaktır.

İşçinin En Az 6 Aylık Kıdeminin Olması Koşulu

İşe iade davası açılabilmesi için işçinin ayrıldığı işyerinde veya aynı işverenin değişik işyerlerinde en az 6 aylık kıdeminin olması gerekmektedir. 6 aylık kıdeminin hesabında deneme süresi dahil edilir. Yer altı işlerinde çalışan işçilerde 6 aylık kıdem şartı aranmaz.

İşveren Vekili Olmama Koşulu

4857 sayılı İş Kanunu’nun ikinci maddesindeki tanımı uyarınca işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. İş Kanunu’nun 18’inci maddesi son fıkrası aynı Kanun’un 19, 21’inci maddeleri ile 25’inci maddesi son fıkrasının işveren vekilleri hakkında uygulanmayacağını belirtmiştir. Dolayısıyla işveren vekili olarak çalışıyor iseniz işe iade davası açamazsınız.

İş Sözleşmesinin İşveren Tarafından Feshedilmesi Koşulu

İşçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız yere feshedilmiş olması gerekir. İş Kanunu madde 18’de geçerli fesih sebebi oluşturmayan haller sayılmıştır. Bunlar;

a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.

b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.

c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.

d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.

e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.

f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

İş Kanunu’nun 19’uncu maddesi uyarınca işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin şekilde belirtmek zorundadır.

İşveren İş Kanunu’nun 25/II maddesi hariç hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini o işçinin davranışı ve verimi ile ilgili nedenlerle feshedemez.

İşe İade Davası Açma Süresi

İş Kanunu’nun 20’nci maddesi uyarınca iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında ise fesih bildirim tarihinden itibaren 1 ay içerisinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca arabulucuya başvurması gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken işe iade davası açabilmek için öncelikle arabulucuya başvuru şartının yerine getirilmiş olmasıdır. Arabuluculuk faaliyetine başvurmadan işe iade davası açılırsa dava usulden reddedilir. Eğer arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması söz konusu olursa son tutanağın imzalanmasından itibaren 2 hafta içerisinde dava açılabilir.

İşe İade Davasını Kazanan İşçi Ne Zaman İşe Başlar?

İş Kanunu’nun 21’inci maddesi uyarınca işveren işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçi işe iade davası hakkındaki mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 iş günü içinde işveren başvuruda bulunması gerekir. Bu başvurunun ispat açısından noterden gönderilecek olan bir ihtarname ile yapılması gerekir.

İşe İade Davası Sonucunda İşverenin İşçiyi İşe Başlatmamasının Sonuçları

Mahkeme işçinin işe iadesine karar vermiş ve işçi bu kararın kesinleşmesini müteakip 10 iş günü içinde işverene başvurmuşsa, işveren işçiyi 1 ay içerinde işe başlatmamışsa, İş Kanunu’nun 21’inci maddesi uyarınca işveren işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında olmak üzere mahkemenin belirlediği tazminatı öder. Ayrıca kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

Eğer işveren işçiyi işe başlatırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı yapılacak ödemeden düşülür.

Yukarıda genel bir bilgilendirme yapmaya çalıştığım işe iade davası gerek şartları gerek sürelerin hak düşürücü olması ve kayıplara sebep olacağı göz önüne alındığında sürecin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gereken bir dava türüdür.

Sağlıklı günler dilerim.