Türkiye’deki Sevgi

Edebiyat - Kemal BABUTSALI

1995 senesinde Türkiye’ye yerleştikten sonra kesme çiçek bulmak zordu benim için. Avrupa’da her aile kesme çiçek için bütçe ayırır. Türkiye’de evde kesme çiçek bulundurma geleneği lüks görüldüğünden ve sadece özel günlerde ve hasta ziyaretlerinde satın alındığından kesme çiçek zor bulunuyordu.

Ben çiçekleri özelikle güzel kokan çiçekleri çok seviyorum. Gittiğim pazarlarda, belirli dönemlerde, çiçek satan bir kadınla tanıştım. Ondan çiçek satın almaya başladım. Gel zaman git zaman kadınla samimi olduk ve benim çiçeklere ilgimi anlayınca bana, Uncalı Mezarlığı’na yakın evinden, çiçeklerinden bahsetti, beni evine davet etti. Maalesef, çok istememe rağmen, onu evinde ziyaret etmek, araba kullanmadığım için hiç kısmet olmadı. Ne zaman pazara gitsem gözlerim çiçekçi teyzeyi arar oldu. Bir gün yaşlı bir dedenin çiçek sattığını gördüm. Yanına yaklaşarak çiçeklerinden satın aldım, sohbet ettik, ona çiçekçi teyzemden bahsettim. Gözleri doldu ve’’ O, benim eşimdi, onu kaybettik,’’dedi. Çok üzüldüm; artık o güzel çiçek bahçesini ve teyzeyi göremeyeceğim için. Ne zaman pazara gitsem, dede ordaysa çiçek aldım ondan. Çok zaman geçmedi onu da pazarda göremez oldum.

Daha sonrasında ben Gürsu, Konyaaltı’na taşındım. O bölgede, yine pazarda çiçek satan orta yaşlı bir çift gördüm, yine sevinçle çiçek aldım ve daha önce teyzeden sonra da eşinden çiçek aldığımdan ama dedeyi artık uzun süredir göremediğimden bahsettim. İkisi de:’’ Kemal Bey, misiniz? Diye, sordu.’’ Evet,’’ dedim. Biz sizi tanıyoruz önce anamdan sonra da babamdan. Hep sizden bahsederlerdi. Maalesef babamı da kaybettik geçen sene. Şimdi biz, onların bahçesine bakıyoruz. Sizi misafir etmek, anamın, babamın çiçeklerini, bahçesini göstermek, kahvemizi, yemeğimizi paylaşmak isteriz deyip bana cep telefonlarını verdiler. Her sezon birbirimizi arayıp hal hatır sorduktan sonra sezonda ne varsa onu sipariş veriyorum ve bana, eve getiriyorlar, bu da beni çok mutlu ediyor, evin her yeri çiçek doluyor.