Hangi Fırsat Eşitliği

Eğitim Bilimleri - Zafer İNCEBACAK Yazdı

Fırsat eşitliği kavramı kapitalist sistem içinde farklı sosyo-ekonomik yapıda yer alan öğrenciler arasındaki eşitsizliği en aza indirmeyi amaçlayan bir kavramdır. Fırsat eşitliği hukukî eşitliği karşılar. Yani herkes aralarında hiçbir ayrım yapmadan aynı eğitimsel hakka sahiptir.

Fırsat eşitliği kapitalizmin eğitime yansımasıdır. Eşit hukukî zeminde öğrencilerin rekabetine dayanır. Örneğin, tüm öğrenciler aynı sorularla aynı sürede aynı sınava giriyor ve sınavın kuralları herkese eşit olarak uygulanıyor. Farklı ilgileri, ihtiyaçları ve yetenekleri olan öğrencilerin tek bir ölçüte göre rekabeti fırsat eşitliğine uygun olsa da eğitimin temel ilkelerine uygun mudur? Etik midir? Burada sistem olanak eşitliğini gündeme getiriyor. Sınava hazırlanmak için özel ders alan öğrenciler var, bu tür olanaklardan yoksun öğrenciler var. Sistem kamu okullarında kurs açarak bu eşitsizliği en aza indirmek istiyor. Peki, esas sorun çözülmüş oluyor mu?

Einstein “Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.” der. Yani siz bir insanı yeteneği olmayan bir konuda yarıştırırsanız aptallaştırırsınız. Dünyada ve Türkiye’de 1970’lerden beri uygulanan neoliberal politikalar eğitimde sınav odaklı, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarıp geliştirmeyi amaçlamayan, sadece akademik temelli öğretime dayanan bir model kurdu. Bu model ilgisi ve yeteneği olmamasına ra?men iyi bir gelecek vaadiyle revaçta olan okul ve bölümleri kazanmak için yarışan kitleler yarattı. Biz ise bu sistemin yanlışlığını değil, bu sistemdeki fırsat ve olanak eşitliğini tartışıyoruz. Millî Eğitim Temel Kanunu’ndaki yöneltme ilkesi fırsat ve olanak eşitliğine feda ediliyor.