“Sevgi neydi sevgi emekti.” Hafızalara kazınan bir Atıf Yılmaz filmi ; ‘Selvi Boylum Al yazmalım .’ Bir sevgiyi beslemeye ve emek vermeye devam etmek için ne gerekir? Karşılıklı olması ve edilgen koşullanmaya hizmet etmesi mi gerekir yoksa dış koşullar ve kişilerden bağımsız yalnızca seveni ilgilendiren bir eylem midir? Sevgi benim nezdimde, karşılık bekleyerek beslenirse ticaret olur. Salt sevgide verdiğiniz emek ve çaba sizi inşa eden ve yaşama olan bağlılığınızı anlamlı kılan yapı taşlarınızın kaynağını oluşturur. Yaptıklarınıza karşılık aynı şekilde değer görme çabası yalnızca egonuza hizmet eden ve sizi dışsal pekiştireçlerin tutsağı yapan bir girdaptır. Siz çayı seviyorsunuz diye çayın da sizi sevmesini beklemek sizin sevgiden yoksun olduğunuza işaret edebilir. Elbette öz saygısı ve benlik algısı yüksek, kendi değerinin farkında olan kişiler sevilmeye layık olduğunun farkındadır ama bunu kanıtlamaya ve başka insanlar tarafından takdir edilmeye, beğenilmeye ihtiyaç duymadığı gibi kendi sevgilerine şart koymazlar. Sizi isteklerinizin ve duygularınızın tutsağı yapacak olan yegâne şey onaylanma ve kabul görme ihtiyacınızdır. Bir pınar eğer beslenen bir kaynağı yoksa zamanla kurumaya mahkûmdur. Sizin sevgi pınarınız kaynağı siz değilseniz zamanla azalmaya ve kurumaya yüz tutmuş; sevgiden, hoşgörüden ve nezaketten uzak başka kaynakların karışmasına muhtaç olacaksınız. Ne çoğalacak ne çağlayacaksınız. Oysaki cesur akarsular denize karışıp yok olacağını bilse dahi kendi yatağında akmaya ve harekete devam eder. Hayat yolculuğunda akmamızı engelleyecek taşlar ancak bir onları taş olarak görme gücünü ona verirsek bir engel teşkil edecektir. Tolstoy yakın arkadaşıyla tartışmasının ardından kendisine şu cümleyi kurar : “Beni üzme gücünü sana verdiğim için kendimden özür dilerim. “ Hayat kısa; akmalı, çağlamalı, başka sulara karışıp çoğalmalı ve kirlenmeden kalabilmek için deniz olunmalı. İçinde kocaman taşlar, yosunlar, derinlerinde herkesten sakladığı inci mercanı ile yelken açıp seni seçenlere yardım etmelisin, sana taş ve çöp atsa da... Çünkü deniz olabilmek için nice akarsuları içine aldın kirli ve ya temiz olsa da yine de enginliğinden, derinliğinden, maviliğinden bir şey kaybetmedin.
Ve şairin de dediği gibi insan Deniz'in olmadığı yerde umut adına martı olmalı.