Korona virüsü salgını neoliberal sistemin iflâs ettiğini, insanlıkla karşı karşıya geldiğini gösterdi. Neoliberalizm gibi postmodernizm ve onun eğitim, sanat, edebiyat, dilbilim alanındaki uzantısı yapılandırmacılığın da sonu geldi.
Yapılandırmacılık Türk eğitim sistemine 2005 yılında eğitim programı yenileme çalışmalarıyla girdi. Nesnelliğin yerine öznelliği kabul eden yapılandırmacılık bilim dışıdır ve bu hâliyle Türk eğitim sisteminin 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda yer alan bilimsellik ilkesine aykırıdır. Herkesçe kabul edilen bir gerçeğin olamayacağı kabulüyle bilginin göreliğini vurgulaması öğretmenin eğitim-öğretim sürecindeki yerini de değiştirmiştir. Geçmişte bilgiye ve bilgi kaynaklarına erişimin kolay olmaması öğretmene otorite rolü vermişti. Bilgiye erişimin kolaylaşması öğretmenin "bilge” vasfını sınırladı. Yapılandırmacılı?ın göreliği ile öğretmen eğitim-öğretim sürecinde adeta “moderatöre” dönüştü.
Yapılandırmacılık bilginin elde ediliş yöntemlerinde de ayrım yapmadığı ve her bilgiyi eşit derece doğru kabul ettiği için eğitim programlarında bilim dışı unsurların yer almasına olanak tanıdı. Nitekim eğitim programlarına birçok bilim dışı unsurun girdiğine tanık olduk.
Günümüzde bilginin hızlı dolaşımı ve erişim kolaylıği bilginin bilimsel süzgeçten geçirilmesini gerektirmektedir ve durum öğretmenlere öğrencilere bilimselliği, bilimsel olan ile olmayanı öğretme görevini vermektedir.
Önümüzdeki süreçte eğitim programları yenilenecek ve yapılandırmacı felsefe terk edilecektir. Bilgi paylaşımına dayanan eğitim faaliyetleri de yerini öğrencilerin bilgiyi uygulama yoluyla hayatın içinde keşfedeceği yeni bir modele bırakacaktır.
& quot;