Eğitim sistemimizin odak noktası; her biri ülkesini seven, içinde yetiştiği kültüre bağlı nesiller olmalı. Toplum olarak eksiklerimiz, yanlışlarımız çoktur elbet; ancak öğrencilerimize kavratmamız gereken esas mesele onlara neleri başarabileceklerini göstermek, yapabilecekleri her ne varsa bu ülke için, bu ülkenin güzel insanları için yapabilme sevgisini ve azmini verebilmektir.
Osmanlının son dönemleri ve Cumhuriyet'in ilk yıllarını anlatan pek çok eserde batılılaşmanın yanlış anlaşılmasının ortaya çıkarmış olduğu tuhaflıklar ele alınır. Bu eserlerde kendi kültürüne ve insanına yabancılaşan her bir karakterin gerçek hayatta karşılığı vardır. Doğrudur, bitmek bilmeyen çekişmelere sahne olan bu ülkede yaşamak hiçbir zaman kolay olmamıştır fakat, her zorluğun üstesinden gelebilecek tek bir hakikat vardır: kültürüne kökten bağlı bireyler.
Bu ülkeye yeteneğiyle çalışkanlığıyla değer katacak, olağanüstü dönemlerde üretkenliğiyle topluma güven verecek bireyler lazım. Eline geçen ilk fırsatta yurt dışına yerleşmenin hayalini kuran, yurt dışı iş imkanlarının peşinden koşan insanlarla bunları gerçekleştiremeyiz. Medeniyeti, insanca yaşamı Avrupa'da gören, kendi insanını küçümseyen anlayışın sonuna gelindiğini geçirdiğimiz şu olağanüstü dönemde bir kez daha net bir şekilde görmüş olduk. Unutmayalım ki bu zor günlerin biz Anadolu insanı üzerindeki etkisi daha farklı bir düzeyde olacaktır. Bu topraklara sıkı sıkı sarılmanın, zor günlere hazırlıklı olmanın önemi, batı hayranlığının beyhudeliği artık görünür hale gelmiştir. Bu anlayışla biz eğitimciler, öğrencilerimize esas medeniyetin çalışkanlıkla yoğrulan ancak insani değerlerle de bütünleşen bir bilinçten doğacağını ve tüm insanlığı ancak bu şekilde kucaklayabileceğimizi eğitim anlayışımızın merkezine koyarak göstereceğiz. Atacağımız her adımın ardındaki düşünce bu olacak. Kaybedecek tek bir öğrencimiz yok, olmayacak da. Her birine yetenekleri ölçüsünde bir kapı aralayacağız ve ürettikçe mutlu olan bireyler yetiştireceğiz. Bakmayın birilerinin bu nesilden bir şey olmaz dediğine, her biri farklı çevreden ve aileden gelen bu çocuklar için de hayat hiç kolay değil. Kimileri daha şanslı kimileri daha çok mücadele etmek zorunda. İşte bu çocukların yüreğine dokunmalıyız, eğitimcilere duyulan ihtiyaç burada gün yüzüne çıkıyor.
Tüm dünyanın virüs salgınıyla zor bir dönemden geçtiği şu günlerde; üretmenin, insana değer vermenin önemi herkesin ilk gündemi, biz eğitimciler de verdiğimiz bu eğitim arasından sonra sahaya indiğimizde insani değerlerle ve vatan sevgisiyle yoğrulmuş nesiller yetiştirmek gayretiyle her zamankinden daha fazla çaba göstereceğiz. Her zamankinden daha büyük bir inançla ve yüksek sesle söylüyoruz: Hedefimiz kalbi bu topraklarda atan nesiller yetiştirmektir ve her zamankinden daha kararlıyız.