Pygmalion Efect (Beklenti Etkisi)

Eğitim Bilimleri - Rukiye BALTACI

Pygmalion, mitolojide Kıbrıs adasında yaşayan ve mesleğine aşık bir heykeltıraştır. İnsanlardan uzakta tek başına yaşamayı seçen Pygmalion’ın tek zevki heykel yapmaktır. Bir gün dünyanın en güzel kadınını hayal eder ve onun heykelini yapar. Yaptığı heykel o kadar güzel ve etkileyici olur ki kendi yaptığı heykele aşık olur; ancak bu fildişinden yapılma cansız heykel onun sevgisine karşılık vermez. Pygmalion, sanki canlıymış gibi heykele sarılır, onu okşar ve sever. Bir gün Aphrodite, Pygmalion’a acır ve bu heykele can verir. Bir mucize gerçekleşmişir. O günden sonra Pymalion sevdiği kadınla mutlu bir ömür sürer.

Beklenti etkisi olarak adlandırdığımız Pygmalion etkisi, bu mitolojik efsaneye dayanır ve eğitim psikolojisi alanında oldukça dikkat çekmiştir. 1965 yılında “Sınıfta Pygmalion” adında yapılan deneysel bir araştırma ile öğretmen beklentilerinin öğrenci başarısı üzerindeki etkilerini belirlemeyi amaçlanmıştı. Öğretmenlere, yapılan bir test sonucuna göre belli öğrencilerin olağanüstü hızla gelişen öğrenciler oldukları söylendi; ancak böyle bir durum söz konusu değildi, bu öğrenciler rastgele seçilmiş öğrencilerdi. Araştırma sonuçları incelendiğinde olumlu beklentilere sahip öğretmenlerin öğrencilerinin IQ testi sonuçları, kendileri hakkında olağanüstü bir gelişimden söz edilmeyen öğrencilerin IQ testi sonuçlarından daha fazla artış gösterdiler. Bu araştırmanın sonuçları eğitimde öğretmen beklentilerinin öğrencilerin zeka gelişimi ve akademik başarı üzerindeki etkilerini ortaya çıkardı (Rosental ve Jacobson, 1965).

Öğretmen ve ebeveyn tutumlarının çocukların başarısı üzerindeki etkisi açıktır. Aşırı düşük beklentiler çocukların başarısında düşüklüğe neden olduğu gibi, aşırı yüksek beklentilere yönelik de çocuklarda beklentiyi karşılayamama kaygısı oluşabilir. Aşırı düşük beklentiler, çocukların sahip oldukları potansiyeli açığa çıkarmaları için gerekli ortamın oluşmasını engeller. Özellikle zihin engelli çocukların eğitiminde, öğretmen ve veli beklentilerinin gerekenin altında olması, çocuğun gelişimini sekteye uğratır; ona sunulan eğitim hizmetlerini azaltır ve çevrenin bireye bakışının da etkisiyle şekillenen benlik algısının düşmesine neden olabilir. Bu durum da öğrencinin çabalarını azaltabilir. Beklentilerin çocuğun gerçek potansiyelinin çok üzerinde olması da çocuklar için olumsuz bir durum yaratacaktır. Öğretmeninin ya da ebeveyninin beklentisini karşılayamamak da çocuklarda benlik algısının düşük olmasına neden olabileceği gibi yüksek düzeyde bir kaygıya da neden olabilir. Özellikle üstün zeka tanısı alan çocuklar bu durumla çok sık karşılaşmaktadırlar. Etiketlenme sonucunda öğretmen ve velilerinin aşırı beklentisine maruz kalan üstün zekalı çocuklar bu beklentiyi karşılayamamak korkusu yaşayabilir ve kendilerini kuşatılmış hissedebilirler. 

Sanırım gerçekçi ve makul beklentiler ile yüreklendirici tavırlar çocukların gelişimi için oldukça isabetli olacaktır.

KAYNAKÇA

https://books.google.com.tr/books?id=RAixDgAAQBAJ&pg=PA62&lpg=PA62&dq=mitoloji+pygmalion+isimli+heykeltra%C5%9F&source=bl&ots=qtdRHPMmQn&sig=ACfU3U2dbY3lb5470bm4ZWSHvrxqRW8JNw&hl=tr&sa=X&ved=2ahUKEwiEre3vlbDmAhWPYMAKHRYwCWI4ChDoATAEegQIChAB#v=onepage&q=mitoloji%20pygmalion%20isimli%20heykeltra%C5%9F&f=false

Rosenthal, R. ve Jacobson L. (1968). Pygmalion in the classroom. The Urban Review3(1), 16-20.