MEB sınıf tekrarını geri getiriyor. Buna gerekçe olarak öğretmenin prestiji, disiplin ve akademik başarının düşüklüğü gösteriliyor. Sınıf tekrarı tüm bunları düzeltir mi, sanmıyorum.
Esas meseleyi görmezsek tali meselelerle debelenir dururuz. Ormanı görmeyip ağaçlara odaklanırsak gerçeklikten koparız. Eğitimin sorunu dünyada ve Türkiye’de uygulanan neoliberal sistemin etkilerinden kaynaklıdır. Okulların öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine hitap edecek imkânlardan yoksun olması akademik eğitimi zorunlu kılmakta ve dünyaya hâkim olan neoliberal sistemle birleşmiştir. Öğrencilerin insan olduğunu unutan sistem serbestlik getirmiştir. Öğrencilere hitap etmeyen, cezaevinden farksız hayata kapalı okul binaları içinde görev ve sorumluluğu olmayan ama serbestliği olan öğrenci kitlesi sınıf tekrarıyla yola getirilebilir mi? Elbette hayır!
Eğitimin çıkmazı sınıfta kalmanın geri getirilmesiyle aşılamaz. Yoksul aileler sınıfta kalan çocuğunu okula göndermez. Zaten açık ortaokul ve açık lise olanağı var. Mevcut sistemde sınıfta tekrarı örgün eğitiminden kopuşu artırır. Bu sınıf tekrarı bir çözüm değildir.
Öğrencilerin disiplinsizliği veya öğretmenlerin itibar yitirmesinin temelinde çok daha esaslı sorunlar bulunmaktadır. Sistemin cahilleştirdiği kitleleri sınıfta kalma sopasıyla iflâh edemezsiniz. Kitlelerin önüne okulu önemsizleştirip merkezî sınav başarısını koyan bir sistemde sınıfta kalma uygulamasının pratiği olmaz. Bu nedenle eğitime bütünlükle bakmalı, bütünsellikten kopuk uygulamalardan medet ummaktan vazgeçmeliyiz.