Yabancılaşma, bireyin üyesi olduğu toplumdan uzaklaşması anlamında kullanılmaktadır. Eğitimde yabancılaşma, öğrenci başarısını olumsuz etkilediği için tartışılması gereken konuların başında gelmektedir.
Öğrencilerimizin yabancılaşmasına yol açan etkenler, yoğunluklu olarak okullarımızda yaşanmaktadır. Bu etkenler içinde okullarımızda görülen sınıf mevcudunun kalabalık olması başlı başına yer tutmaktadır. Araştırmalar, özellikle ilköğretimin birinci kademesinde çocukların hareketli olmaları ve temel becerileri yeni kazanmaları nedeniyle, normal koşullar altında sınıf mevcudunun 20-25 öğrenci olması gerektiğini göstermektedir. Ancak, ülkemizde 60-70 nüfuslu kalabalık sınıfların olduğunu görmekteyiz. Bu durum, öğretmenin öğrencisiyle bire bir iletişimini olumsuz etkilediği gibi, başarısızlığını da arttırmaktadır. Bu koşullarda, öğrencinin okuluna dolayısıyla eğitime yabancılaşmaları kaçınılmazdır. Çünkü öğrencinin öğretmeniyle etkileşimi sınırlanmaktadır.
Diğer taraftan, okullarımızda öğrencilerin duygusal sorunlarına çözüm getirmek yabancılaşmamayı beraberinde getirmektedir. Oysa öğrencilerimizin duygusal sorunlarına çözüm getirecek rehber öğretmenlerimizin yeterli düzeyde olmadıklarını görmekteyiz. 2013’te yapılan bir araştırmaya göre, rehber öğretmen başına öğrenci sayısı arttıkça başarı oranının düştüğünü görmekteyiz. Araştırmalara göre, okullarımızda rehber öğretmen gereksinmemiz 17.000 civarındadır.
Okullarımızda otoriter öğretmen tutumu öğrencilerin yabancılaşmasına yol açan etkenler arasındadır. Çünkü bu tutum öğrencilerin özsaygı düzeylerini olumsuz etkilemektedir. Yine, okullarımızda örgüt ve yönetim yapısının, öğrencilerimiz tarafından anlaşılmaması da öğrencilerin okullarına, eğitime yabancılaşmasının nedeni olarak düşünülebilir. Çünkü öğrenci sorunlarının çözümü için nereye ve nasıl gideceğini bilemeyebilmektedir.
Genellikle, öğrencilerimizin kendilerini ilgilendiren kararlara katılmadıklarını gözlemekteyiz. Bu durum da öğrencinin yabancılaşmasına neden olabilmektedir. Çünkü öğrencinin öz saygısı ve öz güveni olumsuz etkilenmektedir. Buna ilaveten, ülkemizde müfredatın ağır olması, öğrencilerde başarısızlık ve dolayısıyla özgüven düşüklüğüne yol açtığından öğrencinin yabancılaşmasına yol açabilmektedir. Aynı zamanda, bazı öğretmenlerimizin, uygun öğretim ilke ve yöntemlerini kullanmadığı için de öğrencinin yabancılaşmasına yol açabilmektedir.
Sonuç olarak, yabancılaşma öğrencilerimizin okullarına ve dolayısıyla her yönüyle gelişimlerini etkilediğinden sürekli ele alınması gerekmektedir. Bunu sağlamak için de sınıflardaki kalabalıkların giderilmesi, sağlıklı öğretmen- öğrenci iletişiminin sağlanması, rehber öğretmenlerin sayısının arttırılması, öğrencilerin kararlara katılması, müfredatın hafifletilmesi, uygun öğretim ilke ve yöntemlerinin kullanılması yoluna gidilmelidir.