BIRAKIN ÖĞRETMENLER ÖĞRETMENLİĞİNİ YAPSIN !
Günümüzde yaşamın her alanında görülen hızlı değişim, dönüşüm ve gelişim ; eğitim öğretim sürecinin en önemli iki parçası olan öğretmen ve veli arasındaki ilişkilere de yansımıştır. Velilerimiz, çocukları okula kayıt olduğu andan itibaren okul kültürünün önemli bir parçası olmaktadırlar.Eğitim öğretim sürecinin sağlıklı ve çocuk yararına işleyebilmesi için ; öğretmen-veli arasında kurulan ilişki güvene, işbirliğine ve iletişime açık olmalıdır. Geçmişte velilerin öğretmenlere gösterdiği ‘‘ Eti senin , kemiği benim.’’ yaklaşımı ile öğretmene duyulan güven ve teslimiyet ifade edilmeye çalışılırken ; son yıllarda öğretmenlerin çalışma ve üretme arzularını körelten , enerjilerini düşüren , büyük emekler verdikleri mesleklerinden soğutan veli davranış ve biçimlerine sıkça rastlanıldığı gözlenmektedir. Öğretmen veli birlikteliğinde ortak payda her zaman öğrenci olmalı; her türlü yaklaşım öğrencinin gelişimi ve hayata hazırlanması dikkate alınarak belirlenmelidir. Öğretmen -veli arasında sağlıklı bir iletişim ve etkileşim sağlanmadıkça, sürdürülebilir başarıyı yakalamak çok zordur.
Bir sınıfta ne kadar veli varsa , o kadar veli profili vardır. Olumsuz veli yaklaşımları , öğretmenlerin performansları üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Velilerimiz , bu davranış şekilleri içinde yer alırken bazen ;
1- Öğretmenliğin uzmanlık gerektiren bir meslek olduğunu ve her öğretmenin alanında eğitim alarak bu mesleğe seçildiğini,
2-Her öğretmenin farklı kişisel özelliklere sahip olduğunu, bu nedenle öğrencilere karşı tutumunda ya da ders işlerken kullandığı yöntem ve tekniklerde farklılıklar olabileceğini,
3- Öğretmenin de birer anne, baba ,evlat olarak çok fazla sorumluluklara sahip olup, maddi- manevi sıkıntılar yaşadığı dönemler bulunabileceğini,
4-Öğretmenin, öğrencileriyla ilgili bir konuda vermesi gereken bir kararda , tüm velilerinin isteğini karşılayamayabileceğini ve ortak bir karara varılması gerektiğini,
5-Sınıf ortamında yaşanılan olayların , çocuğun aileye aktardığı şekilden farklı olabileceğini ,
6-Öğretmenin nöbetçi olmadığı bir gün içerisindeki beş teneffüs boyunca , bahçenin dört bir yanına dağılan her bir öğrencisini takip edecek süper güçlere sahip olamayacağını , verimli ve etkili bir ders için öğretmenin de teneffüslerde dinlenmeye ihtiyaç duyabileceğini,
7- Öğretmenin de bir insan olmanın gerektirdiği bütün işleri yapmak zorunda olduğu için telefonda saatlerce konuşamayacağını ya da mesajlara on saniye içerisinde cevap veremeyeceğini, bunun velileri önemsemediği anlamına gelmediğini,
8-Her çocuk özel ve değerli olduğu için, velinin kendi çocuğuna beklediği özel ilginin etik olmayacağını,
9-Çocukların evde gösterdikleri tavır ve davranışlarla okulda gösterdikleri arasında farklılıklar olabileceğini ,
10- Öğretmenle kuracağı iletişimde kullandığı imalı ve iğneleyici sözlerin , kendisini ve yaşadığı problemi ifade etmeyi kolaylaştırmadığı gibi , sağlıklı iletişime de engel olacağını,
11-Veli toplantılarında öğretmenin görüşe ya da oylamaya sunduğu konularda duygu ve düşüncesini paylaşmayıp, toplantı bittikten sonra eleştirmenin , alınacak ortak kararlara hiçbir olumlu katkı sağlamayacağını,
12-Her öğrencinin her etkinliğe ya da programa katılma gibi bir zorunluluğu olmadığı gibi, bazı özel yetenek ve beceriler isteyen görevlere, yeterliliği olmadığı halde seçilen öğrencinin büyük stres ve sıkıntı yaşayacağını,
13-Öğretmenin yapılacağını belirttiği çalışmaları , okulda ya da sınıfta yaşanan beklenmedik olaylar nedeniyle planlanan gün ya da saatte gerçekleştiremeyebileceğini,
14-Öğretmenle ilgili problemleri varsa, bunları öncelike öğretmeniyle kuracağı sağlıklı bir iletişimle çözmeye çalışması gerektiğini, öğretmeniyle ortak bir paydada anlaşamadığı durumlarda okul rehber öğretmeninden ve idarecilerinden yardım istemesi gerektiğini,
15-Çocuğun başarısını kendi başarısı ya da başarısızlığını kendi başarısızlığı olarak görüp, bu durumu çocuklara yansıtmanın , kendi çocuklarını olumsuz olarak etkileyeceğini,
16-Okulun ve sınıfın temizliği ve güvenliği konusunda hassasiyet gösterilebilmesi için gerekli olanların sağlanabilmesinin, belirli bir bütçe gerektirdiğini ve bu konuda velilerin gönüllü desteklerine ihtiyaç duyulduğunu,
17- Öğrencilere verilmesi beklenen hak edilmeyen notların, gireceği sınavlarda karşılaşacağı gerçek durumla karşı karşıya kalındığında bir işe yaramadığını ,bunun kendi kendini kandırmaktan başka bir şey olmadığını,
18- Yargılamanın ve olumsuz eleştirmenin çok kolay olduğunu ve eğer isterlerse öğretmenlerin de velilerin anne ya da babalıklarını, çocuklarının gösterdikleri davranışlarla ya da ifade ettikleri cümlelerle rahatlıkla sorgulayabileceklerini,
19-Aldığı maaşı hak etmesi beklenen tek mesleğin öğretmenlik olmaması gerektiğini ; yapılan iş ne olursa olsun sevgiyle ve özenle yapılması gerektiğini,
20- Çocuğun her alanda, her konuda aynı başarıyı gösteremeyebileceğini,
21-Çocuğun yapabileceği sorumlulukları kendi üstlerine alarak, problemlerini çözemeyen, karşılaştığı sıkıntılar karşısında fikir yürütemeyen, güvensiz ve beceriksiz çocuklar yetiştirdiklerini,
22- Çocuğunun öğretmeniyle, arkadaşlarıyla , arkadaşlarının velileriyle ilgili olumsuz düşüncelerini, çocukla ya da çocuğun yanında bir başkasıyla paylaşmanın ,çocuğunun çevresiyle olan ilişkilerini olumsuz olarak etkileyeceğini,
23-Çocukların ,sınıf ortamında anlaşamadıkları durumlar olabileceğini, böyle durumlarda olaya müdahale edip, çocuklarının adına problemi çözmeye çalışmamaları gerektiğini ;
24- Sınıfla ilgili herhangi bir konuda konuşurken, seçilen kelimelerle ya da takınılan tavırla öğretmenin enerjisini düşürmenin, tüm öğrencileri olumsuz olarak etkileyeceğini,
25-Okula gelemeyecek öğrenci hakkında öğretmene bilgi vermenin nazik bir davranış olduğunu,
26-Okulda dikkat edilmesini istedikleri her konuya ,evde kendilerinin de istikrarlı bir şekilde dikkat etmeleri gerektiğini,
27-Öğretmenlerin de insan olduğunu, sınıf ortamında gözden kaçabilen ya da düşünülemeyen durumlar olabileceğini , nazik ve samimi bir dille kurulacak iletişimle öğretmenlerin de eksiklerini tamamlayabileceğini ya da varsa yanlışlarını düzeltebileceğini,
28-Evde yaşanılan özel durumlar hakkında öğretmeni bilgilendirmek gerektiğini,
29-Öğretmenin , velilerin her istediği etkinliği kendi isteğine göre yerine getiremeyeceğini, okul idarecilerinin onayı dışında hareket edemeyeceğini,
30- İnsani değerlere sahip bireyler yetiştirmenin, derslerinde başarılı öğrencilere sahip olmak kadar değerli ve önemli olduğunu, unutabiliyorlar.
Lütfen , öğretmenlerimize güvenelim ve destek olalım. Çocuklarımızın kazanacağı her başarının ve doğru davranışın sağlıklı bir toplum , kalkınmış bir ülke olmada önemli katkılar sağlayacağını unutmayalım.