ÖĞRETMEK Mİ, HİSSETTİRMEK Mİ?
Öğretmen yetiştirme okullarında ve üniversitelerde öğrencilere konferans verdiğim zamanlar, çok kez bu kafaları yararsız bilgilerle dolu genç erkek ve kızların büyümemişliklerine şaşmışımdır.Bir sürü şey bilirler- ama yaşama bakış açıları yönünden çoğu çocuktur.-Çünkü onlara bilmek öğretilmiştir ama hissetmelerine izin verilmemiştir. Bu öğrenciler dostturlar, nazik ve isteklidirler, ama aksayan eksik olan bir şey vardır; duygusal eksiktir, düşünmeyi hissetmeye bağlama gücü eksiktir.Onlarla kaçırdıkları ve kaçırmayı sürdükleri bir dünya hakkında konuştum. Onların ders kitaplarının insan kişiliği ile, sevgiyle, özgürlükle ya da kendi kendisini yazgısını çizmeyle bir ilgisi yok ve sistem böyle sürüyor, yalnızca kitaptan öğrenme standartlarını amaçlayarak sürüyor, kafayı yürekten ayırmayı sürdürüyor. Öğrenme önemlidir, ama herkes için değil! diyor Bir Eğitim Mucizesi -Summerhilll adlı kitabında A.S Neil
Kafa ve yürek bütünlüğü olduğu zaman sağlıklı oluyoruz.Doğduğu hatta ana rahmine düştüğü andan itibaren sevgiyle büyüyen ve gelişen beyin bilgiden çok sevgiye ihtiyaç duyar.Hissetmek ister.
Çocuklar;
Ben bir yere ait olmak istiyorum!
Bir yerim olduğunu bilmek istiyorum!
Beni iyi bir şeyler yaparken gör ve fark et ! demek isterler.
Benim cesaretimi geliştir!
Bana inan!
Asla vazgeçme!demek isterler.
Kıyaslanmak istemezler.
Ben var sayılmak istiyorum.
Önemsenmek istiyorum.
Bende beni seveceğin bir şey bul!
İnciniyorum demek ,isterler.
Ben yeterli olmak istiyorum, beni de dâhil et ve bana fırsatlar ver!demek isterler.
Değer vermek,en önemli erdemdir.Kendi değerini bilen insan değeri bilir.
Kendini bilip ,kendi tümseklerimizin farkında olup bir de öğrencilerimizin her birinin, her bir tümseğinin farkında olmak büyük bir yüktür omuzumuzda…
Yoldaki tümsekleri aşmaya yardımcı olan öğretmenler olmak dileğiyle…
KAYNAKÇA:
Bir Eğitim Mucizesi -Summerhilll / A.S Neil
Çocuğunuzun Beynine Hoş geldiniz / Sandra Aamodt ve Samuel Wong