ELEŞTİREL DÜŞÜNEBİLMENİN ANAHTARI: MEDYA OKURYAZARLIĞI

Bilimsel Makaleler - “Çocuklarımızı ve gençlerimizi güçlü resimlerin, sözcüklerin ve seslerin etkili olduğu bir dünyada yaşayabilmeleri için hazırlamak zorundayız.” UNESCO, 1982

ELEŞTİREL DÜŞÜNEBİLMENİN ANAHTARI: MEDYA OKURYAZARLIĞI

 

 

 

 

Çocuklarımızı ve gençlerimizi güçlü resimlerin, sözcüklerin ve seslerin etkili olduğu bir dünyada yaşayabilmeleri için hazırlamak zorundayız.

 

UNESCO, 1982

 

Günümüzde insan en çok medyayla içli-dışlıdır ve medya insanı çepeçevre sarmıştır. İnsan medyayı oluşturan kitle iletişim araçlarından gelen birçok mesajdan doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmektedir. Özellikle bilgisayar, cep telefonu, internet, sosyal medya gibi yeni medya araçları neredeyse insan hayatına egemen olmuştur. Medya, bireyler ve toplum üzerindeki etkisinden dolayı sadece “güç” olarak değil aynı zamanda “silah” olarak da nitelendirilmeye başlanmıştır.

Neredeyse yaşamının tümünü etkileyen medyaya karşı bireyin eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşması, medyanın zararlarından korunması açısından oldukça önem taşımaktadır.Bireyin medya araçlarını kullanabilmesi, medya aracılığıyla iletilen enformasyonu değerlendirebilmesi, seçici olabilmesi ve karşılaştığı enformasyona karşı eleştirel bir yaklaşım kazanabilmesi becerilerini kazanması artık bir zorunluluk halini almıştır. Bireyin medyaya eleştirel bakabilmesi ancak bireye medya okuryazarlığının kazandırılmasıyla mümkündür.

Medya okuryazarlığı becerisininkazandırılması, bireyin medya mesajlarıkarşısında sorgulayıcı, bilinçli ve kendini ifade edebilen birisi olabilmesi açısından bir gerekliliktir.Medya okuryazarlığı bireyin güncel olayları izleyip anlamlandırarak etkili vatandaş olmasına katkı sağladığı gibi, kendisini daha yetkin görmesini ve kendi yaşamının kontrolünü elinde bulundurduğunu hissetmesini de sağlamaktadır. Medya okuryazarlığıbireyinmedya mesajlarını doğru yorumlayabilmesi, yeni medya mesajlarıüretebilmesi ve bilinçli medya kullanıcısı olabilmesinin bir gereğidir.

Medya okuryazarı birey medyadan gelen mesajları çözümleyebilmekte, değerlendirebilmekte ve yeniden iletebilmektedir. Medya okuryazarlığı becerisine sahip birey tüm medyalarla ilişkisinde eleştirel bir özerkliğ­e sahip olup tüm basılı ve elektronik medyaları analiz edebilir, değ­erlendirebilir ve yeniden şekillendirerek iletebilir. Medya okuryazarı birey seyrettiği, okuduğu ve duyduklarıhakkında doğru sorular sormayı öğrenmiştir.

Tüm dünyada medya okuryazarlığının bireylere kazandırılması ve medya mesajlarına ilişkin farkındalıkların artırılmasında eğitim ve öğretim kurumlarının ve öğreticilerin önemleri vurgulanmış, var olan öğretim programlarına çeşitli şekillerde medya okuryazarlığının entegre edilmesi çalışmaları başlamıştır. Tüm dünyada medya okuryazarlığı temeleğitim kademesine kadar inmesi gereken bir eğitim olarakgörülmeye başlanmıştır.Bireye kazandırdığı eleştirel düşünmebecerisinden dolayı birçok ülkemedya okuryazarlığına giderek daha çok önem vermektedir.

Türkiye'de medya okuryazarlığı konusu yeni bir alan olup 2000'li yılların başından sonra önem kazanmaya başlamıştır. Medya okuryazarlığı çerçevesinde toplumdaki bireyleri bilgilendirmek ve uyarmak amacıyla 23 Nisan 2006 tarihinden itibaren televizyon yayınlarında "programın olası zararlı içeriğini" ve "programın hangi yaş grubuna (tüm izleyici, 7 yaş, 13 yaş ve 18 yaş olmak üzere) uygun olduğunu" belirten semboller kullanılmaktadır. Bireylere medya okuryazarlığı becerilerini kazandırmak amacıyla medya okuryazarlığı dersi RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle 2006 - 2007 öğretim yılından itibaren “seçmeli ders” olarak verilmeye başlanmıştır. Medya konusunda bireyi bilinçlendirmek medya okuryazarlık eğitiminin temel amacı olarak belirlenmiştir.Medya okuryazarlığı dersinin seçmeli bir ders olarak okutulmaya başlanması, medya okuryazarlığı konulu araştırmaları arttırmıştır

 

Kaynakça

Erdem, A. R. (2019) Okuryazar mısın(ız)?: Okuryazarlık kültürü,Ankara: Gece Akademi