yırtık bir keder.
ve ben siyahtım bir defter üzerinde .
çünkü dünya vurdu kardeşliği dostluğu
sevmeyi birini sonsuz.
vurdu beyninden.
kafatasım görünüyor güneşe çıkınca.
yırtık bir defter üzerinde mor keder lekesiydim ben.
dünya yarım yaşayan bir tartigrat kadar anlamsız.
ben hiç olmadığım kadar cesur.
bir kaldırımda otururduk
birkaç kişi ve dünya kardeşliği.
ansızın uçar ansızın ölürdük.
çünkü dünyanın en güçlü duygusalları bizdik.
biz diyorum ya
ben.
dönüp konuştuğum
uzun uzun anlattığım
sevdim dediğim sürekli sürekli ve
tekrar bir süreklilik gibi.
şimdi yıldızları görmeyi edindim
ağaçlardan meyve koparmayı
ve düşmeyi uçsuz bucaksız bir kucağa.
nasıl olmasın sevişmemek bir ömür boyu
sevişmek diyorum
kimden duydum bu kelimeyi ?..
bilmiyorum.
ne kolay buğday büyütmek
ekmek yemek geceleri
halbuki şimdi dünyaya büyüyor
bütün denizlere ısınıyorum
o önceydi diyorum
o önceydi.
bu bensem eğer
bir devinimin köşelerini kemiren.
kırılan dişlerimi toplayan yıldızlardan
ve bazen meyve yiyen.
sevişen ve susan.
bu diyorum
bensem eğer.
ben.
kim bilebilir içimde akan sessizliği.
bir başlamak yerinde bitirilmeyi.
sonsuz bir edilgenliğim diyorsam
kim duyabilir beni?
oysa geçti.
o önceydi.
sana manipule oluyorum şimdi.
Salih Yusuf Tavusdağı