ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF.DR MUSTAFA GÜNDÜZ İLE REKTÖRLÜĞÜ DÖNEMİNDE YARATTIĞI ÖRGÜT KÜLTÜRÜ ÜZERİNE RÖPORTAJ.
Soru: Sayın rektörüm kısaca kendinizi kısaca tanıtırmısınız?
15 Ekim 1963 Adıyaman-Gölbaşı doğumluyum. Fırat Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden 1986 yılında mezun oldum. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Genel Sosyoloji ve Metodoloji Ana Bilim Dalında 1992 yılında yüksek lisans ve 1995 yılında da doktora yaptım. Aynı alanda 2000 yılında Doçent ve 2006 yılında da Profesör oldum.
Adalet Bakanlığı’nda Sosyal Çalışmacı olarak 04 Nisan 1987'de göreve başladım. Atatürk Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi ve İnönü Üniversitesi’nde çalıştım. Bu Üniversitelerde Dekan Yardımcılığı, Yüksekokul Müdürlüğü ve Rektör Yardımcılığı görevlerinde bulundum.
Adıyaman Üniversitesi Kurucu Rektörü oldum. 2011 yılından sonra, Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ve yarı zamanlı olarak KKTC-Yakındoğu Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde çalıştım. GÜNDÜZ, halen Başkent Üniversitesi Rektörlük Koordinatörlüğünü yürütmekle birlikte, Yakındoğu Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde yarı zamanlı olarak dersler vermekteyim. Yine, KKTC’de 2015 yılında kurulan Uluslararası Final Üniversitesi’nin kuruluş ve gelişme çalışmalarına da katılmaktayım.
Yayımlanmış 8 kitap ve ulusal/uluslararası dergilerde yer alan makalelerim bulunmaktadır.
Soru: Adıyaman Üniversitesinde rektörlük yaptığınız dönemde öğretim elemanları, öğrenciler ve yöneticiler arasında grup bağlılığını nasıl oluşturdunuz?
Bildiğiniz üzere, Adıyaman Üniversitesi 2006 yılında kuruldu. Gelişme süreci stratejik bir takvime bağlandı. Bu takvimde yer alan amaç ve hedefler doğrudan ilgili kesimlerin görüş ve önerileriyle oluşturuldu. Böylelikle aynı ortamda, aynı hedeflere ulaşmak ve ortak kaderi yaşamak amacıyla bir araya gelen kesimler aralarında dayanışmanın gerekliğini gördüler. Ortaklaşa paylaştıkları bir çalışma ortamı oluştu. Bağımlılık akla ve çıkara dayalı bir çerçeveye kavuşturuldu.
Soru: Adıyaman üniversitesinde yöneten –yönetilen ilişkilerinde demokratik bir tutum ve davranışa sahip olduğunu bir çalışanınız olarak tanık oldum. Bu anlayışı sağlamak için hangi yönetimsel stratejileri kullandınız?
Bir sosyolog olarak daha önce yaptığım çalışmalar ve yayımladığım kitapların önemli bir bölümü toplumsal değerler ve demokratik yaşam alanlarının oluşturulmasıyla ilgiliydi. Bunları uygulayabilecek bir ortam yakalamıştım. Kuşkusuz, çok şanslı olarak, bu değerlere dayalı ilişkileri önemseyen kişilerin çoğunlukta olduğu bir ortamda mesafe aldık.
Soru: Üniversitenin mimari özellikleri, yönetici ofislerinin büyüklüğü, yönetici park alanları, yöneticilerin duvarlarını dolduran çeşitli resimler, tablolar vb. çeşitli anlam ve mesajları içeren kültürel öğeleri belirlerken hangi etkenleri göz önünde bulundurdunuz?
Üniversitelerin yerine getirdikleri işlevlerin mekân ve fiziksel ortamları az-çok birbirine benzemektedir. Bununla birlikte, herhangi bir bina projesi öncesi, mutlaka kullanıcılara sorulup mahal listesi ve kullanım kolaylığını sağlayacak öneriler alınırdı. Sonrasında Türkiye’de haklı üne sahip ODTÜ Mimarlık Fakültesi’ndeki öğretim üyelerine danışılıp proje ve uygulamalara başlanırdı.
Soru: Bilim adamlığı kimliğinizle birlikte bir insan olarak vefa duygusunun önemini yüreğinizde hissederek kurucu rektörlerden biri olarak üniversite yönetimiiçin önemini anlatır mısınız?
Vefalı olmaya çabalamak, erdeme ulaşma yolunda yürümektir. Zaman ve imkânlarımız bizi bazı tercihlere yöneltir. Bu tercihlerimizde yalnızca kendimiz için değil, başta yakın çevremiz olmak üzere, ilgili muhataplarımızın da iyilik halini sağlamaya yöneldiğimizde hem kendimiz hem de aynı atmosferde yaşayanların memnun olacağı bir iş yapmış oluruz.
Soru: Adıyaman üniversitesini şehir ile bütünleştirmede hangi çabaları gösterdiniz?
Adıyaman, üniversite kurulması yönünde duygusal olarak hazırdı. Bu yolda çok çabalar sarf etmiş ve kurulduğunda da kent için neleri sağlayabileceğinin bilincindeydi. Yüksek düzeydeki bu beklentilerin gerçekleşebilmesi için el ve gönül birliği gerektiğini deneyimleyerek gün be gün ilerledi. Üniversite yönetimi de bu beklenti ve ilgiyi dikkate alarak mümkün olabilen bütün alanlarda işbirliğine yöneldi. Sözgelimi, ulusal gün ve bayram etkinlikleri ya halka açık ya da doğrudan kent merkezindeki alanlarda yapıldı.
Üniversiteler kentin yalnızca eğitim, öğretim ve kültürel altyapısının gelişmesine katkıda bulunmakla kalmayıp aynı zamanda ekonomik kalkınması için de itici bir güç oluşturmaktadırlar.
Üniversite ile birlikte kentin havası değişmekte, bilimsel, kültürel etkinlikler artmakta ve kentteki ekonomik faaliyetlerde önemli bir canlanma olmaktadır.
Soru: Görev yaptığınız sürece bütün iş görenlerin hangi ortak değerleri paylaşmasına dikkat ettiniz?
İş insan içindir ve insandan bağımsız değildir. O halde her ne iş yaparsak yapalım öncelik insan olmalıdır. Bu temel anlayışa bağlı olarak çalışma arkadaşlarımın da katılımıyla iş görürken aynı anda “gönül yapma”yı sağlamaya yöneldik.
Soru: Kurucu olduğunuz Adıyaman Üniversitesinde öğretim üyelerinin öğretim ve araştırma faaliyetlerini yürütmeleri için nelere dikkat ettiniz?
Doğrudan taleplerini öğrenip, ilgili çevre ve merkezi hükumetten kaynak edinmeye çalıştık. Koşullar hep istediğimize uygun gelişti. Benim öncelikli görevim taleplerin karşılanabileceği kaynakları temin etmekti. Çalışanların ise, ilgili oldukları işleri başarmak. Çok nitelikli ve özverili bir kadroyla bu yolda mesafeler kat ettik.
Soru:Özellikle akademik personel arasında hangi inanç ve değerlerin paylaşılmasına önem verdiniz?
Üniversiteler evrensel temel değerlerin üretildiği ve yaşanıldığı seçkin ortamlardır. Üniversitelerde görülen işler akla dayalıdır. Aklın üstünlüğünü kabul eden bakışın dayandığı evrensel temel değerler ise, demokratik, eşitlikçi, sorgulayıcı ve laik bir tutumu gerektirir. Bu bağlamda, dünya görüşlerinin farklılığı zenginliktir. Diğer anlayışlar yalnızca üniversiteyi değil, bütün toplumu içinde yaşanılamayacak duruma sürükler….
Soru: Özellikle iş görenler arasında hangi norm ve ideolojinin başat olduğuna önem verdiniz?
Öncelikle kuruluş aşamasında ve neredeyse bütün akademik ve idari kadronun oluşturulmasında oldukça fazla fırsatlar vardı. Bu süreçte mümkün olabilen yurdun dört bir yanındaki “en iyi” kişiler davet veya ikna edilerek Adıyaman Üniversitesine gelmelerine çabalandı. Belli oranda başarılı olundu ki, yüksek niteliklere sahip akademik ve idari kadrolar uyum içerisinde “evrensel üniversite işleyiş normları ve yürürlükteki yasalara” uyumlu olarak çalışabildiler.
Soru: Personelin beklentilerini karşılamaları bakımından ne tür stratejiler geliştirdiniz?
Üniversitenin kuruluş aşamasındaki eksikler çalışanların anlayış ve hoşgörüsü ile sabırla çözülecek süreci bekledik. Önemli ölçüde tevazu ile karşılanan eksikler hızlı bir biçimde tamamlandıkça çalışma sevinci de arttı.
Soru: Görev yaptığım süre içinde konser, konferans vb. alanlarda yoğunluklu olarak tanık oldum. Bu tür bir yaklaşımla neleri amaçladınız?
Anadolu’daki üniversitelerin kuruluş gerekçelerini ve üniversitelerden beklentilerin az çok aşağıdaki alanlarda olduğunu ve bunları gerçekleştirmeye çabalamak gerektiğini düşündük:
- Adıyaman’ı Modern kültür kentleri arasına taşımak.
- Adıyaman’ın sosyal, kültürel, ekonomik ve teknik açıdan gelişmesinde rol oynamak.
- Adıyaman’ın kültür hayatını geliştirmede, istihdam olanaklarını ve refahını artırmada doğrudan etkili olmak.
- Evrensel bilgiyi vermenin yanı sıra yerel olanakları dikkate alarak ekonomik sorunları çözmeye çalışmak.
- İçinde bulunduğu çevreyi laboratuvar olarak kullanmak suretiyle bölge kalkınmasına katkıda bulunmak.
Soru: Görev yaptığınız süre içinde kendinize özgüolarak ve çalışanlar arasında hangi duygu ve düşüncelere önem verdiniz.
Birbirlerine karşı güvenmeleri ve saygı duymalarını bekledim.
Soru: Şu an hem üniversite personeli arasında hem de Adıyaman ilindeefsane Rektör olarak anılıyorsunuz. Bu algılayışa sizce en çok hangi uygulamalarınız önemli bir etkendir.
Sürdürülebilir asgari nezakete dayalı ilişkileri her zaman önemsedim.