PAULO FREIRE ve ELEŞTİREL PEDAGOJİ
PERSPEKTİFİNDEN EĞİTİM-1
Freire’nin eğitim felsefesi, özgürleşen insanın pedagojisidir. Bu yazıda, Paulo Freire’nin Ezilenlerin Pedagojisi adlı yapıtında, eğitimin özgürleşme pratiği problemi ilgili terminolojiye bağlı olarak kısaca ele alınmıştır.
Freire’ye göre, insanın ontolojik yetisi, kendi dünyası üzerinde eylemde bulunup bu dünyayı dönüştürebilir. Bu durum, insanı yepyeni olanaklara götürür. Sekterlik, özgürlüğü gözardı eden eylem biçimleridir. İnsanlığın kurtuluşunun önündeki bir engeldir. Özgürleşen birey, ezenin şiddeti karşısında edilgen kalamaz. İnsan özgürlüğün izini, sürekli ve sorumlulukla sürmelidir. “Özgürleşme bir doğumdur, hem de acılı bir doğumdur. İnsan olmakta olan bir varlıktır.”(Freire, 2016).
İçtenlik, sevgi ve güvenden yoksun kişilerarası ilişkilerde ya da kurumsal taassubun olduğu yerlerde bazen red ediliriz, beğenilmeyiz, dışlanırız, düşmanlaştırılırız. Burada insana kalan,reddin reddidir. Yani özgürlüğe ulaşma sürecindeki insandır. İnsan, yabancılaşma durumunda,yaratma ve dönüştürme gücüne başvurur, kendi gücüne inanarak kendini bu yolla var edebilir.
Freire’ye göre insan hayatı, anlamını en çok iletişim yoluyla kazanabilir. Freire’ye göre bu Praksis, yani söz eylem bütünlüğü ile başarılabilir. Özgürleşme arayışı praksisi, özgürleşme için mücadele etmektir. Özgürleşme olmaksızın gerçekçi olunmaz.Bu dünya verili bir gerçeklik değildir. Üzerinde çalışılması ve çözülmesi gereken bir problemdir. Conscientizaçao,bir öğrenme sürecidir. Sosyal, siyasi ve ekonomik çelişkileri kavramak,insanları ezen koşulları öğrenip harekete geçmektir. Böylece insanlar hem kendi yaşamından hem de toplumsal yaşamdan sorumlu özneler olurlar.
Freire’ye göre toplumsal yaşamın hedefi dünyanın insanileştirilmesidir. İnsanlaşma, adaletsizlik ve ezenlerin şiddetiyle engellenir. İnsandışılaşma, insan haline gelme yetisinin bir tahrifidir. Ezilenlerin en büyük insani ve tarihi görevi, kendilerini ve aynı zamanda da ezenlerini özgürleştirmektir. Bunun yöntemi problem tanımlayıcı eğitim ve diyalogtur. Eğitim sanı (doksa) bilgisi yerine, akıl (logos) düzeyindeki eleştirel düşünmeyle özgürleşme pratiği yapmalıdır.
Sokrates de Delphi kâhinin, Atina’nın en bilge kişisi olduğu varsayımını test etmek için bilmediğini iddia ederek, “bildiğim bir şey varsa bilmediğimdir” demiştir. Ancak kendisi bilmediğini idda ettiği halde, çok şey bildiğini iddia eden, bilginin göreceliğini savunan Sofistlerin savlarını çürütür. Etik tarih, Sokrates’in ahlakın temeli olan, “kendini bil” önermesiyle başlar. Bu söz, çok önemli bir ahlak dilidir. Çünkü Sokrates’e göre erdem, bilgidir. Bilmediği halde bildiğini iddia etmek, doksa bilgisiyle insanları yanıltanlarısorgulamak yaşam biçimi olmuştur. Doğru bilgiye kavramların özünü öğrenerek ulaşılır. Ölçülülük, dürüstlük, cesaret ve adalet erdemlerini öğrenmek için bu kavramların özü bilinmelidir. Bu bilgiye idealar bilgisiyle ulaşılabilir.
Freire, insanların birbirini sevmelerinin daha kolay olacağı bir dünyanın yaratılmasına duyduğu inancın ve insanlara duyduğu güvenin kalıcılığına inanır, umut eder.Sevgi, alçakgönüllülük ve inanç üzerine kurulu diyalog yatay ilişki halini alır. Gerçek bir yücegönüllülük, yardıma az gereksinim duyma, işgören ve dünyayı dönüştüren insan olma, sahte yardımseverliği besleyen nedenleri yok etmekle başarılır.
Freire’ye göre geleneksel eğitim, bir tahakküm aracı haline getirilmiştir. Değerler mekanik transferlerle öğretilemez. Problem tanımlayıcı eğitimde insan kişiliğinin farkına varır. Eğitim, bireyin özgürleşmesine hizmet eder. Freire’ye göre eleştirel pedagoji, insanın özgürleşerek kendilerinivar etmelerini sağlar. Eleştirel pedagoji, otoriter tavrı ortadan kaldırmak ister. Eğitimin dayanaklarını eleştiri süzgecinden geçirir.Geleneksel eğitimin biçim ve içeriğine karşı olan eleştirel pedagoji, eğitim, politika, emperyalizm arasındaki ilişkileri açıklar. Geleneksel eğitim anlatım hastalığından mustarip durumdadır. Çünkü insanların doğaları uyarınca, daha yetkin insan olma, insanlaşma yetisini inkâr eder. Conscientizaçao (çelişkileri gören öğrenme) tehdit olarak algılanır. Eleştirel pedagoji,eğitimiyle kendini özgürleştiren insan, ezen ezilen ilişkilerindeki çelişkileri görür. Ezilme durumunun üstesinden gelmek için ezilmenin nedenlerini eleştirel bakışla tanımlar.Yönetmenliğini Andrei Kravchuk’un üstlendiği Italyanetz adlı 2005 yapım yılı filmde de yetimhanede büyüyen altı yaşındaki Vanya, ezen ezilen çelişkisinden cesaretle kurtulabilir, kendini yeniden var eder. Vanya, geleneksel eğitimin üstesinden gelmek için problemlerle başa çıkar. Okuma öğrenir, tek amacı varlıklı bir aileye evlat verildiğinde, annesinin yetimhanede kendisini bulamayacağı konusundaki derin kaygısıdır.
Freire’ye göre eğitim, praksis içinde sürekli yeniden oluşturulur. Eğitim olmak için olma sürecinde olmak zorundadır(Freire, s. 72).İnsanlar kişilerdir, kişilerin özgür olması gerekir. Ezilenlerin, özgürleşmeyi sağlayacak pedagojiyi geliştirmeleri en büyük değerdir.
Kaynak
Freire, P. (2016). Ezilenlerin pedagojisi. (Çev. D. Hattatoğlu ve E. Özbek). 12. Basım. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.