GENEL LİSE TUZAĞI
Ortaöğretimde genel liseye talep artışı yaşanıyor. Bunun en temel sebebi eğitimimizin akademik temelli olmasıdır. MEB ortaöğretimde meslekî ve teknik eğitimin payını %65 olarak hedeflemiş olsa da gerek planlaması, gerek yatırımları gerekse talep yönetimi açısından bu hedefin çok uzağında görünüyor.
Eğitimde özel/kamusal; imam hatip/ genel lise çatışmaları yaşıyoruz. Oysa esas sorun nitelikli meslekî ve teknik eğitimin ortaöğretimdeki payının düşük olmasıdır. Genel lise dediğimiz liseler akademik eğitim veren ortaöğretim kurumlarıdır. Sınavla öğrenci alana okullara yerleşemeyen, fakat üniversite öğrenimi görmek isteyen öğrencilerin tercih ettiği okullardır ve büyükşehirlerde talep artışı nedeniyle birçok genel lise ikili eğitim yapmaktadır.
Genel liselere yönelim üniversiteye yönelimi doğurmakta, bu durum hem sınavları ortaya çıkarmakta hem de üniversitelerin niteliğini düşürmektedir. Genel lise tuzağı en sonunda üniversite tuzağı hâline gelmiştir, üniversitelerin niteliği düşmüş, işsiz üretim merkezî hâline gelmişlerdir.
MEB, ekonominin ve Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre planlama yapmalıdır ve akademik/genel liselerin ortaöğretimdeki payı yüzde30/35 oranında olmalıdır. Eğitim sistemimiz ve okulların yetersizliği nedeniyle yöneltme yapılamadığından geçiş sürecinde LGS ile yüzde 30’luk öğrenci kitlesi seçilebilir. LGS’ye diploma notu 85 ve üstü olan öğrenciler girmeli, sınav sosyal bilimler ve fen/matematik bilimleri olarak iki oturumda yapılabilir. LGS’de İngilizce ve Din Kültürü Ahlâk Bilgisi dersi sorulmamalıdır. İmam Hatip Liseleri ve Meslekî Teknik Liseler sınavla öğrenci alan okullar arasından çıkarılmalı, sınavla öğrenci alan okulların tamamı akademik/genel liseler olmalıdır. Bunların dışındaki okullar meslekî ve teknik liseler ile yetenek liseleri olmalıdır.