Kendinizle baş başa kaldığınızda ve diğerleri ile ilişkilerinizi şöyle bir gözden geçirdiğinizde “Başkalarının yararına iyi şeyler yaparım; cömertlik, nezaket, şefkat ve yardımseverlik en temel özelliklerimdir”, “Başkalarına değer verme ve yakın olmaya, karşılıklı paylaşmaya, içten bir şekilde sevgimi göstermeye önem veririm” ve “Kişilerarası becerilerimin iyi olduğunu düşünürüm ve farklı sosyal ortamlarda davranışlarımı düzenleyebilirim” diyorsanız insaniyet erdemine hoş geldiniz? İnsaniyet erdemi kişinin diğerleriyle ilişki kurmasında yer alan kişilerarası güçlü yönleri ifade eder. Birçok farklı kültür ve medeniyetlerde iyi bir insan olmaya ilişkin önemsenen erdemler arasında ilk sıralarda yer alan insaniyet erdemi, diğerleriyle kurulan ilgi ve özen içeren ilişkilerde kendini gösteren, yakınlık kurma ve dostça davranma eğilimleri gibi olumlu özellikleri içerir (Peterson ve Seligman, 2004).
İnsaniyet erdemini oluşturan güçlerden ilki iyi yürekliliktir. Peterson ve Seligman’a (2004) göre diğerlerinin en az bizim kadar önemli olması, vermenin almaktan daha kıymetli değerlendirilmesi, nezaket ve sevgi ile diğerleri için iyilik yapmanın en güzel yaşama şekli olduğuna inanma, cömert duygularla diğer insanlara neşe ve rahatlık getirme ile sadece aile ve dostlara değil herkese yardım etme iyi yüreklilik karakter gücünün göstergeleridir. Paul Rchter’in dediği gibi iyi bir şey yapmak için sıra dışı şartların oluşmasını beklemeden sıradan durumları kullanarak iyi yüreklilik karakter gücünüzü besleyebilirsiniz. Örneğin alış veriş yaptığınız bir yerdeki çalışanlara teşekkür etmek, morali bozuk birisine onu dinlemek istediğinizi söylemek, gideceğiniz bir yere giderken sokakta gördüğünüz çöpleri toplamak, kuşların içebilmesi için birkaç kap su hazırlayarak kuşların ulaşabileceği birkaç yere koymak, Bir sürü balon alıp çocuk parkını ziyaret ederek çocuklara dağıtmak ya da bütün gün nazik cümleler kurmak gibi.
İnsaniyet erdeminin bir diğer gücü sevgidir. Diğerleriyle karşılıklı özenin, ilginin ve paylaşımın olduğu yakın ilişkiler kurmaya değer verme ve diğer insanlara yakın olma olarak tanımlanır (Peterson ve Seligman, 2004). Yanınızda kendiniz olma özgürlüğünü hissettiğiniz ya da mutluluğunu kendi mutluluğunuz kadar önemsediğiniz birinin olması, sizi destekleyeceğine ve size yardımcı olacağına güvendiğiniz kişilerin varlığı sevgi karakter gücünüzü gösterir. O halde bu insanlarla ilişkilerinizi güçlendirmek için günlük yaşamda yine basit ama etkisi büyük davranışları geliştirmeyi düşünebilirsiniz. Örneğin iltifat etmeyi günlük yaşamımızın bir parçası haline getirin. Ya da “ilişkilerime ne verdim ve ilişkilerimden ne aldım?” sorusuna kafa yorarak ilişkilerinizi gözden geçirin. Sonrasında yaşamınızdaki kişilerle olumlu deneyimlerinizi hatırlayarak bu deneyimleri güzel bir not yazıp bulabileceği bir yere bırakma, günün herhangi bir saatinde beklenmedik bir şekilde sevdiğiniz bir kişiye onu ne kadar çok sevdiğinizi söyleme, sevdiklerinizin size katkılarını düşünerek şükran günlükleri tutma, sevdiğiniz kişilerin olumlu ve güçlü özelliklerinden oluşan bir liste hazırlayıp bu listeyi onlarla paylaşma gibi davranışlarınızla hem kendinizin hem de yaşamınızdaki kişilerin iyi oluşlarına katkı sağlayabilirsiniz (Işık, 2024).
İnsaniyet erdeminin son karakter gücü ise sosyal zekadır. Sosyal zeka kişinin kendisinin ve diğer insanların duygu ve niyetlerinin farkında olması, farklı sosyal durumlara uygun davranışları bilmesi ve insanların davranışlarının altındaki duygu ve düşünceleri anlaması olarak açıklanmaktadır (Peterson ve Seligman, 2004). Sosyal zeka açısından kendinizi değerlendirmek isterseniz sözlü iletişime yer vermemesine rağmen insanlara ulaşmayı başaran Charlie Chaplin’in filmlerinden birini izleyebilirsiniz. Kendinizden birçok özellik bakımından farklı birini düşünerek onun yerinde olsanız dünyanın nasıl olacağını düşünmek te işe yarayabilir. Günlük veya haftalık duygu değişimleriniz için günlük tutabilir, duygu, düşünce, davranış ve olaylarla deneyimlerinizi değerlendirebilirsiniz (Işık, 2020). Ya da filipinlerde “hoşlanılan biriyle konuşurken elin ayağın birbirine dolaşması hissi”n ifade eden kilig kelimesi gibi farklı kültürlerdeki duyguları araştırıp bizim dilimizdeki karşılıklarını düşünebilirsiniz (Işık, 2004).
Özetle Richard Davidson’un dediği gibi “Biz hepimiz dil için doğuştan gelen bir kapasiteyle doğuyoruz ancak dil gelişimimiz için dilin kullanıldığı bir toplulukta yetiştirilmemiz gerekiyor. Benzer olarak nezaket ve şefkat için de biz hepimiz gerekli olan tohumlarla doğuyoruz ancak bunların da beslenmesi gerekiyor ki körelmesinler…”
Kaynakça
Işık, Ş. (2024). İyi oluş yolculuğu. Ankara: Pegem Kültür.
Işık, Ş. (2020). Karakter güçleri ve erdemler. Ankara: Pegem Yayıncılık.
Peterson, C., & Seligman, M. E. (2004). Character strengths and virtues: A handbook and classification (1.b.). New York: Oxford University
https://www.upaya.org/2013/04/richard-davidson-innate-kindness/