2. Uluslararası ESEP Kongresi: Bilim, Doğa ve Tarih Bir Arada
Dr. Cemil KURT
Geçtiğimiz hafta, 2. Uluslararası ESEP (Eğitim Bilimleri ve Etkili Uygulamalar) Kongresi'ne katılmak üzere Kapadokya'ya, Nevşehir'e yolculuk ettim. Kongre, sadece bilimsel açıdan değil, aynı zamanda katılımcılara sunduğu doğal güzellikler ve tarihi atmosferle de bir şenlik havası taşıdı. Eğitim alanındaki en önemli buluşlardan bazılarına ev sahipliği yapan bu etkinlik, tam beş gün boyunca yurt içi ve yurt dışından onlarca akademisyen, Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatından uzmanlar ile Taşra Teşkilatından uygulayıcılar ve yüzlerce araştırmacıyı bir araya getirdi.
Kongrenin düzenlendiği üniversite ve kongre alanı, katılımcılara mükemmel bir ortam sundu. Kapadokya Üniversitesi’nin Mustafapaşa Kampüsü, hem fiziksel olarak etkileyici hem de teknolojik olarak tam donanımlıydı. Ayrıca, ikamet edilen yerler de son derece konforlu ve katılımcıların rahatça vakit geçirebilmesi için her detay düşünülmüştü. Eğitimdeki en yeni gelişmeleri tartışan oturumlar ve paylaşılan deneyimler, kongreyi neredeyse bir bilim şenliğine dönüştürdü. Kongrede, eğitimde sürdürülebilirlik ve inovasyon gibi kritik konularda derinlemesine tartışmalar yapıldı. Katılımcıların paylaştığı projeler, bu alanlarda ne kadar önemli adımlar atıldığını gösterdi.
Ben de kongrede iki bildiriyle yer aldım ve hem kendi çalışmalarımı sunma hem de başkalarının katkılarını dinleme fırsatı buldum. Kongreye katılmak, özellikle eğitimde inovatif yaklaşımların nasıl daha etkili hale getirilebileceği konusunda yeni bakış açıları edinmeme yardımcı oldu. Eminim diğer katılımcılar benzer kazanımlar içerisinde olmuştur. Her şeyin mükemmel bir şekilde organize edilmesi, bilimsel disiplinin öne çıktığı ve katılımcıların sürekli olarak etkileşimde bulunduğu bir ortam yaratmıştı.
Bu başarının arkasındaki isimlerden biri de kongreyi düzenleyen LEGADDER Genel Başkanı Gökhan Arıkan'dır. Arıkan’ın liderliğinde, kongreye olan katkıların her bir detayı özenle planlanmış ve titizlikle uygulanmış. Ayrıca, Çukurova Üniversitesine, Kapadokya Üniversitesine ve düzenleme komitesindeki tüm arkadaşlara, emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Böyle kapsamlı ve düzenli bir organizasyonda yer almak, hem katılımcılar hem de organizatörler için unutulmaz bir deneyim olmuştu.
Kongrenin arka planındaki organizasyonun bu kadar etkili olmasının yanında, Kapadokya’nın eşsiz doğası ve tarihi atmosferi de etkileyiciydi. Göreme’nin benzersiz peri bacaları ve Mustafapaşa’nın tarihi dokusu, bilimsel bir etkinliğin sadece akademik boyutunu değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi zenginliklerini de katılımcılara sunmuş oldu.
Sonuç olarak, 2. Uluslararası ESEP Kongresi, bilimsel paylaşımların ötesine geçerek, eğitim dünyasının geleceğini şekillendirecek yeni fikirlerin gelişmesine zemin hazırladı. Katılımcıların aktif yer aldığı, verimli ve dolu dolu geçen bu kongre, eğitim camiası için yeni umutlar ve fırsatlar sundu. Tüm bu başarıda emeği geçen herkese tekrar teşekkürlerimi sunuyor, gelecek yıllarda da bu tür organizasyonların artarak devam etmesini temenni ediyorum.