Hakikatin Çölünde Gezinen
ve bana diyorsun ki
tüm bunların anlamı nedir?
ben nereden bilebilirim ki bebeğim?
sıradan,
herhangi bir adamım ben.
bir zamanlar
Tanrı’nın adil olacağını düşünmüştüm
ve sonra…
uzun bir yolculuğa çıktım
dolaştım pek çok yeri
hakikatin çölünde gezinen
bir serseri gibi
bir haydut gibi
bir derviş gibi…
Tanrı’nın terk ettiği
bir adamdım artık
yolda yürürken hayvanları gördüm
ve çeşit çeşit insanları...
biliyor musun bebeğim
yeryüzüne fırlatılmış olmanın
derin kaygısını yaşıyoruz aslında
yüce insanlık adına
işler yolunda gidiyorken üstelik
her şeyin
bir enkaza dönüştüğü gerçeği karşısında
ürperip duruyoruz
ve itiraf edelim ki bebeğim
hepimiz birer kazazedeyiz artık
kurtarılmayı bekleyen…
tüm mesele,
daha güzel yaşayabilecekken
bu hayatın nasıl da
sahip olduğumuz güzel şeylerimizi de
bizden alıp götürdüğüdür…
tüm mesele,
bu hayat bize borçlu iken
nasıl da bizi
bu denli kalpsiz ve merhametsiz
bir buyruğa
boyun eğmek zorunda bıraktığıdır…
şimdi bize bir kahve yap lütfen bebeğim
verandaya çıkalım
ve havadan sudan konuşalım…
....
Hamit Ölçer, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Doktora öğrencisi