“Aşk Günlükleri” İçin Tanıtım
ZAMANSIZ, KOŞULSUZ, SINIRSIZ…
Özden Yılmaz
Aşkı bir de benim tanımlamamı isteselerdi, şöyle söylerdim:
Zamansızca, koşulsuzca ve sınırsızca yaşanan ilişki…
Tek başına olamaz. Karşılık ister. Karşılıklılık ister.
Kendini bulma halidir karşısındakinde. O yüzden, sevdiğinden yüz bulamasa da sürer. Çünkü kendimizi bulmanın hazzını hissederiz iliklerimizde. Vazgeçmek zordur bu duygudan. Bize koşulsuzca kabul edilme ihtiyacımızı hatırlatır ve bunun nihayet gerçekleşeceğine inandırır. En azından umutlandırır.
“Aşk Günlükleri” alt başlığıyla yayınlanan “ZAMANSIZ” kitabında yazar, bizi aşka inanmaya davet ediyor. Özel bir kurguyla değil üstelik, gerçek yaşamın güncesine tanıklık etmemizi istiyor. İnsana zamandan, mekândan, kurallardan, geleneklerden azade olarak yaşanan bu duyguyu yeniden gözden geçirmeyi öneriyor. “Kim, nasıl, neden, ne zaman” yerine, “neden olmasın” demeye, şefkatle ve sevinçle kabullenmeye çağırıyor.
Yaşamın çelişkilerinden uzaklaşmak ve hem dingin hem eğlenceli bir zamanda var olmak nasıl mümkün olabilir? Örneğin, “kimseye ihtiyaç duymadan” yaşamak, “özgürce” ve aynı zamanda “ait olarak” bir ilişki kurmak, “özüne dönmek” için “değişimi” göze almak ve bunu yapamayacağını iddia eden dünyaya “meydan okumak”; bir yol olabilir mi?
Yukarıdaki paragrafta italik yazılan kelimeler, Binnur Yeşilyaprak’ın son kitabı “Zamansız” dan alıntı. Yazar, bundan önceki kitabında, (ÖZ TERAPİ ‘içsel bir kazı’; 2021) gidebildiği kadar gerilere gidip, ne düşünüp ne hissettiği ve daha çok da ne yaptığı hakkında bir içsel keşif deneyimini paylaşmıştı okurla. Bir devam kitabı gibi de adlandırılabilecek bu yeni eser ise, yazarın güncel aşk deneyimini içeriyor.
Ben bu deneyimi okumaktan pek çok şekilde faydalandım. Önyargıların ve sosyal normların sınırlayıcılığının insan yaşamındaki yıkıcı etkilerini; bedenin ve duygusal dünyanın giderilmemiş ihtiyaçlarının her zaman bizi harekete geçirebileceğini; kimseye zararımız olmadığı halde, bildiğimiz, istediğimiz gibi yaşamak için ne kadar çok çaba göstermemiz, bedel ödememiz gerektiğini ve dürüst olmanın -düşünce ve duygularımızı açıkça ifade edebilme anlamında- hiiiiiiç kolay olmadığını bir kere daha hatırladım.
Bir de T.S. Eliot’un Şiirini:
“Hep sürdüreceğizaraştırmayı ve
Tüm bu araştırmaların sonunda varacağımız yer,
Başladığımız yer olacak ve
İlk kez tanıyacağız o yeri.”
Ö.Y. 03 Eylül 2024
Referans
Binnur Yeşilyaprak (2021) Öz Terapi ‘içsel bir kazı’, Nobel Kültür Yayınları, Ankara.
Binnur Yeşilyaprak (2024) Zamansız ‘aşk günlükleri’ Nobel Kültür Yayınları, Ankara.