James Truslow Adams, The Epic of America, “Amerikan Rüyası” ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

Kitap Tanıtımı - Doç. Dr. Muhammet Özdemir

James Truslow Adams, The Epic of America, “Amerikan Rüyası” ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

Günümüzde dünyayı, yaşamı, toplumu ve insanı doğru konumlandırmak ve konuşlandırmak için herhalde yapılabilecek doğru girişimlerden bir tanesi, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ile popüler Amerikan kültürü arasındaki ilişkileri anlamaya çalışmaktır. Çünkü söz konusu hak çerçevesi bir taraftan İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana dünya ülkelerini, ekonomilerini, bilimlerini ve kültürlerini etkilemektedir, diğer taraftan bunlar temelde Amerikalı insanların kişisel gelişim, bilinçlenme ve toplumsal değer edinme süreçleriyle yakından ilişkili gibi görünmektedir.[1] Türkiye’nin 10 Aralık 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurul’unda olumlu oy vererek bu hak çerçevesine sahiplenici konumunda taraftar olduğu ve dolayısıyla ABD ile İnsan Hakları arasındaki kültürel ilişkileri kavramanın ülkemiz insan ve toplumunu doğru anlayabilmek bakımından yararlı göründüğü bilinmektedir.[2]

Amerikalı sosyoloji profesörü Howard Schneiderman, “Amerikan rüyası” kavramının James Truslow Adams’ın 1931’de yayınlanan The Epic of America (Amerikan Destanı) adlı kitabıyla bilinmeye başladığını, 1931 ve 1932 yılları boyunca söz konusu kavramın oldukça ünlendiğini ve kitabın en çok okunan kitaplar arasında ilk sırada yer aldığını haber vermektedir. “Amerikan rüyası” kavramının içerdiği Amerikan değerlerinden birincisi başarılı ekonomik kalkınma ise bir diğer değer, “bütünüyle gelişebilmek için kadın ve erkekler olarak beraber büyüme, eski uygarlıklar tarafından engellenmiş olan ve sadece bazı sınıflardan insanların lehine gelişen kalkınma yerine her sınıftan ve çevreden bütün insanların yararına olacak bir kalkınma”dır. Kitabın başlığı Amerikan Destanı olsa da ona Amerikan Rüyası demek daha doğru olabilir.[3] Schneiderman’ın 2012 yılında oluşturduğu bu çerçeve doğru anlaşılabildiği takdirde günümüzde Türkçede haklar ve özgürlükler çerçevesinin ve kalkınma hedeflerinin aslında ABD’nin kalkınma deneyimlerini sürekli göz önünde bulundurduğu fark edilebilir. Nitekim 19. yüzyıl boyunca Fransa’dan Alexis de Tocqueville başta olmak üzere G. W. F. Hegel ve birçok düşünür ABD’nin gelişen kalkınmasını ve bir nevi “Amerikan rüyası”nı yoğun bir seviyede değerlendirmişlerdir. 19. yüzyıldan itibaren ABD bir dünya meselesidir ve bu mesele basitçe bir “neoliberal ekonomi politikaları” bağlamı değildir.[4] Sözgelimi kadın hakları demek bazen doğrudan bazen de dolaylı olarak “Amerikan rüyası” demektir.[5]

James Truslow Adams’a (1878-1949) gelirsek; o, bir tarihçi ve yazar, özellikle ABD tarihi, siyaseti, bireyselleşmesi, ulusal veya uluslar teorisyeni ve karakteristik Amerikan felsefesinin yani pragmatizmin sosyal ve kültürel seviyede kararlaştırıcısıdır. Soy olarak 1638 yılında İngiltere’den ABD’ye göç eden ve iş, bankacılık ve ticaretle meşgul olan bir ailenin soyundan gelmektedir. Adams’ın eserlerini okuyarak hem bireyselleşme, hem para ekonomisi, hem deneyimci epistemoloji ve ontoloji, hem Protestan etik, hem dinsel özgürlükler, hem kadın hakları, hem Charles Sanders Peirce, William James ve John Dewey ve hem de Amerikan kurucu babaları ve Amerikan rüyası hakkında bilgi sahibi olunabilir. Çağdaş bireyselci Amerikan değerlerini Adams’tan daha başarılı saptayıp ifade edebileni bulunabilirse de kesinlikle ondan sonra yaşamış ve onun eserlerini okuyarak yeni bir eser yazmıştır.[6] Onun The Epic of America adlı eserindeki şu cümleler 1931 yılında yazılıp yayınlandıkları halde bugün tüm dünya insan ve toplumlarını ne kadar da çok ilgilendirmektedir: “Bir Amerikalının bütün yaptıklarının temelinde para vardır. Her kelimenin altında para vardır.”[7]

The Epic of America veya Amerikan Destanı’nda okunabilecek en aktüel ve çarpıcı cümle muhtemelen bütün insani davranışların ve sözlerin temel motivasyonunun para olduğudur. Fakat bu cümle ilk okunduğunda oluşturduğu izlenimlerden biraz farklı deneyimler kastedilerek söylenmiştir. Amerikalılar için elbette her şey paradır ve nedensel bir karşılıklılık bilinci tarafından sağduyunun temeli haline getirilmektedir. Ama bununla kastedilen aslında (I) her insanın ancak disiplinli çalışıp üreterek sabırla beklenti ve talep hakkının oluşabileceği ve onun kimliğinin temelde çalışıp üretmesi olduğu, (II) bir kişi ve birçok kişi tarafından üretilmiş ortak fayda anlamındaki paranın bütün farklılıkları eritebildiği ve bütün sorunları ve anlaşmazlıkları çözebildiğidir. Adams para derken böyle gelişmiş deneyimsel bir çerçeveyi esas almaktadır. Nitekim 19. yüzyıl ABD toplumsal deneyimleri tam da bunu söylemektedir.[8]

The Epic of America, kalkınmaya niyetlenmiş ve bu çerçevede neredeyse 300 yıllık bir emek ortaya koymuş ABD’nin hikâyesini İngiliz Püriten avukat, girişimci ve iş insanı John Winthrop’un 1628-1630 tarihlerinde Massachusetts’te kurduğu Massachusetts Körfez Kolonisi Şirketi ile başlatmaktadır. Burada Winthrop, girişimci, çalışkan, disiplinli, inançlı, dindar, aydın, ideallerle dolu ve örnek olan bireyselleşmiş Amerikalı insan olarak “Amerikan rüyası”nın başlatıcısı ilan edilmektedir.[9] Aynı zamanda ABD’nin kurucu babaları olan John Adams, Benjamin Franklin, Alexander Hamilton, John Jay, Thomas Jefferson, James Madison ve George Washington’ı da anlatan bir kitap olarak[10] The Epic of America’nın özellikle Winthrop’a yoğunlaşması anlamlıdır. Çünkü Winthrop, üniversite mezunu, göçmen, girişimci, inançlı, dindar ve ticaret insanı olarak Amerika’nın gelişmesini temsil eden insanların ve bireyselleşme olgusunun kendisinin tipik temsilcisi olarak kabul edilmektedir. Kitabın en önemli iki temasından bir tanesi, “William James’in pragmatizminin ABD’nin en karakteristik felsefesi olduğunu” ve bu felsefenin çağdaş Amerikan değerlerinin ve popüler Amerikan kültürünün kaynağı niteliğinde bulunduğunu belirtmesidir. Kalkınan toplumsal modeller ve doğru epistemoloji ve ontolojiler açısından da ikinci olarak şunu eklemektedir: Pragmatizmde herhangi bir önsel (a priori) bilgi ve kabul söz konusu değildir ve çalışarak gelişen insan ve tolum bilgi ve kabulleri, değer ve normları zaman içerisinde ve deneyim elde ettikçe kararlaştırmaktadır. Bunun anlamı insanın hiçbir bilgi olmaksızın yaşama başladığı değildir, ama bilgi, varlık, insan, toplum, hukuk ve değer gibi temel kavramlar ancak deneyimlerden sonra öğrenilen ve kararlaştırılabilen ortak bilgiler olabilmektedirler.[11] Kitap, Ford ve Rockefeller’den de bahsetmektedir.[12]

The Epic of America, James Truslow Adams’ın ABD’yi “ulusların en genci” ve kendini “Amerika’nın çocuklarının en genci” ilan etmesi ve ABD’nin doğru ve başarılı kalkınması beklentisiyle sona ermektedir.[13] Bu kitap, ABD’nin kurucu metni gibi görünmektedir. Ayrıca kalkınacak bir toplumun felsefe, bilgi, çalışma ahlakı, disiplin, ortaklık, sağduyu, işbölümü, iletişim, dayanışma ve değerlerle ancak zamanla ve bütün insanların birlikte verim sağlayan emeklerinin ardından tanışılabileceğini öne sürmektedir. Paraya ve ekonomiye verdiği konum ve anlam dikkat çekicidir. Kitabın bir anafikri varsa o da şu olabilir: Deneyimden önce bir bilgi, öngörü ve değer olamaz. Bu bakış açısı, Fransızların ve Almanların, Rusların ve Japonyalıların ve hatta İngilterelilerin toplumsal kalkınma planlamalarında açığa çıkmış bakış açılarından daha ileri görünmektedir. Çin de muhtemelen bu bakış açısını kendine örnek almaktadır. Muhtemelen günümüz toplumlarını anlayabilmenin en iyi yollarından birisi The Epic of America’yı okumaktır.

Referanslar

[1] Francisco-José Quintana, “The (Latin) American Dream? Human Rights and the Construction of Inter-American Regional Organisation (1945–1948)”, Journal of the history of International Law 25 (2023) s. 560–591, özellikle 585-586.

[2] Rona Aybay, Açıklamalı İnsan Hakları Bildirisi, Ankara: Türkiye Barolar Birli ği(Türkiye Barolar Birli ği Insan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi), 2006, s. 5.

[3] Howard Schneiderman, “Introduction to the Transaction Edition James Truslow Adams and American Dream”, The Epic of America içinde, London, New York: Routledge, 2017, s. ix.

[4] Schneiderman, “Introduction to the Transaction Edition James Truslow Adams and American Dream”, s. xv-xvi.

[5] RebeccaWondriska, “Women and the American dream, 1900–1925: An annotated bibliography of selected documents from the U.S. serial set”, Government Publications Review, Cilt 17, Sayı 2 , March–April 1990, s. 143-157; Alain Touraine, A New Paradigm for Understanding Today’s World; İngilizceye Çev.: Gregory Elliott, Cambridge, Maiden: Polity Press, 2007, s. 54, 56; Irene Smith, “What’s Missing from the American Dream for Women? Look to the Cultural Mandate”, The Integration of Faith & Finance, 17 Nisan 2016, https://tifwe.org/whats-missing-from-the-american-dream/ (Erişim Tarihi: 30.08.2024).

[6] Schneiderman, “Introduction to the Transaction Edition James Truslow Adams and American Dream”, s. xvi-xvii.

[7] James Truslow Adams, The Epic of America, New York: Blue Ribbon Books, 1941 (e-kitap), s. 159.

[8] Adams, The Epic of America, s. 158-159.

[9] Adams, The Epic of America, s. 29-30.

[10] Adams, The Epic of America, s. 88.

[11] Adams, The Epic of America, s. 335.

[12] Adams, The Epic of America, s. 150.

[13] Adams, The Epic of America, s. 341-343.