Eğitime neler oluyor?-2

Fikir Yazıları - Kadir Bayşu

EĞİTİME NELER OLUYOR?-2

Bu kadar hızlı bir değişiminin olduğu bir dönemde okullar, eğitim liderleri, öğretmenler, ebeveynler ne yapmalı?

1968 model anlayışla 2050 yılının ihtiyaç duyduğu insan ve beyin gücü yetiştirile bilinir mi?

Son yazımı bu sorularla bitirmiştim.

Açıklanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve öğretim programları bizde bazı bilindik kavramları değiştirmemiz gerektiğini söylüyor.

Aslında her çaba ve değişim bu ülkenin öğrenim çağındaki çocuklarının önündeki 50 yılı şekillendirmektir. Dolayısıyla ülkenin 50 yılına şekil vermektir.

Peki, bugünün anlayışı ile mi yetiştireceğiz yoksa 2050 yılları için mi yetiştireceğiz? 2050 yıllarında ülkemin yönetim kademelerinde olan doktorları, mühendisleri, pilotları ne tür becerilere sahip olmalı?

Nedir öğrencilerde geliştirmemiz gereken beceriler?

Çağdaş eğitim anlayışının temel hedefi öğrencilere bilgiyi bir kaynaktan aktarmak değil onlara bilgiye ulaşma yollarını öğretmektir. Bu da ancak üst düzeyde zihinsel süreç becerileri ile olabilir. Dolayısıyla karşılaşılan yeni bir durumda ezberlenen bilgiler bireye fazla yardımcı olamaz. Karşılaşılan yeni problemlere olası çözümler ancak problem çözebilme becerileri ve bilimsel süreç becerileri ile bulunabilir. Düşünen, bilgiye ulaşabilen ve yaratıcı düşünebilen bireylerin yetiştirilmesi ülkelerin ve milletlerin geleceğine pozitif yönde katkı sağlayacağı aşikardır. Öğrencilerin kazandıkları bilgi ve becerileri günlük yaşama transfer edebilmeleri, her gün karşılaştıkları yeni problemlerin çözümü için kullanılabilecek metotların başında Proje Çalışmaları gelmektedir.

Proje çalışmalarının öğrencide var olan bağımsız çalışma yapabilme becerisi, yaratıcılık, çok yönlü düşünebilme becerilerini geliştirirken, proje çalışmaları öğrencide var olan becerileri öğrenme ortamına yansıtmasına da neden olmaktadır.

Projesi olmayanın, geleceği olamaz.

ABD de yapılan bir araştırmada 21. Yüzyıl becerilerini kazanmak ve geleceğe hazırlanmak için öğrenme ortamlarında harcadığımız zaman karşısında ne kadar kalıcı öğrenme gerçekleştiriyoruz?

Bizi gelecekte neler bekliyor? Çocuklarımızı neler bekliyor?

2050'ye dair kesin tahminler yapmak zor olsa da, bazı olası trendleri tahmin etmek mümkün. İşte size muhtemel bir gelecek senaryosu:

  1. Teknolojik İlerlemeler: Yapay zeka, uzay keşfi, biyoteknoloji ve diğer ileri teknolojiler, 2050'ye kadar önemli ölçüde gelişecek. Otomasyon ve robotik, birçok endüstriyi dönüştürecek, insanların iş yerlerindeki rolleri değişecek, sağlık hizmetleri ilerleyecek ve yaşam kalitesi artacak.
  2. Demografik Değişimler: Dünya nüfusu muhtemelen artmaya devam edecek ancak artış hızı yavaşlayacak. Yaşlı nüfusun oranı artacak ve bu, sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetler üzerinde baskı yaratacak.
  3. İklim Değişikliği ve Çevresel Sorunlar: İklim değişikliği ve çevresel sorunlar, 2050'ye kadar daha da belirgin hale gelecek. Bu, doğal afetlerin sıklığını artıracak, deniz seviyelerinin yükselmesine neden olacak ve tarımı etkileyecek. Ancak aynı zamanda, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir teknolojilerdeki ilerlemeler, olumsuz etkileri azaltacak.
  4. Kültürel ve Toplumsal Değişimler: Küreselleşme ve dijitalleşme devam edecek. İnsanlar arasındaki bağlantılar daha da güçlenecekken, aynı zamanda kültürel çeşitlilik ve kimlik politikaları da artabilir. Toplumsal eşitsizlikler ve adaletsizliklerle mücadele için daha fazla çaba harcanacak.
  5. Enerji ve Kaynaklar: 2050'ye kadar enerji ihtiyacı artacak ve bu, yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapma ihtiyacını artıracak. Su ve gıda gibi kaynaklar da yönetilmesi gereken önemli konular olmaya devam edecek.

Çocuklarımızın mücadele etmek zorunda kalacağı birkaç konuyu aktarmaya çalıştım. Çocuklarımızın bunlarla mücadele etmesi, onların mühendislik tasarım yönlerinin güçlendirilmesi onların günlük yaşamlarındaki fen, teknoloji, mühendislik ve matematiğin (dört STEM alanı) ilişkisini anlamalarını sağlar. Yani projeler, okulda farklı derslerde öğretilen yetenek ve bilgileri tek bir fonksiyonel faaliyet içinde bütünleştirir. Ayrıca bu uygulamalar “bilimsel girişimciliği” de motive eder.

Öğrencilerimizin 21.yy beceri ve yetkinliklerine sahip bireyler olarak yetişmesini istiyoruz.

Bu isteğimizi yerine getirirken zorlandığımız noktalar da yok değil. Projelerin bir ödev gibi verilmesi ve yapılması, projelerin bir not artırma yöntemi olarak görülmesi bunlardan bazıları. Her geçen gün bu yanlış düşünce ve beklentileri yıkacağımıza olan inancımız da tamdır.

Öğrencilerimizin, 2050 yılına geldiğimizde bizlere kızmasını istemiyoruz.

Hedefimiz;

Araştırarak öğrenen öğrenciler ve araştırmaya yönlendiren öğretmenler yetiştirmektir.

Özellikle ortaokul döneminde öğrencilerimizin tüm yönlerini geliştirmeye çalışmalıyız. Bu amaçla, öğrencilere sorun alanları vermeli ve bu sorun alanları üzerinde çalışmaları sağlanmalı, araştırmalar yapmaları, çözüm önerileri üretmeleri ve ardından ürüne veya sunuma dönüştürmeleri sağlanmalıdır.

Araştıran öğrenciler yetiştirme hedefimizi yaymalıyız.

Bir sonraki yazımda nitelikli ölçme ve değerlendirme üzerine kafaları karıştıracağım.

Kalın sağlıcakla.

Kadir BAYŞU