Bir Kaçış Olarak Kahkaha
Kahkaha atmak neşeyi kışkırtan ve itaatsizce takınılan bir davranış hali olarak yorumlanabilir. Kahkaha eylemi normları, kontrol mekanizmalarını, sınırları zorlayan, eşik bir eylem tarzı olsa gerektir. Birileri kahkaha attığı vakit diğerlerinin bundan hoşnutsuz olduğuna bakmayın. Sizi temin ederim herkes kahkaha atmak ister. Ve bence de insanlar gerçekten bazen kahkaha atmalıdır.
Geçenlerde bir mekanda bulunurken son derece sıra dışı bir kahkahaya tanıklık ettim. Adam, dostlarının yanında sadece kahkaha atmak için kahkaha atmıyordu, tam anlamıyla kahkahayı yaşıyordu. Kahkaha atarken aynı mekandaki diğer insanların da güldüklerini gördüm. Adam kendinden emindi, ayrıca çevresine bakınıp kahkaha atmaya devam ediyordu. Hiçbir şey umurunda değildi. Adam kahkaha atarken aynı zamanda kendi kahkahasına bile kahkaha atıyordu. Kahkaha içinde kahkahadan söz edebiliriz. En içtenlikle, derinden ve uzatarak kahkaha atıyordu.
Adam kahkaha atarken bana ünlü komedyen El Risitas’ı hatırlattı. Bilindiği üzere El Risitas yakın zamanda aramızdan ayrılmıştı. Risitas’ın, gerçek midir yoksa kurgu mudur bilinmez ama, bir Tv programındaki kahkahalarla dolu bir anlatısıyla ön plana çıktığı bilinir. (bkz. https://www.youtube.com/watch?v=f_zU4JYkS1c). El Risitas'ın kahkahası karşıdakini gülme krizine sokacak türdendi. Risitas'ın kahkahası bence ilginç biçimde acıklı, tatlı-trajik unsurlar içeriyordu. Risitas'ın kahkahası daha ironik anlamlar yüklü olsa gerektir. Kimbilir belki de ayrıca El Ristas üzerine bir yazı yazmak gerekir.
Kişi kahkaha atarken hem kendisini hem başkalarını kaçırır. Kahkaha atmak normlardan, düzeneklerden, tertibatlardan, köhnemiş ve bağnaz yapı ve ilişkilerden bir an için uzaklaşmak, iktidarın ihlali ya da iktidardan kaçış olarak yorumlanabilir.
Yazan: Hamit Ölçer, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Sosyoloji, Doktora Öğrencisi