İyi Oluşun Anahtarı

Psikolojik Danışma ve Rehberlik - Prof. Dr. Şerife Işık

İyi Oluşun Anahtarı

İnsanlar her zaman uzun, onurlu, anlamlı ve mutlu bir yaşamı arzulamıştır. Muhtemelen dünyada bu kadar üst düzeyde fikir birliğine vardığımız başka bir hedef de yoktur. Ancak hayatın yoğun temposu, ekonomik krizler, savaşlar, doğal afetler, salgınlar gibi çevresel pek çok faktör ve bireysel olarak yaşadığımız zorluklar her geçen gün insan hayatını daha stresli hale getirdiği için ciddi düzeyde hastalık riski oluşturmaktadır. Bu durumda da hepimiz için “iyi oluş” kavramı daha önemli hale gelmektedir.

İyi oluş yaşamımızdaki deneyimlerin ve bizim onları değerlendirmelerimizin olumlu olmasını sağlayan her şeyi içinde barındırır. Hayatı olumlu şekilde tecrübe etmenin tam olarak ne anlama geldiği sayısız şekilde ifade edilebilir. Bazılarımız iyi oluşu mutlulukla eş anlamlı tutar, bazılarımız tutkularımızın peşinden koşma olarak tanımlar, bazılarımız kendimizi çeşitli sosyal amaçlara adama ile eşleştirir. Yani iyi oluş kavramı bir taraftan mutluluğa ve haz almaya odaklanırken (hedonik) (Diener, 1984) diğer taraftan kendini kabul, diğerleriyle olumlu ilişkilere sahip olma, özerklik, yaşam amacı, çevreyi kendine uygun şekilde düzenleme ve kişisel gelişim odaklı olma boyutlarıyla kişinin potansiyelini açığa çıkararak kendini gerçekleştirmesine (ödonomik) (Ryff ve Keyes, 1995) vurgu yapar.

İyi oluş kavramı görüldüğü gibi tek bir özellikle açıklanamayacak kadar geniş bir içeriğe sahiptir. Bununla birlikte iyi oluşu açıklayan pek çok modelin içinde Seligman’ın (2011) PERMA modeli ön plana çıkar. Bu modele göre iyi oluşa katkı sağlayan ve baş harfleri bir araya geldiğinde PERMA ifadesini oluşturan beş bileşenden söz edilir.

Pozitif Duygular

Tüm duygular bizi belirli şekilde hareket etmeye teşvik ettikleri için hayatta kalmamıza yardım etme amacına hizmet eder. Neşe, coşku, heyecan, şefkat, zafer gibi pozitif duygular bizi iyi hissettiren diğer duyguları tecrübe etme olasılığımızı artırarak gelişme ve büyümemize katkıda bulunurken zihnimizi yeni/yaratıcı düşünce ve eylemlere doğru genişletmeye yardımcı olur.Öte yandan pozitif duygular geleceğe dair umutlu ve iyimser olmayı kolaylaştırdığı için bizi harekete geçmeye motive eder, fiziksel sağlığı ve diğerleriyle olan ilişkilerimizi güçlendirir.

Bağlılık

Serbest zaman faaliyetleri, hobiler, ilgiler gibi etkinliklere eğilimi ifade eden bağlılık, herhangi bir şeyle derinden psikolojik bağlantı halinde olma durumunu tasvir eder. Akış deneyimi ile oldukça benzer nitelik taşıyan bağlılık bireyin kendini yaptığı işe verme, olaylar konusunda kendini heyecanlı ve ilgili hissetme, eğlenceli bir şeyler yaparken kendini kaybetme gibi göstergelerle kendini belli eder.

Pozitif İlişkiler

İnsanlar başkalarıyla birlikte olma, sevgi, fiziksel ve duygusal temas için güçlü bir ihtiyaç duyarlar. Aile üyelerimiz, arkadaşlarımız ve genel olarak çevremizdeki kişilerle güçlü bağlar kurma ait olma ihtiyacımızı karşıladığı gibi başarıları ve/veya zorlukları paylaşarak var oluş amacımıza ve içinde bulunduğumuz toplumla bütünleşmemize hizmet eder.

Anlam

Bireye yaşamının değerli ve yaşanmaya değer olduğu hissini veren anlam, tatminkar ve mutlu bir yaşama hizmet eder. Anlam, bireyin kendinden daha büyük bir şeye aidiyet hissetmesi ve ona hizmet etme arzusu duymasıdır. Uğruna emek harcayacağımız bir amaca sahip olduğumuzda ortaya çıkan anlam duygusu kendimiz, diğer insanlar ve yaşam hakkında merak duymamızı sağladığı gibi geçmişi, bugünü ve geleceği bütünleştirmemize de katkı sağlar.

Başarı

Modelin son boyutu olan başarı bireyin ulaşabileceği gerçekçi hedefler belirleme ve bu hedeflerine yönelik çaba göstererek ilerlemeye yönelik her şeyi kapsayan oldukça geniş bir bileşendir. Başarının üretken ve anlamlı bir yaşam sürdürmede ustalık ve yeterlik anlamına gelmekle birlikte yaşamdaki zaferlerimiz, yenilgilerden sonra tekrar ayağa kalkmamız, “bunu yaptım ve iyi de yaptım” şeklinde kutlamalarımız kendimize ve yaşama gururla bakabilmemizi sağlar.

Dürüst olmak gerekirse, önümüzdeki bir yılda bizi neyin beklediği hakkında hiçbir fikrim yok ama bildiğim bir şey var: Yaşam, biraz aydınlık ve hoş, biraz karanlık ve nahoş, biraz nötr anlardan oluşan bir koleksiyondur. Yaşamdaki aydınlık ve hoş anlarınızın daha çok olması pozitif duygu, bağlılık, pozitif ilişkiler, anlam ve başarma alanlarında oluşturduğunuz duygu, düşünce ve davranışlarınızın bir yaşam tarzına dönüşmesi ile gerçekleşecektir.

Yazan: Prof. Dr. Şerife Işık, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışma Anabilim Dalı

Kaynaklar

Diener, E. (1984). Subjective well-being. Psychological Bulletin, 95(3). 542-575.

Ryff, C. D., & Keyes, C. L. M. (1995). The structure of psychological well-being revisited. Journal of Personality and Social Psychology, 69(4), 719-727.

Seligman, M. E. P. (2011). Flourish: A visionary new understanding of happiness and well-being. Free Press.