Üniversitenin Öncülük Rolü

Fikir Yazıları - Prof. Dr. Ali Rıza Erdem

Üniversitenin Öncülük Rolü

Üniversite toplumların eğitim ve öğretim, araştırma, topluma hizmet, kültürel, sportif, ekonomik, sosyal, politik ve yönetim açısından öncü kuruluştur. Toplumun ilerlemesi ve toplumsal dönüşümün sağlanmasında üniversitenin öncülük rolünü gereği gibi yerine getirmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle üniversiteler bulundukları şehirlerde eğitim-öğretim, bilimsel etkinlikler, topluma hizmette (özellikle tıp fakültesi bulunan üniversitelerin sağlık hizmetlerinde), ekonomik etkinlikler (özellikle kentteki sanayinin sorunlarının çözümü ve yeni açılımların yapılmasında), sportif ve kültürel etkinliklerde öncü olmak durumundadır.

Küreselleşmenin hız kazandığı dünyada üniversitenin öncülük rolünü gereği gibi yerine getirebilmesi gittikçe daha fazla önem kazanmaktadır. Küreselleşen günümüz dünyası hızla değişmekte ve değişen koşullar beraberinde birçok yenilikleri getirmektedir. Ulusal ve uluslararası değişme ve gelişmeler, tüm bireyleri ve kurumları etkilemektedir. 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren ivme kazanan dünyadaki siyasi, toplumsal, ekonomik ve teknolojik değişmeler, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda da artarak devam etmektedir. Bilişim teknolojisinin ucuzlaması ve giderek yaygınlaşması mesafe ve sınır kavramlarını ortadan kaldırmıştır. Küreselleşen dünyada üretilen bilgi tüm kullanıcılar arasında paylaşılmaktadır. Paylaşma ortamları hızla basılı kâğıt materyallerden manyetik ortamlara doğru kaymaktadır. Manyetik ortamlardaki bilgilere erişim de bilgisayar ve bilgisayar ağları (özellikle internet) yardımıyla olmaktadır. Böyle bir ortamda üniversitenin özellikle üstlendiği “eğitim-öğretim”, “bilimsel araştırma” ve “topluma hizmet” görevlerini yerine getirmede “öncü” olabilmesi için stratejilerinde ve buna bağlı olarak uygulamalarında isabetli ve seçici olmasını gerektirmektedir.

Üniversitelerin yükseköğretim hizmeti sunan bir eğitim kurumu olarak, ulusal ve uluslararası eğitsel, sosyal, ekonomik, siyasal ve teknolojik değişmelere ayak uydurması artık bir zorunluluktur. Üniversitelerden beklenen değişime ayak uydurması değil, değişimi başlatmada öncü olmasıdır. Üniversiteler güçlü planlamayla hem değişimi başlatmada hem de değişimi yönetmede daha etkili olacaktır. Üniversitelerden özellikle eğitim- öğretim, bilim ve teknoloji, topluma hizmet alanlarındaki değişmeleri yönetmesi ve daha da önemlisi bu alanlardaki değişmelerin başlatıcısı olması beklenmektedir. Üniversitelerin değişimi yönetmesi ve öncelikle kendisinden beklenen değişimi başlatabilmesi için bugünden geleceği görüp buna göre kararlar alıp, planlama yapması ve uygulaması gerekmektedir. Eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve topluma hizmet görevlerini üstlenen üniversitelerin bugünden gelecek için önceliklerini belirlemesi büyük önem taşımaktadır. Değişen koşullar nedeniyle değişime uyum sağlama, değişimi yönetme ve değişimde başlatıcı olmada stratejiler değişmiş ve çok çeşitlenmiştir. Değişen stratejilerle birlikte planlama artık yalnızca tümdengelim yöntemine dayalı teorik ve analitik temelli modellere dayanmamaktadır. Eğer üniversiteler gelecek yıllarda daha az sorunla baş etmek istiyorlarsa güçlü planlamayı temel almalıdırlar. Bu planlamada nicelik ve nitelik boyutu bir arada değerlendirilmelidir.