…HER ŞEYİN DEGİŞMESİ İÇİN BAZEN BİR ŞEYİN DEGİŞMESİ YETER…

Fikir Yazıları - Stres, vücudunuzun her türlü talebe veya tehdide yanıt verme yoludur. Stres nedir sorusunun en temel cevabı budur. Tehdit altında olduğunuzu hissedince sinir sisteminiz, adrenalin ve kortizol da dâhil olmak üzere acil eylem için vücudu uyandıran bir stres

HER ŞEYİN DEGİŞMESİ İÇİN BAZEN BİR ŞEYİN DEGİŞMESİ YETER…

 

Stres, vücudunuzun her türlü talebe veya tehdide yanıt verme yoludur. Stres nedir sorusunun en temel cevabı budur. Tehdit altında olduğunuzu hissedince sinir sisteminiz, adrenalin ve kortizol da dâhil olmak üzere acil eylem için vücudu uyandıran bir stres hormonu salıvererek karşılık verir. Kalbiniz hızlanır, kaslarınız sıkılır, kan basıncı yükselir, nefes yükselir ve duyularınız keskinleşir. Bu fiziksel değişiklikler gücünüzü ve dayanıklılığınızı artırır, reaksiyon sürenizi hızlandırır ve odaklanmanızı sağlar. Bu, “savaş veya kaç” veya mobilizasyon stres tepkisi olarak bilinir ve vücudunuzu korumanızın yoludur.

İş hayatının getirdiği sorunlar, ilişkilerde yaşanan problemler, hayatın gittikçe zorlaşması, insanların maddiyatçı yaklaşımı, değerlerimizin gün geçtikçe önemsizleşmesi, savaşlar, gelir dağılımında yaşanan eşitsizlikler ve daha birçoğu… 
Günümüzde bizi strese sokacak o kadar çok neden var ki çağımızın en büyük sorunlarından biri olarak gösterilmesi gayet olağan bir durum diye düşünüyorum. 
Yani pek çok doktorun, psikologun ve yaşam koçunun bu konu üzerinde odaklanması, stresle başa çıkabilmek için insanlara farklı tavsiyeler vermesi, durumun ne kadar önemli olduğunu kanıtlayacak nitelikte. Kaldı ki sürekli yaşanan stresin hem birey hem de toplum için ne kadar zararlı olduğunu görebiliyoruz. 
Bunun için haberlere ve gazete sayfalarına şöyle bir göz atmak yeterli oluyor. Sonuçta; kaygının kişiyi olduğundan çok daha negatif ve kötü bir insan yaptığı, psikolojik sağlığın yanı sıra fiziksel sağlığı da olumsuz etkilediği kanıtlanmış bir gerçek.

İş Hayatında Stresle Baş Etmenin Yolları
Stresin neden olduğu o kadar çok hastalık var ki kişinin stresten uzak durması gerçekten hayati önem taşıyor. Ama biz ne yapıyoruz? Bu tehlikeli duygunun bizi ölüme kadar sürükleyebileceğini genellikle görmezden geliyoruz. Stresin neden olduğu hastalıklar denilince aklımıza hep depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkları getiriyoruz. 

Sanki bu rahatsızlıklar bizi ölüme götüremezmiş gibi! Düşününce en tehlikeli ve en sinsi olanı bunlar aslında. Kişinin hem kendisine hem de çevresindekilere zarar vermesine neden olan şey, psikolojik rahatsızlık değilse nedir? 
Anne, babaların cinnet getirdiğini söyleyip çocuklarının ölümüne neden olacak kadar zarar vermesi, çıkan küçük bir tartışma yüzünden insanların birbirini öldürmeye çalışmasının altında yatan sebep nedir, lütfen söyleyin bana! Stresten kaynaklanan psikolojik rahatsızlıklar ne yazık ki hayati önem taşıyor ve biz bunu unutuyoruz.

Öte yandan, stresin kişinin fiziksel sağlığına verdiği olumsuz etkiler de görmezden gelinecek gibi değil. Çünkü neredeyse her hastalığın altında yatan sebep olarak karşımıza çoğu kişinin küçümsediği o stres faktörü çıkıyor. 
Oysaki doktorlarında söylediği gibi, kalp rahatsızlıkları, migren, soğuk algınlığı, astım, bel ağrısı, egzama, kilo alma ya da verme, kısırlık ve kanser gibi hastalıkları tetikleyen stres; hayatımızı ciddi oranda etkiliyor. Peki, stresten nasıl kurtulabiliriz? Aslına bakarsanız, stresten tam olarak kurtulmak imkânsız. 
Çünkü stres, kişinin karşılaştığı herhangi bir olumsuzluk karşısında verdiği tepkilerin bütününe verilen addır. Anlayacağınız stressiz bir insan yoktur. Çünkü bu aynı zamanda tepkisiz bir insan anlamına da gelecektir. Bu nedenle bizim aşırı stresten uzak durmayı ve stresle başa çıkmayı öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü aşırı stres sizi yavaş yavaş öldüren sinsi bir zehir gibidir. 
Çoğumuz herkesin stresli olduğunu düşünür ve bu zehre karşı kendimizi savunmasız bırakırız. Aslında yapmamız gereken, daha az stresli ve daha mutlu bir hayatın yollarını aramak olmalıdır. Tıpkı aşağıdaki listeyi dikkate alacak insanların yaptığı gibi! Siz de stresle nasıl başa çıkacağınızı öğrenmek istiyorsanız, sizlere birkaç önerim olacaktır.

Meditasyon Yapın!
Günümüzün en yaygın sorunu olan stresten kurtulmak için meditasyon yapmayı denemelisiniz. Bu sizin stresle başa çıkmanıza yardımcı olurken, kendinizi daha üretken ve mutlu hissetmenize hem fiziksel hem de zihinsel anlamda daha zinde olmanızı sağlayacaktır. 
Öte yandan, şimdiye kadar hiç meditasyon yapmamış olabilirsiniz. Eğer öyleyse bunu bir engel olarak düşünmeyin. Pahalı eğitmenler tutup, meditasyon yapmayı öğrenmeye de ihtiyacınız yok. Meditasyonun nasıl yapılacağını öğrenmek için internette küçük bir araştırma yapmanız size yetecektir. 
Bunun üzerine biraz çalıştığınız zaman meditasyon yapmaya doğuştan yetenekli olduğunuzu fark edecek ve şimdiye kadar meditasyon yapmadığınız için kendinize kızacaksınız. Sonuçta akşam yatağa gitmeden önce ya da sabah kalktığınızda yapılan bir terapinin size hiç ummadığınız kadar iyi geleceğinden emin olabilirsiniz.

Okuyun!
İşte yaşanan sorunlar, özel hayatınızdaki problemler, ödenmesi gereken faturalar… Tüm bunlarla başa çıkmak için kuşanmanız gereken en etkili silahlardan biri de kitaplar olmalıdır. Kitaplar dediğime de aldanmayın. Elinize geçen ve ilginizi çeken her türlü yazıyı okumak sizin çok daha mutlu bir insan olmanızı sağlayacaktır. 

Aslına bakarsanız kitap okumayı seven insanların, hayattan kopuk ve kendi dertlerini unutmak için kurtuluşu başka dünyalarda arayan depresif insanlar olduğu düşünülmektedir. Ancak gerçekler hiç de bu şekilde değildir. Onlar yeni dünyalar keşfetmenin kişiyi ne kadar mutlu ettiğini anlamış ve okumanın insanı her anlamda büyük bir mutluluğa götürdüğünün farkına varmışlardır. Okuduklarınızı, öğrendiğiniz yeni bilgileri insanlarla paylaşmayı deneyin.

Plan Yapın!
Stresle başa çıkamayan ve bu hissin yarattığı olumsuz durumdan kurtulamayan kişilerin bir diğer eksikliği ise plansız hareket etmeleridir. Tıpkı dersine çalışmadan sınava giren bir öğrencinin yaşadığı kaygı gibi. 

Ya da raporunu tam olarak hazırladığından emin olmayan bir çalışanın yaşadığı durum gibi! Her ikisinde de plansız hareket etmenin kişiye yaşattığı stresi görüyoruz, değil mi? İşte bu nedenle, siz siz olun plan yapmayı asla ihmal etmeyin. 
Mesela, akşam eve gittiğinizde ertesi gün yapmanız gereken işleri planlayın, mutlaka kısa notlar tutun, söz unutulur yazı unutulmaz ve sabah olduğunda içiniz rahat bir biçimde güne koca bir “merhaba” deyin. Yapmanız gerekenleri önceden belirlediğinizde, yaşadığınız stresi büyük oranda azaltacağınızdan emin olabilirsiniz.

Her Günü Analiz Edin!
Daha az stresli ve daha mutlu bir hayat istiyorsanız, her günün analizini yapmanın önemini kavramalısınız. Burada ne demek istiyorum? Hemen örnekleyerek açıklayayım. 
Mesela, her günün akşamında sizi neyin strese soktuğunu düşünün. O gün ulaştığınız hedefleri, başarısızlıklarınızı ve sizi başarısızlığa götüren nedenleri bir bir masaya yatırın. Bunların üzerine kafa yorun ve ertesi gün yapmamanız gereken şeyleri belirleyin. 
Kısacası gün içinde yaşadığınız her saati tekrar yaşayarak inceleyin. Bunu böyle uzun uzadıya anlattığıma da bakmayın. Çünkü yukarıda söylediklerimi yapmanız taş çatlasın 15 dakikanızı alacaktır.

Minnettar Olun
Akşam kafanızı yastığınıza koyduğunuzda, sahip olduklarınız için minnet duyun. Çünkü stresli insanlar genellikle minnet duygusundan yoksun kişilerden oluşmaktadır. 
Onlardan biri olmamak için hayatınızdaki güzel şeyler için teşekkür etmeyi öğrenmelisiniz. “Aman, neyime şükredeceğim ki” diye düşünüyorsanız da bir an önce bu tutumunuzdan vazgeçmeniz gerektiğini söyleyeyim. 
En basitinden sağlığınıza, kafanızı koyabileceğiniz bir yastığınızın olduğuna, öyle ya da böyle bir işinizin olmasına, bir ailenizin olduğu için her şeyi bir kenara bırakın hala nefes aldığınıza şükredebilirsiniz. Bu sizi kesinlikle daha az stresli ve daha mutlu bir hayata götürecektir.

Rahatlamayı Öğrenin
Stresli olduğunuzu düşündüğünüz anlarda kendinizi rahatlatmak için bir şeyler yapın. Mesela, büyük bir fincan bitki çayı için veya dışarı çıkıp temiz hava alın. Açın ve kaldığınız yerden kitabınıza devam edin. Eğlenceli videolar izleyin ya da yakın bir arkadaşınızdan size masaj yapmasını isteyin. Akşam eve gidin ve uzun bir banyo yapın. Aile ziyaretlerinde bulunun.
Çocuğunuzla oyun oynayın veya köpeğinizle sahile inin. Örgü örün, sevdiğiniz biriyle konuşun, makyaj yapın, tıraş olun yani canınız ne istiyorsa onu yapın. Ama ne yaparsanız yapın, rahatlamanıza yardımcı olacak bir şeyler yaptığınızdan emin olun.

Sağlıklı Beslenin
Stresi tetikleyecek yiyecek ve içeceklerden uzak durmayı öğrenin. Mesela, içtiğiniz çay ve kahve sayısını azaltın. Daha çok su tüketip, sağlıklı sebze-meyve sularına ve bitki çaylarına yönelin. Akşamları ağır yiyecekler yerine besleyici çorbalar ve salataları tercih edin. 
Özellikle de gece yiyip içtiklerinize dikkat edin. Tabii sağlıklı olanı, doktor tavsiyesi üzerine akşam 7’den sonra su haricinde hiçbir şey yenilip içilmemesi; ama çok acıktıysanız da gidip bir tava yumurta yemeyin. Bunun yerine meyve ya da sebze yiyebilirsiniz. Ya da yatmadan önce ballı bir bardak ılık süt veya muz da size iyi gelecektir. Çünkü hem muzun hem de sütün insanı rahatlatarak uyumasına yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.

Gerektiği Zaman Teknolojiden Uzak Durun
Zaten tüm gün sosyal medyada takılıyor, ülkemizdeki ve dünyadaki haberleri takip ediyor, telefonumuza ya da bilgisayarımıza yapışık yaşıyoruz. Bu nedenle, akşam eve gittiğimizde tüm bu aletlerden uzak durmaya çalışın. Kafanızı dağıtacak başka işlerle meşgul olun, hatta televizyonunuzu bile belli bir süre açmayın. 

Özellikle de çoğu insanın düştüğü şu hataya düşmeyin. Uyumaya bile telefonuyla gidenlerin, internette sörf yaparken uyuyakalanların yaptığı büyük hatadan bahsediyorum. İşte bunu yapmayın. Asla ama asla yatağınıza telefonla gitmeyin. Çünkü bu bağımlılık, siz farkında olmasanız bile hayatınızda büyük bir stres kaynağı rolü üstlenmektedir.
Şimdi hemen bahane üretmeye başlayanlar şöyle düşünecektir: “alarm işi ne olacak?” cevabı çok basit, kendinizi sabah uyanacağınız saate kodlayın, gidin ve bir çalar saat alın. Hatta yeri gelmişken, başarılı insanların çoğunun evlerindeki olmazsa olmaz eşyalarından birinin çalar saatler olduğunu da dile getirmeliyim. 
Diğer eşyaların neler olduğunu merak ediyorsanız da buradan başarılı kişilerin evlerinde bulundurduğu temel eşyalara ulaşabilirsiniz. İnsanlar telefonlar olmadan önce nasıl uyanıyorlarsa, siz de öyle uyanın. Hem bu şekilde bütün gece boyunca hemen başucunuza koyduğunuz telefonunuzdan yayılan radyasyona da maruz kalmamış olursunuz.

Spor Yapın
Spor, spor, spor! Evet, depresyonda olan pek çok kişiye önerilen kendi kendini tedavi yöntemleri arasında göze çarpan spor. Kişiyi hem zihinsel hem de fiziksel anlamda mutlu eden spor. Çağımızın en büyük sorunu olan stresle baş etmek için kuşanacağınız zırhlardan bir tanesi de spor yapmak olmalıdır. 
Bu sizin için mükemmel bir enerji kaynağı olacak, üretkenliğinizi arttıracak, sakinleşmenize yardımcı olacak ve çok daha fit bir görünüm kazanmanızı sağlayacaktır. Bu nedenle ister spor salonuna kaydolun, isterseniz de kendi imkanlarınız dâhilinde çalışın; ama düzenli olarak spor yapmayı ihmal etmeyin. Hiç birini yapamazsanız düzenli yürüyüş yapın.

Kendinize Bir Uyku Ritüeli Oluşturun
En büyük stres kaynaklarından biri de hepimizin bildiği gibi uykusuzluk! Bu nedenle, uyku saatlerinize dikkat etmelisiniz. Bir gece 3’te yatıp ertesi gece 10’da yatarak uykusuz kaldığınız saatleri telafi edemezsiniz. 

Vücudunuz rahat ve yeterli bir şekilde dinlenemediği takdirde bazı hormonların seviyelerinde değişiklik yaşanır ve doğal olarak bu durum sizi olduğunuzdan çok daha stresli bir hale sokar. İşte bu nedenlerden dolayı uyku düzeninin daha az stresli ve daha mutlu bir hayat için kritik önem taşıdığını bilmelisiniz. Bu aşamada da kendinize bir uyku ritüeli oluşturmayı deneyebilirsiniz.
Mesela ılık bir duş, belki biraz rahatlatıcı oda kokusu, dinlendirici müzik, birkaç sayfa kitap, eğer yanınızda bir yakınınız varsa 5-10 dakikalık bir masaj, uyumanıza yardımcı olacaktır.
Belirlediğiniz ritüeli her akşam düzenli olarak uygularsanız, uyku saatleriniz kısa süre içinde düzene gireceğinden emin olabilirsiniz. Böylelikle de yataktan eskisine göre çok daha fazla dinlenmiş bir vücut ve aynı oranda gülen bir yüzle kalkma şansına sahip olacaksınız.

MERAL TIRAŞ