Yeni Müfredat

Fikir Yazıları - Eğitimci Nihat Örs

Yeni Müfredat

MEB, müfredatı değiştiriyor. Sorun mu çözecek, yoksa sorun mu çıkaracak?

Eğitimde herkesin ortak buluştuğu noktalardan biri de eğitim sisteminde çok sık değişiklikler yapılması olduğunu biliyoruz. Bilmem kaç kez sınav sistemi, seçmeli dersler, ders kitapları, ders içerikleri değişti. Bir türlü düzene giremedi sistem. Bunun farklı sebepleri var tabi ancak biz sistem değişikliklerine sebep ararken değişim durmuyor. Şimdi de müfredatın sadeleşmesi, yeni derslerin gelmesi, var olan derslerin kaldırılması gündemde.

Kasım ayında duyurulacak olan değişiklikler kademeli olarak uygulanacak Bakanlığın açıklamasına göre. Öğretmenlerden gelen şikayetler üzerine yapıldığı söylenen bu çalışma özünde gerekli bir çalışma olabilir. Çünkü bundan önce yapılan düzenlemeler ihtiyaç analizi yapılmadan, sahanın görüşüne önem verilmeden yapıldığından sistem yamalı bohçaya döndü. Yazı üstüne yazı ile sağı solu düzeltilmeye çalışıldı. Şimdi bu duruma çözüm bulunacak. Müfredat anlamında çalışma yapılacak. Artık bende heyecan uyandırmıyor bu değişiklikler. Tam tersine “Acaba yine problem çözmek için ortaya çıkan uygulama hangi problemleri ortaya çıkaracak?” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Alan uzmanlarına hazırlatıldığı söylenen yeni müfredat ne kadar uygulanabilir ve gerçekçi olacak?

MEB, daha yeni uygulamaya koyduğu seçme kazanımlara ve senaryolu sorulara dayanan yeni sınav sistemi hakkında öğretmenlerden bir görüş alsa. Kaç öğretmen bu yeni sınav sisteminin okullarda yaşanan öğrenci ve öğretmenin karşılaştığı sorunlara çare olduğunu düşünüyor acaba? Ben küçük bir anket çalışması yapmıştım. Yeni sınav sisteminin eşitlik sağlayacağını, öğretmene yardımcı olacağını söyleyenlerin oranı %17;öğretmenin dersteki etkinliğine müdahale olacağını,faydası olmayan bir uygulama olduğunu düşünenlerin oranı %83 olmuştu. Yani bu ne demek? Muhtemelen uzmanların hazırladığı yeni sistemin sahada uygulanabilirliği yok demek. Sorun çözen değil, sorun çıkaran bir uygulama demek.

Şimdi uzmanlar yeni müfredatı hazırlıyor. Emek var. Kıymetli bir çalışma muhakkak. Ancak sahadaki yansımaları nasıl olacak? İhtiyaçları karşılayacak mı? Yeni tartışma konuları mı ortaya çıkaracak?

Mesela sadeleşen müfredatın üniversite sınav sistemiyle uyumu nasıl olacak? Şu halde bile okulda öğretilenler ek kaynak ile takviye edilerek üniversite sınavına hazırlanıyor öğrenciler. Yani okul müfredatındaki detaylar yeterli gelmiyor. Sonra da öğrenciler her kademede özel kurslara gitmek zorunda kalıyor. Müfredatında detay olan derslerin sadeleşmesi için hangi konuların gereksiz olduğuna dair ders öğretmenlerinden görüş alındı mı?

Mesela yeni eklenen dersler ya da çıkarılacak olan dersler okullardaki norm kadro durumunu nasıl etkileyecek? Yeni derslerin eklenmesi ya da mevcut derslerin kaldırılması hangi gerekçelere bağlandı? Bu düzenleme ile okullarda nasıl bir açılım ve rahatlama, geleceğe dair bir bakış açısı kazandırılacak? Bunlar hep merak konusu.

Yenilik özellikle eğitimde kaçınılmazdır. Değişen dünyada, değişen toplum yapısında eğitimde değişiklikler olmalı. Ancak özellikle köklü değişiklik denebilecek yenilikler hele de eskiyi düzeltmek için olan yenilikler yapılmadan bir ön araştırma, çalıştaylar yapılması; programların tartışmaya açılması, ,konunun paydaşlarından fikir alınması gelecekte oluşacak karmaşa ve olumsuzlukları en aza indirir. Yeniliklerin sahiplenilmesi başarıyı da getirir. Eğer kervan yolda düzülür mantığı hâkim olursa kaybeden hepimiz oluyoruz.