Elimde kırmızı-pembe renkte bir nar.. Evirip çevirip inceliyorum. Tek bir bütün.. Ama çok anlamlı bir bütün!. Mayıs ayından itibaren kıpkırmızı açan eşsiz çiçekleriyle büyüler sizi nar, sanki başka bir alemden, bir masal ülkesinden gelmiştir. Sonbahara doğru kızıllaşan ve bir ana karnı gibi dolgunlaşan meyveleri yiyenlere sağlık ve mutluluk verir, çatlayan meyvelerinden kırmızı bir ışıltıyla gülümseyen taneleri adeta birer mücevher gibi ışıldar..
Bunları sadece ben söylemiyorum; mitolojiler söylüyor..
Mitolojilere geçmeden önce ben, insanı psikolojik açıdan anlamaya çalışan bir alanın (PDR) akademisyeni olarak, bazı kuramları ve bilimsel bilgileri çağrıştırarak bakıyorum elimdeki nara.. Yuvarlaklığıyla bir dünyayı andırıyor, başındaki tacı ile bir tanrıçayı..
Sonra uygun bir şekilde kabuğunu yarıp içini incelemeye başlıyorum. Birbirine neredeyse yapışık olan ama dokununca kolayca ayrılabilen nar tanelerini..
“Bütünün içinde sadece bir tane miyiz, yoksa dünyada bi’tane (tek) miyiz?” diye düşünüyorum bu büyülü tanelere bakıp..
Bütünü oluşturan tek bir taneyiz ama bütün içindeki diğer her bir tane ile birlikteyiz.. Yan yanayız, dip dibeyiz, şeklimiz sanki diğerinden etkilenmiş ve farklılaşmış gibi bi’taneyiz. Hem birbirimize benziyoruz, hem farklı bir taneyiz. Kümelenmiş bir halde bir aradayız. Kümeler de birbirine benziyor ama farklı aynı zamanda. Bulunduğumuz küme, diğerinden aradaki bir zarla ayrılmış ama incecik şeffaf bir zarla.. Öyle aşılmaz engeller yok aramızda.. Birbirimizi görüyoruz, birlikte olduğumuzu biliyoruz.
Çünkü hepimiz aynı dış kabuk içinde bir aradayız.. Bir bütün oluşturuyoruz. Bağlantı halindeyiz, etkileşimsel bir bağlantı üstelik. Her bir tane diğerine göre biçim almış, ondan etkilenmiş. Kendisini saran diğer tanelere göre şekli belirlenmiş gibi..
Elimdeki nara bakıp yaptığım bu çağrışımlarla insana ve yaşama dair sayfalarca yazabilirim; içimdeki bu coşkuyu yaratan duygunun, NAR’a ilişkin çağlar boyu oluşan kollektif bilinçaltımızdaki izlere bağlı olduğunun farkındayım.. Siz de kendinizi şöyle bir yoklayın isterseniz; aklınıza nar ile ilgili masallar, efsaneler, söylenceler, şiirler ve şarkılar, bilmeceler ve bulmacalar gelecektir eminim. İşte ne demek istediğimi çoktan anladınız!. Nar, bize benziyor.. yaşama dair esinler veriyor.. Hayatın bilmecesini çözebilmek de bence, böyle farkındalıklarla başlıyor.. Ne dersiniz?
Mitolojilerde NAR
Şamanist inanışlardan günümüze dek her milletin kutsallaştırarak ölümsüzleştirdiği bir meyve olan nar; cennet meyvesi diye bilinmektedir
Mitolojiler, yaşam enerjilerimizi besleyen saf kaynaklar olup, insanın kökene dönüş arzusuna sembolik bir yol haritası çizmektedir. Mitolojilerin parçalanmış şekilleri olan masallar başta olmak üzere, halk hikâyesi, ninni, bilmece vb. gibi türlerde de ele alınan nar, çeşitli sembollerle mitolojik dönemin etkilerini yaşatmaktadır. İncelenen metinlerde narın mitolojik kökeni olağanüstü güç ve güzellik, bolluk ve bereket, kutsal ağaç hayat/bilgi ağacı, kötü niyetleri uzaklaştıran nazar sembolü, doğurganlık ve üretkenlik sahibi olma gibi özellikleriyle karşımıza çıkmaktadır.
Analitik Psikoloji Ekolünün kurucusu Psikanalist Carl Gustav Jung (1875-1961); kültürel mirasın masallar yoluyla aktarıldığına dikkat çekmiştir. Jung’un, ‘Toplumsal bilinçaltı’ kavramıyla; kültürel miras, ‘arketipler’ (imgesel motif ve semboller) olarak masal ve öykü gibi söylencelerle nesilden nesile aktarılır ve bu arketiplerin silinmesi altı-yedi nesil alır!
Peri masalları ve mitoslar, bize açık bir HARİTA bırakmışlardır; onunla geçmişin bilgilerini ve uygulamalarını kavrayarak bugün üstünde yürüdüğümüz yolları ve yöntemleri belirleriz!. Böylece ‘geçmiş ile şimdi’ arasında ‘bilinçdışı ile bilinç’ arasında bir köprü oluşturulur.
Semboller ardında kodlanan kültürel bilgilerle, insanoğlunun evrensellik bağını kurması, geçmiş ve gelecek ilişkisini sağlamlaştırması, unutulmaya yüz tutan değerlerini hatırlaması, yaratılışın sebeplerini sorgulaması hedeflenmektedir. Hayat dediğimiz, yaşamı sürdürmek dediğimiz şey esasında iç içe geçmiş kodlamalar sistemidir. Bu kodlamalar sistemi her bir yaşam alanında birbiriyle bağlantısal bir bütünlük içinde çalışır ve her bir yaşam alanı bir diğerine geçişkenlik gösterir.
Anlatılarda, nar sembolü ile toplumsal bilinci uyandırabilme, mitosların verdiği mesajları daha geniş yaşam alanlarına ulaştırabilme ve ruhsal anlamda aydınlanma sağlama arzusu gerçekleştirilmek istenir. Bizim kültürümüzde söylenen bazı masallarda; saf Anadolu halkının cömertliği ve zekâsıyla nasıl zenginleştiği ele alınırken, narın zekâ sembolü olduğu belirtilir.
Ancak şekliyle küçük bir kâinat olan insan başını dolayısıyla, aklını temsil etse de, gerek yuvarlaklığıyla ve gerekse içindeki kırmızı taneleriyle nar, özellikle KADIN’ı simgeler. Kadının doğurganlığını, üretkenliğini, güzelliğini, yaşamı sürdürmekteki uyumunu, işbirliğini, bolluk ve bereket yaratmadaki hünerlerini ifade eder.. Bu özellikleri ile nar bir sembol olarak ‘kadının gücünü’ temsil eder ve pek çok toplumsal ritüelde bu anlamları ile yer alır.
Sonuç
Üç yıldır en güzel zamanları olan bahar aylarını geçirdiğim, yaşamıma huzur ve yazdıklarıma esin veren Gazipaşa (Antalya’nın en doğusunda yer alan) ilçesinde düzenlenen bir festival işte bu yazıma da ilham oldu. 20-21-22 Ekim tarihlerinde 13.sü düzenlenen Çekirdeksiz Nar ve Tropikal Meyve Festivali, Gazipaşa Belediyesi tarafından her yıl düzenli olarak devam ettirilmektedir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin 21 Ekim 1922’de ilçeye verilmesini de kutlamak amacıyla özellikle 21 Ekim’i içine alan bir tarihte festival yapılmaktadır.
Ama benim bu yörenin kadınlarında gördüğüm özellikler ile nar meyvesinde bütünleşen bir kaynak da burada kadınlar tarafından kurulmuş olan “Gazipaşa Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi”nin varlığıdır. Nar meyvesinde simgelenen tüm özellikleri ile Gazipaşa’nın çalışkan kadınları, üretimlerini bu festivalde de halka sunacaklar. Belediye başkanının Ankara Üniversitesinden Sümeroloji alanında doktoralı aydın ve Atatürk İlkelerine bağlı eşi Şerife Yılmaz’ın önderliğinde, çalışan kadınlarımızı desteklemek için ben de, festivalde akademik yaşamım boyunca ürettiğim kitaplarımı onlara bağışlayarak yapacağım bir söyleşiyle katkıda bulunmaya çalışacağım.. Kız çocuklarımıza burs amacıyla kullanılacak bu bağışın, Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına girerken aydınlık bir gelecek için umut yaratması dileğiyle..
Atamıza saygı ve sorumlulukla,
B.Y.
18 Ekim 2023, Gazipaşa
Not: Gazipaşa 13. Çekirdeksiz Nar ve Tropikal Meyveler Festivali (20-21-22 Ekim 2023) ile ilgili bilgiye ve programda yer alan etkinliklere aşağıdaki linkten ulaşılabilir:
https://gazipasa.bel.tr/13-gazipasa-cekirdeksiz-nar-ve-tropikal-meyve-festivaline-sayili-gunl
Yararlanılan Kaynaklar
Cerrahoğlu, M. (2012). “Mitolojilerde ve Türkiye’de Derlenen Masallarda Narın Yeri”. Turkish Studies, Cilt: 7, Kış, 643-651.
Şenocak, E. (2016). “Halk Anlatı Ve İnanışlarında Mitolojik Bir Meyve: Nar” AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt:4 •Sayı:8•Ocak•Türkiye
https://yeryuzuagaci.wordpress.com/2021/02/02/anadolu-kulturunde-nar-agaci/