Divan Şiiri ve Soyutluk/Prof. Dr. Mine MENGİ yazdı
Divan şairi, şiirinde kendini dışlar, adını dışlar, anlattığı nesne ve durum ya da olayları dışlar. Anlatımda simge ve alegori yer alır. Divan şiirinin hemen içine girilemeyen kendine özgü dünyası vardır. Divan şiirini zor yapan da bizlerden uzakta kalmış olması nedeniyle kelime kadrosunun ve şiire bakışının günümüzdekinden değişik olması vb. nedenlerle dünyasına giremememizdir. Divan şiirine bakacak olursak şu farklılıkları görürüz:
1-)İslam estetiğinin onu etkileyen dünya görüşü ve inanç sistemine bağlı olarak bilinen özelliklerinden biri onun gerçekten kaçıp nesneleri gerçek görünüşlerinden farklı anlatmasıdır. Bu durum İslam süsleme tarzının farklı olmasına neden olur. Aslında bu durum sanatı gerçeğin değişken ve ideal olamayan görünümünden ayırıp onu değişmez ve ideal olana götürmesi demektir. Sanat aslında mutlak olanı arayış içindedir. Mutlak ise bilindiği gibi değişmez ve ideal olandır.
2-) Oysa İslâmiyette tasvir yasağının olması sanatı göründüğü gibi değil, değişik hatta çarpık olarak anlatmaya ve bu bağlamda soyutlamaya götürdüğüne dikkat etmek gerekir. Bu bağlamda o dönemin sanatında süslemeciliğe, tezyine yöneliş vardır. Perspektif yani üç boyutlu resim yerini perspektiften yoksun iki boyutlu minyatüre ya da süsleme amaçlı tezhibe, hat sanatına, çini, halı, kilim süslemeciliğine bırakırken şiir de gerçekten alegoriye, simgesel anlatıma, çeşitli söz sanatlarından yararlanarak dolaylı anlatıma götürür. Bu özellik, şiirde sanatçının içte görünmeyene, altta derinde olan mazmunculuğa yönelmesidir. Bu nedenle divan şiirinde büyük şair derine gizleyerek söyledikleriyle şaşırtan, hayran bırakan sanatçıdır.
3-) Bundan böyle divan şairi artık kıl belli, mim dudaklı, nergis gözlü, selvi boylu güzeli çizecektir. Böylece klişe bir kalıp çizip kendine kurmaca bir güzel yaratacaktır.
4-) Sanatta istifçilik, kelime ve anlam düzeni gerçekleşirken beraberinde edebi sanatları ve edebi sanatların istifini de birlikte getirir. Divan şiiri edebi sanatlar yönünden zengin bir şiirdir.
5-) Divan şairinin aşkı, kavuşmayı, birlikteliği değil, ayrılığı amaçlayan aşktır. Divan şiirinde vuslat yoktur. Tasavvufi şiirde de durum değişmez. Orada da ayrılık vardır. Mutasavvıf şair Allah’tan ayrı düşmenin acısından yakınır. Vahdete yani Allah’a ulaştığına dair söz söylemez. Saydığımız bütün bu özellikler Divan şiirini günümüzdeki şiirden uzaklaştıran, onu bugün bizlere zorlaştıran yanlarıdır. Ancak merak ve ilgi ile emek vererek Divan şiirinin soyut güzelliklerini görebilir, bir beyit içerisine sığdırılan zenginliği fark edip büyük şairlerin şairlik gücüne hayran oluruz.