Üniversite Ne Değildir?
Halktan birilerine “yükseköğretim deyince aklınıza ne geliyor?” diye sorsak çok büyük olasılıkla “üniversite” cevabını verecektir. Üniversite hakkında birçok yazılar ve kitaplar yazılmış, araştırmalar yapılmış, toplumun çeşitli kesimlerinin görüşleri alınmış, uzmanların katıldığı söyleşiler ve konferanslar yapılmıştır. Üniversite hakkında pek çok şey yazılması ve söylenmesi doğal olarak halktan birilerinin kafasını karıştırmakta, üniversitenin ne olduğu ya da olması gerektiği konusunda bir karara varmasını zorlaştırmaktadır. İster istemez halktan birileri üniversite hakkında yazılanların ve söylenenlerin ortak noktasını, üzerinde uzlaşılanları merak etmekte veya ifade edilmesini beklemekte, diğer bir deyişle üniversitenin “ne olduğu”nu bilmek istemektedir.
Üniversitenin “ne olduğu”nu, en iyi “ne olmadığı”nı ortaya koyarak ifade edebiliriz. Üniversitenin “ne olmadığı” açık ve net bir biçimde ortaya konabilirse “ne olduğu” daha kolay ifade edilebilecektir.
- Üniversite, toplumdaki diğer kurumlardan ayrı bir kurum değildir. Üniversite de toplumdaki diğer kurumlar gibi toplumun belli ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuştur. Üniversite, toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek, araştırma yapmak, toplumu aydınlatmak amaçlarıyla kurulmuş bir yükseköğretim kurumudur.
- Üniversite, diğer kurumlarla etkileşmeyen bir kurum değildir. Üniversite, toplumdaki diğer kurumlardan etkilenir ve aynı zamanda diğer kurumları da etkilemektedir. Diğer bir deyişle üniversitenin toplumdaki diğer kurumlarla olan etkileşimi karşılıklıdır.
- Üniversite, toplumdaki değişme ve gelişme ve değişmelerden etkilenmeyen statik bir kurum değildir. Üniversite, toplumda meydana gelen ekonomik, siyasi, kültürel, eğitsel, bilimsel, teknolojik gelişme ve değişmelerden çoğunlukla doğrudan etkilenmektedir. Bu etkilenme üniversitenin yapısı ve işleyişinde değişikliklere neden olabilmektedir.
- Üniversite, toplumdaki baskı gruplarının istediği şekle sokabileceği bir kurum değildir. Üniversite, doğası ve üstlendiği görevler gereği “akademik özgürlüğün” ve “üniversite özerkliğin” işlediği ve geliştiği yerdir. Baskı gruplarının kendi istekleri doğrultusunda yaptığı müdahaleler “akademik özgürlüğü” ve “üniversite özerkliği”ni tehdit etmektedir.
- Üniversite, “sırça bir saray” değildir. Üniversite, üstlendiği görevleri yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu finansmanı, halktan doğrudan ve dolaylı olarak toplanan vergilerden oluşan bütçeden aldığı payla karşılaşmaktadır. Üniversite, diğer kurumlar gibi finansmanını sağlayan topluma karşı “hesap vermekle” sorumludur.
- Üniversite, yeniliklerin takipçisi bir kurum değildir. Üniversite, üstelendiği araştırma yapma görevinin gereği olarak yeniliklerin merkezidir. Üniversite bilimsel araştırmalarla yeni bilgilerin, buluşların, fikirlerin ortaya konduğu “öncü” bir kurumdur.
Üniversitenin “ne olmadığı” konusunda toplumda bir uzlaşma sağlanması, üstlendiği görevleri tam anlamıyla ve en üst düzeyde gerçekleştirebilmesi açısından bir gerekliliktir. Aksi takdirde üniversitenin üstlendiği görevleri yapmasını zorlaştıracak müdahaleler artacak ve daha da önemlisi bu tür müdahalelere toplumdaki bireylerin ve kurumların tepkisi en alt düzeyde olacaktır. Diğer bir deyişle üniversite üstlendiği görevleri tam anlamıyla yapamayacağı için hem sıradan bir kurum haline gelebilecek hem de toplumdaki ilerleme ve gelişme durabilecek, hatta geriye doğru gidiş başlayabilecektir.