UZMAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN EMİN OKAN OKYAY ile “ÖZGÜVEN” HAKKINDA SÖYLEŞİ
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam öncelikle “Özgüven” hakkında söyleşimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
Hülya Kandemir Yavuz: Özgüven nedir, nasıl kazanılır?
Uzman Psikolojik Danışman Emin Okan Okyay: Özgüven doğuştan gelmeyen ancak kişide doğumdan itibaren gelişmeye başlayan önemli bir içsel özelliktir. Kişinin kendini tanıması ve yapabileceklerinin farkına varması özgüveni ortaya çıkarır. Özgüven duygusu sonradan kazanılmaktadır. Özgüven doğuştan kazanılmadığı gibi doğumun ardından sonradan gelişmektedir. İçsel bir özellik olan özgüven hayatın mutlu, iyi ve dengeli sürdürülmesi için çok önemlidir.
Hülya Kandemir Yavuz: Genelde kibir özgüvenle karıştırılıyor. Özgüvenli insanların sahip olduğu nitelikler nelerdir?
Uzman Psikolojik Danışman Emin Okan Okyay: Kendine güven duyan öz güvenli bireylerde şunları görmek mümkündür:
Hayatı nasıl yaşayacağına dair bir farkındalık sahibidir. Güçlü yönlerini bilir ve sınırlarında kalır. Kendi hatalarını kabul eder. Mükemmeliyetçiliğin arzu edilmemesi gerektiğini, aslında bunun mümkün olmadığının farkındandır. Tamamlanma hissi taşır. İç huzuru vardır. Kalbi rahattır. Güçlü ve zayıf yönleri arasında bir dengeye sahiptir ve en önemlisi mutlu olmayı bilir.
Hülya Kandemir Yavuz: Özgüven, eğitimle kazanılan bir özellik olduğu için çocukluk döneminde çocuğa yaklaşımlar nasıl olmalıdır?
Uzman Psikolojik Danışman Emin Okan Okyay: Öncelikle çocuğumuzu koşulsuz kabul etmeli ve sevgimizi göstermeliyiz. Çocuğun ihtiyaçların karşılanması, beklentilerine cevap verilmesi, ilgi alanlarını belirleyip desteklenmesi, onu kıyaslamalardan kaçınmak, olumlu yönleri vurgulamak, pozitif geribildirimde bulunmak, seçimler yapmasına müsaade etmek, sorumluluk verdiğinizde çocuğunuza güvenmek, çocuğunuza zaman ayırmak, sorunlarını tek başına çözmesine destek olmak ve ihtiyaç duyduğunda ulaşılabilir olmak özgüven kazanması açısından son derece önemlidir. Ayrıca ailecek yapılacak bir etkinliğe çocuğun karar vermesi de çocuğun benlik saygısına katkı sağlar.
Hülya Kandemir Yavuz: Coğrafi sosyal algının özgüvene etkisi hakkında olumlu ya da olumsuz düşünceleriniz nedir?
Uzman Psikolojik Danışman Emin Okan Okyay: Coğrafi sosyal algı ve kültür olumlu ya da olumsuz özgüven kazandırılması açısından son derece önemlidir. Kalıplaşmış davranış biçimleri ve geçmişten gelen kültürel değerler yetişkinlerin çocuklara özgüven aşılamaya çalıştıklarında ,günümüz çocuk ve ergenlerinde farklı algılanabiliyor ve onların ihtiyaçlarını karşılamıyor. Kısacası özgüven kazandırmak için sosyal algı ve kültür önemli ancak günümüz bireylerinde bu sosyal normlara göre hareket etmek yataerli olmuyor
Hülya Kandemir Yavuz: Özgüven nasıl arttırılır?
Uzman Psikolojik Danışman Emin Okan Okyay: Özgüven, hayatın olağan akışında insanların başarılı ve cesurca adımlar atabilmeleri için en çok gereken içsel durumdan bir tanesidir. Kendisine yeteri kadar güvenemeyen kişiler hem yapacakları işlerde hem de insani ilişkilerde zorluklar yaşayabilirler. Bu kişiler ailelerinde, iş yaşamlarında ve sosyal yaşantılarında dahi kendilerini savunamayacak durumda kalabilirler. Bu da onları içinden çıkılmaz bir duruma düşürecektir.
Kişilerdeki özgüven eksikliği aslında kendisine inanmayan ve kendisini küçümseyen düşüncelere yol açmaktadır. Kişinin özgüven kazanması için ne hissettiğini ve ne düşündüğünü bilmek gerekir. Kişinin kendini geliştirmesi ve kendini değerli hissetmesi özgüven kazanılmasını sağlayan en önemli faktördür. Kendisi ile barışık olan kişiler özgüvenlerini yükseltebilirler. Çeşitli başarılar kazanmak ve hayata doğru açıdan bakmak özgüven kazanılmasını sağlar.
Hülya Kandemir Yavuz: Psikoterapinin hastaların büyük bölümüne kişisel değer duygusu kazandırdığı gözlenmektedir. Nedir özdeğer?
Uzman Psikolojik Danışman Emin Okan Okyay: Özdeğer kısaca kişinin kendine verdiği değerdir. Başka bir söylemle özdeğer kişinin kendiyle ilgili ne hissettiğidir. “Özdeğer, kişinin kendi değerini bilmesi, kendine saygıyla sevgiyle ve dürüst bir şekilde davranabilme yeteneğidir” biz buna olumlu benlik algısı diyoruz aslında.
Özdeğerimizin ilk yapı taşları ailelerimiz tarafından konulur. Özdeğerimiz yaşamımızın ilk altı yılında şekillenir. Eğitim yaşamımızla bu öğretiler çeşitlense de aile öğretileri her zaman yaşamımızın önemli bir bölümünü oluşturmaya devam eder. Özdeğeri yüksek olan kişiler de hassasiyet, dürüstlük, sevgi, şefkat, yeterlilik kolaylıkla fark edilir. Kendi yeterliliğin farkında olan kişiler kararlarını alma da en doğru merciinin kendileri olduklarını bilirler. Aldıkları kararlar ya da yaptıkları seçimler sonucunda suçluluk hissetmek ya da başkalarını suçlamak yerine sorumluluklarını almakta zorlanmazlar. Yine kendi değerlerini fark eden kişiler karşılarındaki kişinin değerini de bilerek saygı gösterebilirler. Özdeğeri düşük olan kişiler ise; genellikle hak ettiklerinin aşağılanmak ve ezilmek olduğuna inanırlar. Bu inanca sahip insanlar hep en kötü senaryoları ürettikleri için enerjileriyle bir bakıma kötü olanı kendilerine mıknatıs gibi çekerler.
Hülya Kandemir Yavuz: İçimizdeki eleştirel iç sesi tanımak, onun etkileriyle mücadele için farkındalık nasıl kazanılır?
Uzman Psikolojik Danışman Emin Okan Okyay: Farkındalık, kişinin kendi zayıf ve güçlü yönlerini, inançlarını ve hayattaki isteklerini tanımasıdır. Kısacası, kendisinin farkında olmasıdır.”Zannetmeyi bıraktığınız an fark etmeye başlarsınız” . Sağlıklı bir farkındalığa kavuşmak için kör noktalarınızı belirleyin, sezgilerinize kulak vermeyi öğrenin, sizi tetikleyen şeyleri tanımaya çalışın, konfor alanınızdan çıkın, disiplinli ve programlı olun, belirli sınırlarınız olsun, açık görüşlü olun, kendinizi motive edin, meditasyon yapın, kendinizi stres altındayken gözlemleyin, duygularınızı yargılamayın, duygularınız hakkında araştırma yapın
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam değerleri görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için hem Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi hem de okuyucularımız adına çok teşekkür ederiz.