Ramazan ve Sevgi İklimi

Fikir Yazıları - Doç.Dr. Muhammed Özdemir

Ramazan ve Sevgi İklimi
20. yüzyılın ikinci yarısı ve 21. yüzyılda insana ait herhangi bir olgu ve deneyimi birçok değişken içerisinden özellikle dinden bağımsız ele almak kolay değildir. Küresel gelişmelerden yeterince haberdar olmayan veya modernliği artık geride kalmış Avrupa bilinç zamanından ibaret sanan bazı araştırmacılar dinin insanın gündemine tekrar dönüşünü konjonktürel ve çoğunlukla siyasi bir hâdise olarak yorumlasalar da ortadaki olgu ve gerçek deneyim başkadır. Belki buradaki fark, dinlerin sosyal ve bağlayıcı konum ve işlevleri yerine çağdaş dönemde kişisel, tüketimsel ve motive edici konum ve işlevleriyle var olmalarıdır. Bu şekilde de olsa insanların Tanrısal ve dinsel inanç olmaksızın yaşayamadıkları gerçeği kabul edilmiştir.
Ortaçağ İslâm toplumlarının modern ve çağdaş mirasçısı konumundaki toplumlar açısından İslâmiyet önemli bir kaynak durumundadır. İçerisinde bulunduğumuz Ramazan ayı bu kaynaklığın bir neticesini içermektedir. Ramazan ayı, oruç, yardımlaşma ve paylaşım birçok farklı biçimde etüt edilebilirse de benim buradaki bağlamım sevgi iklimi olacak. Çünkü zamanımızda insanlar birbirlerine güven sorunu yaşadıkları gibi bir de hayata inanmakta ve güvenmekte zorlanıyorlar. Bu gelişmenin en kapsayıcı nedeni aslında ekonomik değildir; ekonomiyi de dolaylayacak şekilde sevgidir. Bir önceki kuşakta ebeveynlerin çocuklarına vakit ayıramayışları bir türlü dindirilemeyen ilgi, uğraş ve doyum boşluğu yaratmışa benzemektedir. Ramazan ayının içerdiği sevgi iklimi bu boşluğu iyileştirici bir motivasyon sağlayabilir gibi görünmektedir.
İslâm dininin ve inancın motivasyon ve iyileştirme işleviyle günümüzde beğenilmeyen veya her konuyu itibarsızlaştıran bazı eksik deneyimli davranışları birbirinden ayırma zorunluluğu mevcuttur. İnsanın kendisi ne kadar nitelikliyse onun elini attığı her şey ve bizzat davranışları da benzer nitelikte görünebilmektedir. İslâmiyet barış ve huzur motivasyonu veren bir dindir ve açıkçası Ramazan ayı insanların birbirleriyle hesapsız toplumsallaşabildikleri ender fırsatlardan bazılarını sunmaktadır. Bu fırsatı tepmek sağduyulu ve rasyonel değildir. Oruç tutabilen ve tutamayan insanların birlikte oluşturdukları samimiyet atmosferi Müslümanların deyimiyle bereketli kazanımlar sağlayabilmektedir. Aslında bereket kavramının kendisi bile ekonomistler ve psikologlar açısından üzerine çalışılması gereken yetkinlikte ve işlevsellikte bir kavramdır.
“Eski Ramazanlar”a yönelik alışılmış çocukluk özlemlerinin tatlı nostaljisi bir tarafa bırakılırsa, bu ayda mübarek ve bereketli olan, insandaki değişim ve gelişimdir. Bazen bir ay bile sürse söz konusu değişim ve gelişim hayranlık vericidir. Ramazanda insanlar birbirleriyle konuşmakta, görüşmekte, vakit geçirmekte ve birbirlerine iyi dileklerde bulunmaktadırlar. Bencilliğin bu kadar azaldığı başka bir zaman deneyimi yoktur. Egoizmin azalıp da empati ve diğerkâmlığın arttığı bir ayı bazı kişisel deneyimler nedeniyle olumsuzlamak kesinlikle akıllıca olmaz. Ramazan deneyimlerine katılmak lazımdır. Ramazan ayının bir kültür endüstrisi ve ekonomik kazanç kapısı olarak algılanabileceğine yönelik sosyolojik eleştiriler kesinlikle haksız olmamakla beraber zekice olan, bu ayda fayda elde etmeye yoğunlaşmak olacaktır. Herkesin insan olduğu yerde Ortega Y Gasset’in de dolayladığı üzere, yalnızlıktan kurtulmaya yönelik her samimi fırsat vazgeçilmezdir ve kesinlikle değerlendirilmelidir. Gasset yaşasa ve Ramazanı idrak etmek ona nasip olsaydı, Müslüman olma pahasına bu fırsatı kaçırmak istemezdi.
Ramazan ayının mübarekliği ve bereketi insana sağladıklarından dolayıdır. İnsan yeterince sevgiyle dolduğunda dünya ve hatta evrendeki her canlı ve cansız varlığa elinden geldiğince sevgiyle yaklaşabilecektir. Bu nedenle Ramazan ayının kadir ve kıymetinin bilinmesinde fayda vardır. Allah bu ayın bereketini ve sevgi iklimine olan katkısını artırsın. Amin!

[1] Bu bağlamda ikna edici ve kapsayıcı bir kayıt ve değerlendirme içeriği olarak bkz. Abby Day (Ed.), Religion and the Individual Belief, Practice, Identity, Hampshire, Burlington: Ashgate E-book, 2008.

[1] Ortega Y Gasset, İnsan ve “Herkes”; İspanyolcadan Çeviren: Neyire Gül Işık, İstanbul: Metis Yayınları, 2. Basım, 1999, s. 26-27 (e-kitap).