ÜNİVERSİTE İDEAL ÖRGÜT İKLİMİ MÜMKÜN MÜ?
Üniversitelerde, rektörlük etkili örgütsel iklim ve yönetimsel süreçlere ek olarak öğretim elemanlarının istekli çalışmaya güdülediği bir kurum yaratma zorunluluğu da bulunmaktadır.
Eğitim yöneticilerince bilindiği üzere, örgüt iklimi yine örgütü kuşatan psikolojik atmosfere denmektedir. Kuşkusuz, bir eğitim örgütü olarak üniversitelerin etkililiği bir ölçüde ideal bir örgüt iklimine bağlıdır. Ancak, maalesef üniversitelerde buna tanık olmak mümkün değildir. Aşağıda satırlarda ele alacağım konular yaklaşık otuz yıl üniversitelerdeki gözlemlerine dayanmaktadır.
Özellikle rektör, dekan ve bölüm başkanlarının otoriter tutumları gözlenmektedir. Bu da ideal olmayan örgüt iklimine neden olmaktadır. Çünkü, yöneticilerin bu tutumu öğretim elemanlarının kendilerini ifade etmelerine izin vermemektedir. Öğretim elemanlarının kendini ifade etmemesi de kendini ifade etmemesi de örgütün etkin bir üyesi olmamasını gibi bir duyguya sebep olmaktadır. Bu durum da öğretim elamanın örgütün kurumdan yabancılaşması ve kimlik duygusunu yitirmesine neden olmaktadır.
Kimlik duygusu yitirmesi öğretim elamanın üniversitenin amaçlarıyla tam olarak bütünleşmemesine neden olmaktadır. Sonuçta üniversiteden memnun olmayan öğretim elemanın başka üniversitelere geçme ya da üniversiteden ayrılma ile sonuçlanmaktadır. Bütün bu olumsuzluklar örgüt olarak üniversitelerin nasıl bir iklime sahip olmaları gerektirdiğini gündeme getirmektedir.
1- Rektör- dekan ve öğretim elemanları arasında çift yönlü bir iletişim,
2- Rektör, dekan ve öğretim elemanları arasında güven bunalımını aşmak,
3- Öğretim elamanını desteklemek,
4-Öğretim elamanlarının özerk tutum ve davranışlarına destek vermek,
5- Öğretim elamanlarının moral ve iş doyumu için yöneticiler çaba göstermeli,
6- En önemlisi ideal örgüt iklimin yaratılmasında rektör- dekan ve bölüm başkanlarının etkili yönetim becerilerine sahip olmalı,
7-Yine, öğretim elamanları arasında ayrılıkçı bir yönetim politikası izlenmemelidir.