Prof. Dr. Halil ÇİVİ ile “SİZE DAİR”
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam öncelikle “Size Dair” söyleşimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
Hülya Kandemir Yavuz: Çocukluk hayaliniz neydi, hayalinizi gerçekleştirebildiniz mi?
Prof. Dr. Halil ÇİVİ: Ben köy doğumluyum. Sivaslıyım. Köyümüzde okul yoktu. Köyde tarımsal faaliyetler egemendi. İlk hayalim iyi tırpan, orak biçmek; bitkilerin ve hayvanların dilinden iyi anlamak, iyi bir tarım üreticisi olmaktı... Daha sonra küçük yaşta babam vefat etti. Beni köyümüzün dini önderi yapmak istediler. Bu amaçla dört yıl gayrı resmi olarak, Arap harfleri ile din eğitimi aldım. " Küçük İmam" sanı ile ünlendim. Köyün dini hizmetlerini yapmaya başladım. Daha sonraki hayalim resmi devlet okuluna gitmek ve okuyarak bitmeyecek kadar kitap sahibi olmaktı. Resmî eğitime 15 yaşında başladım. Yeni hayalim profesör olmaktı. Hayalimi Ulu Önder Atatatürk' ün kurduğu demokratik ve laik Cumhuriyet'in sağladığı fırsat eşitliği ve yarattığı resmi olanaklar sayesinde gerçekleştirdim. Okuma alışkanlığım devam ediyor... 40 yıl üniversite hocalığı yaptım. Şimdi emekliyim.
Hülya Kandemir Yavuz: Öğrencilerinizden öğrendiğiniz sizi etkileyen bir bilgi var mı, nedir, bizimle paylaşır mısınız?
Prof. Dr. Halil ÇİVİ: Öğrencilerimden öğrendiğim en önemli şey öğrencilerin kimliklerine ve kişiliklerine saygı göstermek, onlar arasında ırk, inanç, bölge ve cinsiyet ayrımcılığı yapmamak ve onları geleceğin meslektaşı olacak yetişkin bir birey ve arkadaş olarak görmek tir. Her insana insanca tutum ve davranış herkesin hoşuna gider. Öğrendiğim İkinci önemli şey de hocalığın kariyerine ve şanına yakışır bir bilgi ve mesleki donanım sahibi olmanın kaçınılmazlığıdır. Hocanın bilgi donanımının çapı ne kadar büyük ve derinse öğrenciler hocasına o oranda saygı duyarlar.
Hülya Kandemir Yavuz: Öğrencileriniz sizi tek sözcük ya da nasıl nitelendiriyorlar?
Prof. Dr. Halil ÇİVİ: Babacan, şefkatli ve bilge...
Hülya Kandemir Yavuz: Siz, yıllar sonra nasıl anılacağınızı düşünüyorsunuz?
Prof. Dr. Halil ÇİVİ: Yıllar sonra nasıl anımsanabilirim? Benim nasıl birisi olduğumu kestirmek toplumun takdirine kalmış. Bunun iki kaynağı var. Birincisi öğrencileriniz üzerinde oluşturduğunuz insani ve bilimsel saygınlık. İkincisi de geriye bırakabildiğiniz yazılı bilimsel ve kültürel eserler. Her iki konuda da umutluyum. İnsan umut ettiği oranda yaşar.
Hülya Kandemir Yavuz: Hayattan geçip giderken dünyaya nasıl bir iz bırakmak istersiniz?
Prof. Dr. Halil ÇİVİ: Akıl ve bilim yolundan ayrılmayan, İnsanlar arasında din, mezhep, ırk, renk, statü, cinsiyet ayrımı yapmayan, halkını, milletini, devletini çok seven, tüm insan toplumu için huzur, ekonomik refah, sevgi, barış ve kardeşlik dileyen demokrasi aşığı biri olarak anılmak isterim.
Hülya Kandemir Yavuz: Sizce, alanınız size ne kattı, siz alanınıza ne kattınız?
Prof. Dr. Halil ÇİVİ: Benim sosyal, kültürel mesleki ve bilimsel alanım beni cehaletten kurtardı. İnsanlık toplumunun uygar bir üyesi yaptı. Empati (duygudaşlık) yeteneğimi artırdı. Ailem ve çocuklarım için bana bir geçim kaynağı sağladı. Yaşama tutundurdu.
Beni feodal bir toplumun üyesi olmaktan çıkardı bilgi toplumunun üyesi yaptı...
Ancak benim kendimin meslek alanıma ve genelde topluma karınca kararınca yaptığım, akademik, yönetsel, kültürel ve sosyal hizmetlerin değerlendirilmesi bana değil gelecek kuşaklardaki meslektaşlara ve toplumbilimcilere düşer...
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam değerli görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için hem Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi ailesi adına hem de okuyucularımız adına çok teşekkür ederiz.
Prof. Dr. Halil ÇİVİ: Bana kendimi topluma tanıtma fırsatı verdiğiniz için ben size ve Nirvana Sitesi yöneticisi ve okuyucularına teşekkür ederim.