TATİL Mİ DEDİNİZ?

Fikir Yazıları - Kadir BAYŞU

TATİL Mİ DEDİNİZ?
Sizin için nedir bilmiyorum ama tatil benim için değişen bir kavramdır. Kendinize ait olan bir zamanda ne ile uğraşırsanız uğraşın tek derdimiz vücudumuzu ve zihnimizi rutinden uzaklaştırmaktır.
Peki, “tatil sizin için ne anlam ifade ediyor?” derseniz;
40 yıl önce tatil köye gitmekti. Şehrin sesinden ve kömür kokusundan uzaklaşmaktı. Fındık bahçelerinde inek otlatmak, otları biçmek, ormanda mantar toplamak, geceleri sessizlikte saklambaç oynamak, camiye gidip dinin esaslarını öğrenmekti, eğlenmekti. Gecelerin sessiz karanlığından korkmaktı. Köpeklerden, yılanlardan, örümceklerden uzak durmaktı. Sinek avlayıp, kanatlarını koparıp örümcekleri beslemekti. Sabahtan akşama kadar oynamaktı. Evden çağrıldığımızda, pencereden atlayıp oyun için evden kaçmaktı. Mahalleler arasında futbol maçları yapmaktı. Okulun açılmasını sabırsızlıkla beklemekti.
Yaş ilerledikçe doğal olarak değişim de başladı.
35 yıl önce tatil demek çalışmaktı. Öğlene kadar okula, öğleden sonra halı mağazasında temizlik yapmak, halı taşımak, halı satmaktı, satılan halıları ev ev dolaşıp teslim etmekti. Hafta sonları ailecek denize gitmekti. Fındık toplama zamanı yine köye gidip, sessizliğin içinde çalışmaktı. Sabırla ve heyecanla okulun açılmasını beklemekti.
30 yıl önce tatil demek çalışarak dinlenmekti. Yoğun geçen eğitim dönemi bitince zihni boşaltmak ve eş zamanlı olarak çalışarak okullar açılmadan kazanılan parayla ihtiyaçları karşılamaktı. Deniz kıyısında geçen günlerde akşamları sahil kenarında dolaşmak, sohbet etmek ve hafta sonları denize girmekti. Gençliğin verdiği enerji ile gündüzleri çalışıp geceleri arkadaşlarla denizin kokusunu almaktı.
Öğretmenliğe başladığım ilk yıllarda gelenek bozulmadı. Hem çalıştım, hem dinlendim, hem sahillerde gezdim ve hem de fındık topladım.
Son 20 yılda ise başkalaştı tatil anlayışım. Önceleri okulu beklemekti tatil. Boya yapmaktı. Size verilen emanete iyi bakmaktı. Yeni döneme okulu hazırlamaktı. Arşivde günlerce kalarak imha tutanaklarını hazırlamaktı. Gidenin ardından bakmaktı, yeni kimler gelecek diye heyecanla beklemekti. Okulun kapısında birileri gelsin diye beklemekti. Bol bol kitap okumaktı.
Okula kaynak toplamak için kapı kapı dolaşmaktı. Fidan dikmek, sabah akşam fidanları, çimleri, gülleri sulamaktı. Sıcak günlerin güneşinde fidanlarla sohbet etmekti. Fidan yetişmez denilen yerlerde inatla yetiştirmek için çabalamaktı. Pikniğe gitmek ve güzel vakit geçirmekti.
İzni, hakkın olandan daha az kullanmaktı. Okulu bırakacağın kimse olmadığı için izin günlerinde çalışmaktı. Hizmet etmekti vatana.
İnternet ve sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle haberdar olmaya başladık farklılıklardan. Atılan anlık görsellerin içlerde yarattığı buruklukları gideremeyen insanlar olduk, özlemle hayaller kurduk.
İnsanlar gerçekten mutlular mı?
Yoksa anlık mutlu mu gösteriyorlar kendilerini?
Yüzlerdeki gülücükler, içteki mutsuzluğun yansıması mı?
Tatiller gösteriş mi, kapitalizmin bizlere sunduğu para harcama yolu mu?
Tatil, rutinde yapamadıklarımızı yapma zamanı değil mi?
İmrenme veya neden ben neden yapamıyorum değil de bizi ne mutlu ediyorsa onula ilgilenme zamanı değil mi?
Tüm insanlığa, yapacakları ile mutlu olacakları iyi tatiller diliyorum.
Saygılarımla.
Kadir BAYŞU