ÖĞRENCİ NE İSTİYOR, ÖĞRETMEN NE İSTİYOR, GELECEK NE İSTİYOR?
Öyle zor bir dönemdeyiz ki!
Gelecekten kaygı duyan yetişkin nesiller ile gelecekten korkmayan, hiç endişe duymayan gelecekle ilgili umudu kalmayan genç nesillerin çatışmasını yaşıyoruz.
Sürekli nasihat çeken eğitimciler, dinliyormuş gibi görünen ve kendi bildiğini yapan genç beyinler.
"Tekrar yap, soru çöz" diyen ebeveynler ile "sınav var, odaklanmalısın" diyen öğretmenler.
Geçmişte olduğu gibi kuşak çatışması yaşıyor nesiller.
“Biz sizin yaşınızda iken hep çalışıyorduk” diyen yetişkin nesiller var. İyi de biz de genç olduğumuzda yetişkinlerin bizler için aynı cümleleri söylediklerini hatırlıyorum.
Acaba insanoğlu, her geçen zaman, daha mı kötüye gidiyor yoksa her nesil kendi dönemi içinde değerlendiremediğimiz için mi böyle düşünüyoruz?
Yetişkin nesillerin kendi yetiştirildiği sistem, düşünme şekilleri, hayata bakışları, beyinlerinin çalışma şekli, gördükleri, yaşadıkları… O dönem insanları bütünsel değerlendirildiğinde, genç nesilleri tam olarak kavrayamadıkları için mi, tarih boyunca bu düşünce hep devam ediyor?
Genç nesiller ne istiyor, yetişkin nesiller ne bekliyor? Birbirlerini mi anlamıyorlar, empati mi kuramıyorlar?
Peki, ne yapmalı?
Yetiştiğimiz çağa göre değil, çocuklarımızı kendi çağlarına, ihtiyaçlarına göre 20-30 yıl sonrasına yetiştirmeliyiz. Bugünün becerilerinin, çocuklarımızı gelecekte başarıya götürmeyeceğini söylüyoruz. Özellikle ortaokul ve lise döneminde proje tabanlı öğrenme yöntemi kullanarak araştırmaya yönlendirmeliyiz. Sadece test çözerek üniversiteye gelmiş öğrencilerden proje yapması beklendiğinde öğretim görevlisine boş boş bakan çocuklar var ülkemde. Üniversiteyi bitirdiğinde “Ne tür projeler yaptınız?” dediğimde bitirme tezinden bahsedip (onu da başkasına yazdırmış) başka bir şey yapmayan gençliğe, gençlik programlarına katılmamış, herhangi bir kulüpte sosyal sorumluluk projelerinde yer almamış, merak duygusu gelişmemiş, hiç araştırma yapmamış, sunum yapmamış gençliğimiz küresel düzeyde yaşıtları ile nasıl yarışacaklar?
Söyleyin lütfen suçlu kim? Elbette suçlu aramıyoruz.
Hep birlikte çocuklarımızı geleceğin uygulamaları ile tanıştırma vakti geldi de geçiyor. Biogenetik, uzay ve savunma sanayi, blockchain, psikoloji ve yapay zeka gibi uygulamaları öğretim programlarına entegre etme zamanı.
Motomot sınav sistemi ile yetişen ebeveynler, yetiştikleri sistemi savunuyorlar. Kimse sorumluluk almıyor, sistemin bunu gerektirdiğini söylüyor. Unutmayalım ki sistem biziz, biz neye önem verirsek çocuklarımız da ona yönelirler.
Saygılarımla.
Kadir BAYŞU