AŞKIM BU KİM? KISKANÇLIK ve ÖZGÜVEN ÜZERİNE

Psikolojik Danışma ve Rehberlik - Uzm. Psikolojik Danışman Emin Okan OKYAY

AŞKIM BU KİM?
KISKANÇLIK ve ÖZGÜVEN ÜZERİNE
Bu cümleyi hayatımızın bir döneminde mutlaka duymuşuzdur. Bu soru haklı gerekçelerle sorulduğunda bizlere garip gelmezken, sık sık sorulmaya başladığında rahatsız edici oluyor. Bunun sonunda “neden sürekli bunu soruyor” sorusuna cevap aramaya çalışırken yol bizleri sürekli Kıskançlık ve özgüven kapısına çıkarıyor.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde araştırmalar, kıskançlığın, kişinin özgüveni düşük olması ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Descartes: "Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur." diyor. Kimilerine göre ise “özgüven eksikliği duyan eksik insanların gösterdiği davranışlardır ve aşağılık kompleksinden ibarettir”. “Kıskançlık yaşayan kişiler özgüvenlerini ve özsaygılarını korumakta zorlanırlar. Yaşandığını düşündükleri rekabette yarışı kaybedeceklerini düşünerek kendilerini değersiz, önemsenmeyen, sayılmayan ve sevilmeyen bir insan gibi hissederler. Kıskançlık, daha çok özgüven eksikliğinden kaynaklanan bir duygu durumudur. İnsanlar, özgüvenlerinde düşme olduğu zaman, kendisini yetersiz hissetmeye başlar ve bunun sonucunda elinde olanı kaybetme korkusuna düşer.
Kendinden emin olmayan, kendi olumlu ve olumsuz yanlarını göremeyen veya görmek istemeyen, kendine sorduğu yüzleşme sorularını yanıtlayamayan, olgunluğa ulaşmamış kişi, herkesi kıskanmakla ve herkesle delicesine yarışmakla yaşamını heba eder.
İşte bu iç düşmanımızın, özgüvenimize yönelik olumsuz duygularımızı nasıl beslediğini anlamak için, iki kıskançlık biçimine daha yakından bakacağız. Bunlar; romantik kıskançlık ve rekabetçi kıskançlıktır.
Romantik Kıskançlık
Partnerlerin birbirini aşırı derecede kıskanmadıkları durumlarda, ilişkilerin daha pürüzsüz hale gelmesi temel bir gerçektir. Kıskanç duygularımıza ve davranışlarımıza mukayyet olmak ve bu duyguları partner/ilişkimizden ayrı olarak değerlendirip anlamlandırmak çok önemlidir.
Genellikle kıskançlığımız aldatılmaya, incinmeye ya da reddedilmeye mahkum olduğumuz hissi ve özgüvensizliğimizden kaynaklanır. Bu duygu ile başa çıkmazsak, herhangi bir ilişkide, kıskanç, şüpheci veya güvensiz hissetmemiz daha kaçınılmaz olacaktır.
Rekabetçi Kıskançlık
Anlamsız veya mantıksız olduğunu algılamamıza rağmen, başkalarının sahip olduklarını istemek ve rekabetçi hissetmek tamamen doğaldır. Diğer yandan, bu duyguları ne şekilde yönlendirip kullandığımız, hayatımıza ya da kendimize dair memnuniyetimiz ve mutluluğumuz için çok önemlidir. Şüphe yok ki bu duyguları iç eleştirmenimize hizmet ederek kendimizi ya da başkalarını yıkıcı şekillerde kullanmak, moral bozucu etkileri olan yıkıcı bir yoldur.
Gelelim özgüne ; öncelikle, kelime Türk Dil Kurumu’na göre “özgüven” değil “öz güven” olarak yazılmakta ve insanın kendine güvenme duygusu olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu tanımın yeterli olmadığını ve çok daha geniş kapsamlı yorumlara yer verilmesi gerektiğini biliyoruz. Çünkü somut olmayan bu kavramın tanımı, doğal olarak çeşitlilik göstermektedir.
Anlaşılacağı üzere patalojik kıskançlığı yenebilmek için özgüvenimizin yerinde olması gerekmektedir.Özgüven yeteneklerinizden gelir. Bu nedenle özgüven, başkalarının ne yapmanızı istediğine bakmaksızın, sizin kendi isteğinizle yapabileceğiniz şeylerden gelmektedir. Daha spesifik olarak, özgüven sahip olduğunuz üç güçlü yetenekten gelir.
• Kendiniz ve yetenekleriniz hakkında olumlu düşünme yeteneğiniz (olumsuz değil)
• Pozitif değerli biri olduğunuzdan ve güçlü yeteneklere sahip olduğunuzdan emin olma kabiliyetiniz (başkalarının bundan şüphe duymasına bakılmaksızın)
• Her ne durumda olursa olsun, kendiniz ve yetenekleriniz hakkında olumlu düşünmeye devam etme yeteneğiniz