Yeni dünyayı ve yeni kuşakları anlamak…
Dijital dünya başladı; Faz1, Faz2, Faz3
Çincede kriz iki anlam içerir; fırsat ve tehlike. Fırsat ve tehlikeyi içerisinde bulunduğumuz kriz ortamına uyarladığımızda dijital dönüşümün bir fırsat olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz. Bu dönem anlam ve içerik açısından hepimizi derinden sarsarak eğitim-öğretim anlayışımızı yeni bir dönüm noktasına ulaştırıyor. Bu süreçte yeni kuşakları anlamak, onların içinde bulunduğu dijital yaşamı geliştirmek ile anlamlı olacaktır. Dijital yaşamı yeni kuşaklara iletebilmek için jenerasyon, veri işleme, yetişkin yeterlilikleri ve yeni nesil yönetim sistemi gibi kavramları daha iyi anlamamız gerekecektir. Öğrencilerimizi anlamak, yaşamla uyumlu ilerlemesini sağlamak istiyorsak değer yargılarımızı onların yaşam gerçekleri ile birleştirerek daha başarılı olmalarını sağlayabiliriz.
“Bu süreçte öğrencilerimizi gelecekteki yaşama nasıl hazırlamalıyız?” sorusu ile daha sık karşılaşacağımıza inanıyorum. Bu dönemde öne çıkan kavramlar bilişşel esneklik, empati, duygusal zeka ve yaratıcılık bize ‘’zamanın ruhunu’’ hissettirecektir. Bu kavramları eğitim-öğretim içeriğine aktarabildiğimizde öğrenme süreci daha çok anlam kazanacaktır. ‘’Zamanın ruhunu anlayarak” okulda öğrenilen bilgileri öğrencilerimizin gerçek yaşamlarına aktarmalarına yardımcı olabiliriz. Toplumsal fayda ile hedef belirlediğimiz öğrencilerimiz; öngörümüzle gelecek yaşama daha hazır olabileceklerdir. O zaman değişim ve yenilenme için öğrencilerimizin yarına hazırlandığını asla unutmamalıyız.
Öğrencilerin yaşamı deneyimlerken, hatalarından öğrenmesi…
Yaralanma izni ve yılmazlık kavramlarını anlamlı kılan, yaşamı deneyimlerken hata yapmaktır. Hata yapma izni verilen öğrencilerimiz sorun çözmek için yeterli öğrenme alanını kullanmaya başlayacaklardır. Öğrencilerimiz, bu değişimi sağlamak için girişimci olmalıdır. Girişimci olmak için de sorgulamayı ve itiraz edebilmeyi öğrenmelidir. Ergenlik ve ön ergenlik dönemi öğrencilerimizin geçmiş yaşantılarını gözden geçirerek gelecek yaşamlarını şekillendirme sürecidir. Öğrencinin bu dönemdeki en iyi yol arkadaşı, okulu ve ailesi olmalıdır.
Okullarda öğrencilere aktarılan içeriktir ve içerik doğru planlanmış süreç ile anlamlı hale gelir.
Eğitim ve öğretimde içerik, süreç, deneyim, iletişim ve dijital yaşam ile yeterli hale gelebilir. Bu eğitim modelinin öğrenciye ulaşabilmesi için iletişim dilimiz ve içeriğimiz esnek olmalı, bu dili dijital içerikler ile harmanlamalıyız. Proje bazlı öğretim modeli ile öğrencilerimizin liderlik ve takım çalışmasını geliştirilmeliyiz. Böylece öğrencilerimiz, öz yeterliliklerini özgüven ile eşitleyebilir. Öğrencilerimizin girişimci profillerini; eleştirel düşünce ve hata yapma iznini artırarak yaşama hazırlanmalarına yardımcı olabiliriz.
Eğitime yansımalar;
Öğrencilerimiz; aile, okul ve öğretmenleri ile birlikte süreci yaşayıp doğru şekilde yönlendirilirse liderlik yeteneklerini geliştirerek daha başarılı olabilirler. Öğrencilerimiz yaşam deneyimleri edinirken onların sosyal ve duygusal gelişimlerini devam ettirebilmeleri için takım ve liderlik becerilerini destekleyecek etkinlikler ve oyunlar, çeşitli öğrenme grupları ve demokratik bir sınıf yönetimi önem kazanacaktır. İçerik oluşturma ve zenginleştirme çalışmalarında, dijital içerikler ile harmanlanmış proje tabanlı öğrenme modeli öne çıkmaktadır. Yaşam becerilerinin okulun içinde bulunması, öğrenme sürecinin yaşam içerisine çekildiği bu gelişim alanını değerli kılacaktır. Süreç içerisinde eğitim teknolojilerinin yapay zeka ile birleştiği uzaktan eğitim modeli vazgeçilmez bir teknolojik araç olacaktır. Var olun.
Uğur Özeren