YÜREĞE DOKUNMAK SEVĞİ İSTER

Yaşam Bilimleri - MERAL TIRAŞ

YÜREĞE DOKUNMAK SEVĞİ İSTER
Sevmek diyorum, herkes aşk anlıyor, oysa sevmek diyorum, sadece sevmek. Uçsuz bucaksız, sınırsız sorumsuz sevmek…Ahmet Ümit ne güzel söylemiş, sevmek diyorum sınırsız sorumsuz.
Yaratılanı severim yaratandan ötürü diyor Mevlana. Bizler diyoruz AŞK…Karşılıksız çıkarsız sevgi nasıl aşk olabilir.

Selvi boylum Al yazmalım filmini hepimiz biliriz. Sevgiyi de aşkıda ne güzel anlatmış.

‘’Aşk kaybetti, sevgi kazandı…
Herkes sanır ki; Selvi boylum Al yazmalım bir aşkın filmi.
Oysa İlyas’a aşıktı Asya, ama Cemşit’i sevdi.
Aşk ömürde bir defa olur, ama insan iyiyi, güzeli hep sever. Bize bahşedilen en büyük , en derin, en anlamlı, en ölümsüz duygu SEVGİ. Kalbe dokunduğu anda insanın içini ısıtır, paylaşıldığı anda dünyanı ısıtır.
Anne için sevgi; çocuğunun aç karnının doyması, kucağında onu emzirirken çocugun gülen gözlerle ona bakması. Öğretmen için; kollarını açarak ona doğru gülen gözlerle, sevgi dolu kalplerle koşan öğrencileri. Baba için; çocukları ile aynı sofrada oturmak, sohbet etmek, çocuğunu sahnede görmek onu elleri yoruluncaya kadar sevgiyle alkışlamak. Sevgi yazmakla, anlatmakla bitmez.

Peki sizler için sevgi nedir? Verilen emeğin karşılığını almak sevgi mi, mutluluk mu? Bence bunun adı sevgi olmalı. Neden derseniz sevgi ile yapılmayan hiçbir şey mutluluk vermez diyorum.
Sevgilerimize gün vermek nedendir? Bir güne hapsetmek. Bir güne sığdırılıp hapsedilen sevgiyi sorgulamak gerekmez mi? İnsan sevmeye başladı mı yaşamaya da başlar diyor, sadece sevgi dolu bir bakış , bir insanın hayatını değiştirebilir diye devam ediyor OSHO. Sadece sevgi dolu bir bakış yürekten yüreğe gönderilen sessiz derin mesaj neler anlatmaz ki? İstediğimiz neler, biz insanlara ne kadarını veriyoruz? İçten bir merhaba, samimi bir gülümseme hepimizin istediği bu değil mi? Karşılıksız ve çıkarsız bir sevgi.
Hatırlarmısınız öğrencilik yıllarımızda ( gerçi ben hala öğrenciyim) öğretmenimiz hediyeleşme günleri yapardı. Orada yaşanan mutluluk sevginin en saf haliydi. Günler öncesinden hediye ne olsun diye düşünürdük. Acaba begenir mi, bu ona çok yakışacak, onun en sevdiği...bir türlü karar vermezdik. Bir kediyi besler gibi, bir çocuğun başını okşar gibi. Anneler günü, öğretmenler günü, sevgililer günü, babalar günü…daha onlarca isim takılmış günler. İnsan hiçbir sebep yokken birine hediye alamaz mı? Bu hediye bir çiçek, bir tatlı söz, telefonda sıcak bir sohbet olamaz mı? Neden olmasın kalpten kalbe bir yol varsa onu bulmak bize kalmış.


Diyoruz ya; bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varsa, sevgi ile yapılan bir davranışın kaç yıl hatırı vardır? Sevgi yüreğinde hissedende güzeldir, onu yüreğe aktaranda güzeldir, sevgi insana yakışan en güzel davranıştır…
Yüreğinizden sevgi aktarımı hiçbir zaman eksilmesin. Sevgiyle kalın

MERAL TIRAŞ