KADIN

Fikir Yazıları - ALİ GENÇLİ

KADIN
Hacılar, Hocalar, Profesörler, Gazeteciler, Politikacılar, Bakanlar, Emniyetçiler, Belediye Başkanları, Vakıfçılar ve Televizyoncuların “KADIN” konusundaki görüşlerini kendi pencerelerinden değerlendirdiklerini ve okurlarına, seçmenlerine, izleyicilerine anlatıp, marjinallikleriyle manşetlere düştüklerini sanırım medyada, sosyal medyada görmüşsünüzdür. Dikkat ederseniz tüm açıklamalarda, kadının sosyal yaşamda yerinin olmadığı, evine kapanıp ikinci sınıf vatandaşlık görevlerini yerine getirmeleri, aksi halde başlarına gelecek olan her türlü kötü olayın sorumlularının kendileri olacağı ifade edilmektedir. Ana olan, bacı olan, eş olan ve o ahkâm kesenlerin de varlık sebebi olan kadınlarımız, cinsel bir obje durumuna düşürülmekte, küçültülmekte ve aşağılanmaktadır. Adı geçen bu beyefendilerin hatırı sayılır çoklukta hitap edebildikleri, yönlendirdikleri kitleler olduğu muhakkak. Bu, hümanizmadan uzak, kadını insan olarak kabullenmeyen, kadını dışlayan, ötekileştiren, cinsiyetçi bakış açısında ısrar eden, adeta şiddeti öven görüşlerin, bugün yakındığımız “kadına şiddet”in temel kaynağını beslediği, su götürmez bir gerçektir.
Bu nedenledir ki;
*2020 yılında 300’den fazla kadın öldürüldü. Geçen yıllarda gazetelerde yayınlanan, ( bu günkü sayılarını saptayamadığım) bir haberde 241 polis, 91 asker, 17 özel timci, 15 korucu, 45 gardiyan, tecavüzden yargılandı ve hiçbir ceza almadı. Haberleri ilginç değil mi?
* Tecavüz ederken suçüstü yakalanan adam, henüz tecavüz gerçekleşmediği için ”yarım kaldı” indirimi, tecavüzünü kameraya kaydeden sapık, “eski sevgilisiymiş” indirimi, tecavüzde bağıramadığı için, “rıza göstermiş” indirimi, üvey kızına tecavüz edip, “aldığı ruh sağlığı bozulmadı raporu” indirimi, tecavüz edip, hamile bıraktıktan sonra “ zaten bakire değildi” indirimi, tanımadığı birine saati soran eşini delik deşik edip, “cilve yaptı” indirimi, eşini katledip kot giyiyordu, piercing takıyordu, çantasında doğum kontrol hapı buldum.” indirimi, kadın programında , ‘Babam bana tecavüz etti’ diyen kızını öldürüp, “babasını kamuoyunda rezil etti” indirimi, mahkemeye takım elbiseyle ve kravat takarak geldiği için, “iyi hal” indirimi verildiğine, ibretle ve şaşkınlıkla, rahmetli Nesin ustanın öykülerini aratmayacak çelişkilerle tanık olundu.
* Ve yine bu nedenledir ki; “Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur!” sözünü doğrularcasına; kadına şiddet hızla artarak devam ederken 2020 yılındaki işlenen cinayetlerin sayılarına eklenen, nedeni saptanamayan olaylarda 400 den fazla kadının her türlü tacize maruz kaldığı saptamasından, ülke gündemine düşen ve yürekleri yakan, *Pınar Gültekin, *Şeyma Yıldız, * Emine Yanıkoğlu, *Emine Bulut…
*Ve gencecik Özgecan Aslan! Ve yüzlerce kadın cinayeti. Bu çağda ülkeme hiç yakışmadı. Özgecan Aslan yukarıda beyefendilerin nitelemelerine uymasa da, okul dönüşü başına geleceklerden habersiz bindiği dolmuşta tecavüze uğradı, öldürüldü ve yakıldı. Yine gencecik Emin’e Bulut’un kızı önünde boğazı kesildi.
Adaletin “hiç” edilmiş olması yüzünden, iyi halden ve infaz yasasındaki ceza indirimi uygulamaları nedeniyle caydırıcılığını tamamen yitirmiş cezalar yüzünden, her gün biraz daha yükselen şiddetin geldiği noktanın vahameti ne zaman anlaşılacaktır? Daha yaşamının bahalarında hunharca katledilen anaların,kardeşlerin… İnsanlıktan nasibini alamamış bu insancıklara verilecek hangi ceza, bu yüz karası suçun bedeli olabilir ki? Ana-babanın yüreğine düşmüş ateşi hangi ceza söndürebilir ki?