Aç ve Yorgun Çocukların Okul Yolculuğu!

Fikir Yazıları - Alaaddin Dinçer/eğitimci

Aç ve Yorgun Çocukların Okul Yolculuğu!
Alaaddin dinçer/eğitimci
TIMSS 2019’a ilkokul 4.sınıf düzeyinde 180 okuldan 4028,ortaokul 8.sınıf düzeyinde ise 181 okuldan 4077 olmak üzere toplam 8005 öğrenci katılmıştır.Bölgelere göre katılımın en çok olduğu bölge %29,4 (2353 öğrenci) ile Marmara Bölgesi, ikinci katılım çokluğu olan bölge ise %18,3(1465 öğrenci) ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmuştur. Türkiye’nin 2019 TIMMS sonuçlarının puanlar bakımından önceki sınavlardan daha yüksek puan tutturularak sıralamada üst sıralarda yer alması Sayın Bakan tarafından büyük bir müjde ve övünç kaynağı olarak kamuoyuna açıklandı. Ancak çocukların açlık ve yorgunluk sorularına verdikleri yanıtlarda ortaya çıkan oranlar oldukça dikkat çeken bir görünüm oluşturmaktadır.Bu sonuçlara bakıldığında,Türkiye’de oranlar genel olarak pek düşük olmamakla birlikte özellikle neredeyse her gün okula gittiğinde aç olduğunu belirtenlerin 4. sınıf öğrencileri arasındaki oranı %40, 8. sınıf öğrencileri arasında ise %46’dır. Her iki oranın toplamının ortalamasına göre sınava katılan 3474 çocuk okula aç ve yorgun gelmektedir. Sayının bu denli yüksek olması üzerinde önemle durulması gereken bir bulgudur. 3 Alanda alınan puanlarda bir yükselme olduğu doğrudur.Ancak başka göstergeler üzerinden ele alındığında ortaya çıkan ve gölgede kalan sonuçlar övünülecek düzeyde olmadığımızı göstermektedir. Okulların resmi-özel ve kent-kır ayrımı gibi çzellikleri ve sayılarının belirtilmemiş olması dikkatlerden kaçmamaktadır
Okul Başarısının Sosyoekonomik Düzey İle İlişkisi
*Diğer ulusal ve uluslararası değerlendirmelerde olduğu gibi TIMSS 2019’da da öğrencilerin sosyoekonomik durumu ve ortalama puanı arasında bir ilişki olduğu görülüyor. Buna göre, öğrencinin sosyoekonomik durumu iyileştikçe puanı artıyor.
*TIMSS 2019’da öğrencilerin evlerindeki öğrenme kaynaklarına göre ortalama puanları da paylaşılıyor. Evdeki öğrenme kaynakları, öğrenci ve veli anketlerinde sorulan sorularla evdeki kitap sayısı, internet bağlantısı veya kendine ait bir odasının olması durumu ve velinin eğitim ve iş durumu sorularak tespit ediliyor. Buna göre, Türkiye’de 4. sınıf matematik testinde çok kaynağı olan çocuklarla az kaynağı olan çocuklar arasında 175, matematikte ise 169 puan fark var. Aynı düzeyde uluslararası ortalamada farkın matematik testi için 129, fen içinse 143 olduğu görülüyor. Bu durum, Türkiye’de evdeki öğrenme kaynaklarına göre farkın uluslararası ortalamanın üstünde olduğunu gösteriyor.
*Okulun sosyoekonomik durumu okula kayıtlı öğrencilerin sosyoekonomik durumları üzerinden tanımlanıyor. Bir okulda öğrencilerin %25’inden fazlası yüksek gelir grubuna aitse, ekonomik dezavantaja sahip öğrenci sayısı ise %25’ten az ise o okullar “varlıklı” olarak tanımlanıyor. “Dezavantajlı” olarak tanımlanan okullar içinse bu durum tam tersi. Diğer okullar da “orta” sayılıyor.
*Türkiye’de 4. sınıflarda dezavantajlı okullarda öğrenim gören öğrenci oranı %44, 8. sınıflarda ise %45’tir. Uluslararası ortalama ise sırasıyla %25 ve %32’dir.
*TIMSS 2019 sonuçlarına göre Türkiye’de varlıklı ve daha dezavantajlı okullar arasındaki ortalama puan farkı da görülebiliyor. Buna göre, iki okul tipi arasındaki fark 4. sınıf düzeyinde matematik testinde 64, fende ise 55’tir.
*TIMSS 2019 ortalamasında ise matematik testinde farkın 42 puan, fen testinde ise 45 puan olduğu görülüyor. Bunlara göre, her iki testte de Türkiye’de okullar arası fark TIMSS 2019 ortalamasından fazladır.
*8. sınıf uygulamasında da okullar arası başarı farkları 4.sınıflardaki sonuçlarla benzerlik göstermektedir. Türkiye’de 8. sınıf matematik testinde fark 66 puanken, bu fark TIMSS 2019 ortalamasında 52 puan. Fen testinde de Türkiye’deki farkın daha fazla olduğu görülüyor. Fark, Türkiye’de 56 puan, uluslararası ortalamada ise 50’dir.
.Bölgelerarası Başarı Farkında Görülen Sonuçlar
*TIMSS 2019 4. sınıf ortalama puanlarına bölgelere göre bakıldığında matematikte en yüksek ortalama puana sahip Marmara Bölgesi ile en düşük puanın olduğu Güneydoğu Anadolu arasında 83,1 puan fark olduğu görülüyor.
*Fende de ortalama en yüksek ve en düşük puanlar bu iki bölgeler arasındaki fark 87,1 puan.
*Bölgelere göre 8. sınıf ortalama puanlarına bakıldığında matematikte en yüksek ortalamanın
Karadeniz’de, fende ise Marmara’da olduğu görülüyor. Bu testlerde de düşük ortalama puan Güneydoğu Anadolu’dadır. En yüksek ve en düşük puan alan bölgeler arası fark matematikte 44 puanken, fende 50,7 puandır. TIMSS *2019’da bölgelerin durumu değerlendirildiğinde, bölgeler arası farkın 4. sınıf düzeyinin 8. sınıf düzeyinden daha fazla olduğu görülüyor.
Her iki sınıf düzeyi ve testte de Güneydoğu Anadolu’nun en düşük ortalama puandaki bölge olması, bu bölgeye yönelik destek politikalarına ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Müdürlerin Anlatımlarına Göre Okul Ortamları
*TIMSS raporunda eğitim ortamlarına ilişkin çeşitli göstergeler yer alıyor. Okul müdürlerinin beyanına göre Türkiye’de 5. sınıf öğrencilerinin %62’si ve 8. sınıf öğrencilerinin ise %63’ü fen laboratuvarına sahip bir okulda eğitim görüyor. Fen laboratuvarı olan okullardaki öğrencilerle ve olmayanlar arasında 4. sınıf fen testinde 20 puan, 8. sınıf fen testinde ise 25 puan fark olduğu görülüyor
*TIMSS kapsamında okul müdürlerinin verdiği cevaplar üzerinden okulun akademik başarıya yaklaşımı inceleniyor. Okul müdürünün gözünden okulda başarıya verilen önem yüksekse başarının da yüksek olduğu görülüyor.
*Müdürlerin beyanına göre Türkiye’de 4. sınıf öğrencilerinin %53’ü başarıya orta önem veren okullarda öğrenim görüyor. En düşük önem kategorisi olan orta önemin uluslararası ortalaması ise %37. 8. sınıfta Türkiye’de bu oran %56’ya çıkıyor.
Bu oranlar, Türkiye’de okulların yeterince başarı odaklı olmadığını yansıtması bakımından dikkat çekicidir.
*TIMSS 2019 kapsamında uygulanan anketlerde öğrencilere akran zorbalığı konusunda da sorular soruluyor. Bu veriler, okul iklimi ve çocuğun iyi olma hali açısından önemlidir.
*Türkiye’de 4. sınıftaki öğrencilerin %9’u hemen hemen haftada bir akran zorbalığı ile karşılaştığını söylüyor. Bu oran 8. sınıflarda ise %4.
*TIMSS raporunda öğrenmenin önündeki engeller arasında devamsızlık da yer tutuyor. Türkiye okula hiç devamsızlık yapmadığını belirten 4. sınıf öğrencilerinin oranı %60, 8. sınıf öğrencilerinin oranı %59’dur.
Raporda ulaştığımız bilgiler Türkiye’deki öğrencilerin okula devam düzeyi ile TIMSS başarısı arasında bir paralellik olduğunu gösteriyor.
Uluslararası Yasalarda Eğitim Hakkı
Birleşmiş Milletler Antlaşması’nda, UNESCO Anayasası’nda ve İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nde eğitime ilişkin üzerinde hassasiyetle durulan ve 1974 Yılı Kasım ayının 19. Gününde karara altına alınmış tavsiye kararları bulunmaktadır. Genel Konferans, Üye Devletlerin, bu tavsiye kararında öne sürülen ilkeleri kendi bölgeleri içerisinde yürürlüğe koymaları için, yasal ya da her bir devletin anayasal uygulamasına uygun olmasını gerektiren diğer adımların atılarak aşağıdaki hükümleri uygulamaları gerektiği tavsiyesinde bulunmaktadır. Genel Konferans, Üye Devletlerin Genel Konferans tarafından kararlaştırılacak tarihlerde ve formda olmak üzere, bu tavsiye kararı gereğince alınan eylemlere ilişkin Genel Konferans’a rapor sunmalarını tavsiye etmektedir.
Temel İlkelerden ön plana çıkan bazı maddeler;
*Eğitim, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nda, UNESCO Anayasası’nda ve İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nde, özellikle 26. Madde’nin 2. Paragrafında geçen “Eğitim, insan kişiliğinin tam gelişmesini, insan haklarıyla temel özgürlüklere saygının güçlenmesini amaç olarak almalıdır.
*Eğitim bütün uluslar, ırklar ve dini topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu güçlendirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın sürdürülmesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.” ifadesi ortaya konulan hedefler ve amaçlarla aşılanmalıdır.
*Her bireyin, üst paragrafta belirtilen hedeflerin yerine getirilmesine aktif olarak katkıda bulunmasını sağlamak; bireylerin ve toplumların yaşamlarını etkileyen dünya problemlerini çözmede uluslararası dayanışma ve işbirliğini geliştirmek için aşağıdaki hedefler eğitimsel politikalara yol gösteren temel prensipler olarak değerlendirilmelidir:
(a)Eğitimdeki her seviyede ve onun tüm biçimlerinde uluslararası bir boyut ve küresel bir bakış açısı;
(b)Etnik kültürler ve diğer ülkelerin kültürleri de dâhil olmak üzere, bütün insanlara, onların kültürlerine, uygarlıklarına, değerlerine ve yaşam biçimlerine karşı saygı ve anlayış;
(c)Halklar ve uluslararasındaki küresel işbirliğinin geliştirilmesine dair farkındalık;
(d)“Öteki”yle iletişim yeteneği;
(e)Sadece hakları değil, aynı zamanda bireylerin, sosyal grupların ve ulusların her birinin diğerine yönelik yükümlü oldukları görevlere dair bilinç/farkındalık;
(f)Uluslararası dayanışma ve işbirliğinin gerekliliğini anlama;
(g)Kendi toplumunun, ülkesinin ve bütünüyle dünyanın problemlerini çözmede yer almaya bireysel olarak hazır bulunma/istekli olma.
*Öğrenme, eğitim, bilgilendirme ve eylemin bir bileşiminden oluşan uluslararası eğitim uygun bir şekilde bireyin entelektu?el ve duygusal gelişiminin ilerlemesine katkıda bulunmalıdır. Daha az imkâna sahip gruplara ilişkin, sosyal sorumluluk duygusu ve dayanışmayı geliştirmeli ve günlük uygulamada eşitlik ilkelerinin gözlemine önderlik etmelidir. Aynı zamanda, bireyin, problemlere yönelik, ulusal ve uluslar arası bir düzeyde eleştirel bakış açısı edinmesini sağlayan nitelik, kabiliyet ve beceriler geliştirmesine; gerçekleri, düşünce ve fikirleri anlama ve açıklamasına; bağımsız tartışmaları kabul etmesine ve bu tartışmalarda yer almasına; herhangi bir tartışmaya uygulanabilir basit prosedür kurallarını gözlemlemesine ve değer yargılarını ve kararlarını ilgili gerçek ve etkenlerin rasyonel analizine dayandırmasına yardımcı olmalıdır.

Sonuç olarak, TIMSS sonuçları arasında en çarpıcı sonuç çocukların okula yorgun ve aç gelen öğrenci oranının uluslararası ortalamanın üstünde olmasıdır. TIMSS kapsamındaki ankette öğrencilere okula yorgun ve aç gidip gitmedikleri de soruluyor. Sorulara verilen yanıtlarda giriş paragrafında yer alan oran ve sayılar hepimizi kaygılandıran ve ister istemez bardağın boş tarafından bakmamızı gerektiren oranlardır. Bu oranlar uluslararası ortalamaların oldukça üzerindedir. TIMSS döngüsünde yükselen puan ve sıralamaya sevinildiği kadar üzerinde durmak, düşünmek, üzülmek ve çözüm üretmek gereken önemli bir sonuçtur neredeyse her iki öğrenciden birinin okula yorgun ve aç gidip gelmesi. Açlığa ve yorgunluğa çare bulmadan başarısız sonuçlara çare bulamazsınız. Müjde, övünç ve hamasetin gölgesinde kalan bu sonuçlar asgari düzeyde de olsa iyileştirilmediği sürece puanlar üzerinden gerçekleşen sıralamada üst sıralarda yer almak geçici zaferler sağlamış olsa da gelecekte yine düşük puanlı sonuçlar elde ederek alt sıralarda yer almak kaçınılmaz olacaktır. Önemli olan elde edilen başarıların kalıcı olmasını sağlayacak çocukların temel eğitim alt yapılarını sağlam kurmak ve eşit fırsatları çocuklarımızın tamamına ulaştırmayı amaçlayan yukarıda yer alan uluslararası yasaların karar altına aldığı ilkeleri ancak, ama ve fakat demeden uygulamaktır.

31.12.2020

& quot;