DÜN İÇİN EĞİTİM,
BUGÜN İÇİN YAŞAM BECERİLERİ,
YARIN İÇİN 21. YY BECERİLERİ …
‘’Eğitim, meyvenin kendisi değil, bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir. ‘’
‘’Bernard Shaw’’
Salgın dönemi dünya üzerinde ilk defa yaşanmadı. Bölgesel ve genel ölçekte dünya bunun birçok örneğini yüzlerce kez yaşadı. Covid 19 salgını, bilgi ve ulaşımın bu kadar gelişmiş olduğu dünyamızın karşılaştığı ilk büyük ve gerçek sınavdı. Ülkeler, bilim adamları, okullar, şirketler bu yaşanan olaylarla ilgili önemli çıkarımlar yaptılar. Çalışma hayatı, eğitim-öğretim, toplum yaşamı, alışveriş kültürü çok büyük bir değişme gösterdi.
Bu süreçte okullarımız ve eğitim politikalarımız nasıl etkilendi?
Teknoloji ile müfredatı, yaşam ile okulu bir araya getirmek için neler yapmalıyız?
Bu soruların cevabını okullarımızın bu süreçte elde ettiği çıkarımlar ile hibrit eğitimi işletebilme becerisi ile cevaplayabiliriz. Bu durum okullarımızın devamlılığını ve ülkelerin yetişmiş insan gücünü yarına hazırlama becerisine katkısı ile önemli hale getirecektir.
Eğitim sürecinde bilginin günlük yaşamla birleşmediği durumlarda bilgi; veri ve verilerin birleşiminden ortaya çıkan enformasyon haline gelerek kısa sürede unutuluyor. Bilginin unutulmaması ve yarın farklı uygulamalar ile birleşebilmesi için bilginin; yaşamla ilişikli, zengin ve etkin olması, teknoloji ile desteklenmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda düşünüldüğünde, öğrencilerimize kazandırmak istediğimiz bazı alışkanlıklar olmalı. Doğaya, insanlara ve diğer canlılara saygı, sağduyu, sorgulama, araştırma yapma, kitap okuma, teknolojiyi gerektiği gibi kullanma, tüketim kültürü karşısında karşı duruş sergileme, sağlıklı beslenme, yaratıcı düşünme, sanata duyarlı olma ve daha bir çok şey…& quot;
Yaşam için eğitim dediğimizde anlaşılan, geleneksel eğitim biçimleri ile öğrencileri bir işe hazırlamak olmamalıdır. Okullar sadece iş becerilerini öğreten veya yalnızca entelektüel bilgi sunan herhangi bir eğitim sistemi olarak düşünülmemelidir. Bu anlayış ile yetişen öğrenciler dünü yaşayan ve bugünü kaybeden, yarın için endişeleri olan bireyler olarak büyürler.
Peki gelişen, değişen dünyamızda istenilen beceriler neler olabilir:
1. Değişime Adapte Olabilen ( Yılmazlık Becerisine Sahip)
2. Çok Farklı İşleri Kombine Eden ( Hibrit model öğrenebilen)
3. Duygusal Zekâsı Gelişmiş (Duygularını tanıyan ve yönetebilen)
4. Kendi Becerilerini Keşfetmiş ( Farkındalığı Yüksek )
5. Farklı Bağlantıları Yakalayabilen ( Network bağlantısı yapabilen)
6. Kelimelerin Gücünü Keşfeden ( Duygu ve düşüncelerini ifade etme yeteneğine sahip)
7. İnovatif düşünen (Bilgiyi, teknolojinin de birleşimiyle yararlı ve ekonomik olacak hale dönüştürme)
Eğitim ve öğretim, ilk önce öğrencilere onların içine doğduğu kültürel değerleri tanıtmalıdır. Gelecek için de bilgi, yetenek, beceri, tutum, estetik duyarlılık ve olumlu davranışları, oluşturulan zengin uygulama ve denem sahasında kazandırılmasını içeren bir süreç olmalıdır.
Burada Alvin Toffler’in sözü anlam kazanıyor. ‘’ 21.yy cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır.’’
Unutmayalım; akademik gelişim, eğitimle yapılandırılabilen ve geliştirilebilen bir faaliyettir. Öğrenilen bilgilerin son kullanma tarihi vardır. Bilgilerin son kullanma tarihini ortadan kaldıran, öğrenilen bilgilerin deneyim ve yaşam becerileri ile iletişime geçmesine izin vermektir. Okullarımızın, geleceğimiz olan öğrencilerimizin 21. yy becerilerini öğrendiği, geliştirdiği ve deneyimleyerek yaşandığı merkezler haline gelmesi dileğiyle, esen kalın.
Uğur Özeren